Liderler Fox’ta programına katılan HDP Eş Başkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan canlı yayında açıklamalarda bulundu.
Liderler Fox'ta programına katılan HDP Eş Başkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan canlı yayında açıklamalarda bulundu. HDP'nin cumhurbaşkanı adayı tutuklu Selahattin Demirtaş'ın programa telefona katılma talebi reddedilmişti. Demirtaş’ın cevapları daha önceden sorulan sorular üzerinden yazılı olarak alındı.
Buldan, Temelli ve Demirtaş’ın gündeme ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
Demirtaş: Tabii ki Kürtler de tüm halklar gibi farklı siyasi düşüncelere görüşlere sahiptir. Bu çerçevede diğer partilere oy veren Kürtler mutlaka vardır ve olacaktır. Demokrasinin gereğidir. Biz Kürtlerden aldığımız destek kadar Türklerin de desteğini alacağımıza inanıyoruz. Kürt veya Türk her seçmenimiz bir akla vicdana sahiptir. Özgürce düşünüp kendi kararını verecektir.
Pervin Buldan: Listelerimizde her kesimden adayımız var. Diyarbakır'da Ermeni bir adayımız var. İzmir'de Afrikalı bir adayımız var. Karadenizli bir adayımız var. Biz her kesimden insanı aday gösterdik. Her kesime hitap eden bir aday listemiz var. Türkiye'nin her yerinde adayımız kendi kesimine hitap edecek
Aday belirlenirken nelere dikkat edildi?
Pervin Buldan: Listelerimizde her kesimden adayımız var. Diyarbakır'da Ermeni bir adayımız var. İzmir'de Afrikalı bir adayımız var. Karadenizli bir adayımız var. Biz her kesimden insanı aday gösterdik. Her kesime hitap eden bir aday listemiz var. Türkiye'nin her yerinde adayımız kendi kesimine hitap edecek.
HDP'nin PKK ile bağı var mı?
Pervin Buldan: PKK ile herhangi bir bağlantımız yok. Bir dönem çözüm için gidip görüşmüş biriyim.
(Fatih Portakal'ın "PKK'yı terör örgütü olarak görmüyor musunuz" sözleri üzerine) Klişe sözlerden söylemlerden çıkmak lazım. Her iki taraftan insanlar ölüyor. Savaşta kimin kimi vuracağı belli değil. Meseleye sürekli terör meselesi olarak bakmak meseleyi çözümsüzlüğe iter. Bu ülke barış ve çözüm süreci olan bir 3 seneye tanıklık etti.
(Fatih Portakal'ın "Samimi bir süreç değildi" sözlerine cevaben) Biz çok samimiydik. İktidar bir adım attı ama bu adımın atılmasına Sayın Öcalan vesile oldu. Hükümetin, HDP'nin KCK'nin Öcalan'ın içinde olduğu bir döneme tanıklık ettik. Çok kıymetli bir süreçti. 3 yıl boyunca cenazeler gelmedi. En son tam çözüm aşamasına gelmişken süreç ne yazık ki Erdoğan'ın ‘Dolmabahçe mutabakatını’ tanımıyorum sözleriyle sona erdi.
En son ben İmralı'ya gittim. Öcalan "3. gözlem heyeti gelmelidir. Dolmabahçe Mutabakatı tartışılmalıdır. Bu yapılırsa ben PKK'ye silah bırakma çağrısı yapacağım" dedi.
Selahattin Demirtaş'ın mesajı:
"Türkiye'nin iyiliği hepimizin iyiliğidir. Bu toprakların öz evlatlarıyız ve her karışını seviyoruz. Ülkemizin her rengini her kimliğini, her inancını kardeşimiz. Eşit olması gereken yurttaşımız olarak görüyoruz. Türkiye'nin her yerinden az ya da çok oy alıyoruz. Her yerinden destek görüyoruz. Bizi Türkiyeli yapan şey Türkiye'nin bütün kesimleriyle kurabildiğimiz diyalogdur. Türkiyeli olmakla Türkçü olmayı karıştırmamak gerekir. Biz ne Türkçüyüz ne de Kürtçüyüz.
Şunu açıkça belirteyim biz PKK'nin şiddetini meşrulaştırmak normalleştirmek gibi bir tutum içinde olmadık olamayız. Silaha, bombaya şiddete, açık ve net bir tutumla karşıyız. Terör ise şiddet başlığının bir alt başlığıdır ve şiddet türlerinden sadece biridir. Şiddettin alt bir türü olan terör şiddetini sorunun bizatihi kendisi olarak kabul ederseniz, bu durumda sorunun ekonomik, kültürel siyasal boyutlarına dair hiçbir çözüm üretemezsiniz. Biz sivil demokratik siyasette ısrarcıyız. Silaha karşıyız bu nettir."
(PKK'nın çözüm sürecinde yığınak yaptığı iddiasında siz HDP olarak görmediniz mi, farkına mı varmadınız sorusu) Pervin Buldan: Hendek meselesini doğru bir şekilde ortaya koymak gerekiyor. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında yaşananlar bence bir trajedi. AKP, HDP'nin başarısını hazmedemedi. Barış sürecinin bitirildiği dönemde Ağrı Diyadin'de PKK ile askerlerin karşı karşıya getirildiği bir provokasyon kaşandı. Ceylanpınar'da yaşananlar Barış Süreci'ni bitirmek için karanlık ellerin devreye girdiği bir dönemdi. Biz ısrarla Meclis'te araştırma komisyonu kurulsun dedik. AKP kabul etmedi.
Hendek sürecinde Kürt halkının gittiği camilere saldırılar gerçekleşti. Kürt halkının çocuklarının yattıkları mezarlıklar saldırılar gerçekleşti. Halk kendini korumak için hendek kazdı. Hendek meselesini barışçıl yollarla çözmek için çok uğraştık.
("Terör örgütü barış sürecini kullandı" ifadesi üzerine) Pervin Buldan: Kimse bu süreci kullanmadı. Hasta mahpusların serbest bırakılmaması tartışma yarattı. Ancak yaptığımız görüşmeler sonuçsuz kaldı. AKP hükümeti verdiği sözleri yerine getirmedi. Herkes barış sürecinin başarıya ulaşması için mücadele etti. Ama hiç kimse farklı bir arayış içine girmedi ama ne yazık ki sonuca ulaşmadı.
Demirtaş'ın mesajı:
“Ne ben, ne HDP hendekleri, barikatları kazmadık. İlk ortaya çıktığı andan itibaren sürekli diyalog ve ikna yöntemleri kullanarak sonlanması için yoğun çaba sarf ettik. Hakkari merkez ve Silvan ilçelerinde de, ilk hendekler açıldığında Lice ve Cizre ilçelerinde de bu yöntemle başarılı olduk ve hendekler kapatıldı. Benim hendekleri destekleyen tek bir açıklamam yoktur. 15 Temmuz’da bir de baktık ki, meğerse bu evleri, insanları yakıp yıkanların tamamı darbeciymiş. Şu anda tamamı darbecilikten içeride!
Maalesef ki biz de, o dönemde derdimizi iyi anlatamadık. Ayrıca hendeklerin kapatılması girişimlerimizde daha ısrarcı ve cesur olabilmeliydik. Bu noktada kamuoyu desteğini oluşturmada biraz da eksik kaldık galiba, buna güç getiremedik. Zamanında ve doğru siyasi müdahaleler yapamadık. AKP’nin hendekleri bahane ederek 1 Kasım seçimlerinde ağır bir savaş ve korku ortamına Türkiye’yi sürüklemesini önleyemedik. Bunlar bizim eksiklerimiz oldu.”
Pervin Buldan: Demirtaş o dönem eş genel başkanımızdı. Sürekli toplantı halindeydik. Hendekler konusunda çok can yandı. Cizre'de bir bodrumda insanlar günlerce can çekiştiler. Ama bir ambulans bile çok görüldü. O dönemde iki bakanımız vardı. Milletvekillerimiz gittiler. Cizre'ye giremediler.
Ben dedim ki, Yüksekova'nın da Silopi gibi Cizre gibi yakılmasına yıkılmasına göz yumamayız. Biz Yüksekova'ya gitmek istiyoruz dedik. Sorunu belki diyalog ile çözebiliriz diye. Efkan Ala, bu iş beni aşıyor dedi. Benim gidişime izin verilmedi. Sabah Efkan Ala beni aradı gidişinize izin vereceğim dedi. Ben atladım uçağa gittim. Selma Irmak ve Abdullah Zeydan vardı. Demirtaş'ın da dediği gibi biz sokağa çıkma yasakları başlamadan önce girişimlerde bulunduk. Yüksekova Kaymakamı ‘beni aşar Hakkari Valisi'yle görüşün’ dedi. Hakkari Valisi de ‘bu iş beni aşar bakanlarla görüşün’ dedi.
(Demirtaş cesur olabilmeliydik derken neyi kastediyor?) Biz gittiğimiz yerlerde gaz yedik, cop yedik. Daha cesaretli olabilirdik demenin ardında bu var. Kandil'den talimat gibi bir şey yok.
Temelli: Bu olaylar olduğunda Cizre'ye ilk giren benim. Biz o insanlara ulaşıp onları ikna edebilseydik çok şey değişirdi. Ama çok ağır abluka vardı. Bizim diyaloğu kurmak için oraya ulaşmamız lazımdı. 2014'te de Selahattin bey bizim Cumhurbaşkanı adayımızdı. Biz aynı şeyleri söylüyoruz. Amacımız bu meselenin demokratik zeminde çözülmesi. Demokratik zeminden kim uzaklaştı?
Ama biz bu diyalogları kuramadık. Karşımıza çıkan barikatları bizzat devlet kurdu.
Pervin Buldan: İki uzman çavuş vardı PKK'nin elinde. Devlet bize bunları elinden alırsanız kalekolları durduracağız aksi halde çözüm süreci bitecek dediler. Biz o akşam İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder ile Kandil'e gittik. Bize adres verdiler. Gittik iki uzman çavuşu aldık kaymakama teslim ettik. Efkan Ala kalekol yapımına son verdi. Diyalogla çözebilirdik.
Sezai Temelli: Hendekler odaklı konuşuyoruz. Bizim gidip ikna edebileceğimiz bir yol kalmadı. Ceylanpınar olayı, Suruç olayı… Suruç Katliamı başından sona izlenmiş, Ankara Katliamı, Cizre… Dolmabahçe mutabakatı neden sonlandı. Bu kurguyu birlikte ele aldığımızda sadece hendek ile açıklayamayız.
(Altan Tan'ın 'terör örgütü yanlış yaptı HDP müdahale edemedi diyen bir kitle var açıklaması) Pervin Buldan: Mesele sorunun nasıl çözüleceğinde. Altan Tan'ın partimizle bir bağı yok. Söyledikleri bizi bağlamaz. Elbette ki sorunun demokratik yöntemlerle çözülmesi esastır.
HDP neden medyada yer bulamıyor?
Temelli: Bunun nedeni HDP 'ye uygulanan baraj. Biz ama ev ev, iş yeri işyeri dolaşarak halkımıza anlatıyoruz.
(Demirtaş tutuklu olmasına rağmen neden aday gösterildi) Sezai Temelli: Demirtaş'ın tutuklu olması adaylığına engel değil hüküm yok çünkü. Demirtaş'ın tutuklu olması Türkiye'nin ayıbı. Aynı zamanda seçmenin de seçme hakkının ihlali. AYM'ye çağrı yapıyoruz. Kendi içtihatına uymalı. Demirtaş hiç olmazsa 25 gün boyunca seçmene kendini anlatabilmeli.
Tutsak olmasının bıçak sırtı durumda etkisi var. Ancak bıçak sırtının bizzat nedeni hükümetin politikaları. YSK inanılmaz kararlar alıyor. Medyanın ambargo uygulaması gibi sonuçlar bıçak sırtı durum üzerinde etkili.
(Bölgede ekonominin canlanmamasını nasıl yorumluyorsunuz? Ekonomik vaatleriniz nedir?) Sezai Temelli:
Sadece bölge için değil, bütün Türkiye için vaatlerimizi açıklıyoruz. Demokrasi ile birlikte ekonomik kriz de yapıyoruz. Bölge 20 senenin öncesindeki bölge değil ama o bölgedeki bütün belediyelere kayyım atamışsınız. Oradaki vatandaş yönetime katılamıyor. Gelir adaletsizliğini giderebilmek için iktisadi sistemin demokratikleştirilmesi gerekiyor. Vergi politikasını değiştireceğiz. Servet dağılımı çok adaletsiz. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacağız.
(Seçimin kaderini HDP belirleyecek söylemi ve İkinci turda HDP ne yapacak?)
Demirtaş'ın cevabı:
İkinci tura ben kalacağım. Bunun için çalışıyoruz. Hiçbir adaya ön yargım yok. Ben ikinci tura kalırsam bütün muhalefet partilerini ziyaret edeceğim. Onlarla asgari demokratikleşme adımlarını içeren bir protokol imzalayarak ikinci turda beni desteklemelerini isteyeceğim. Başkan yardımcılıkları için önerilerini alacağım.
(MA)