Mehmet Kaya: MHP ile ‘Cumhur İttifakı’ kuran AKP, Kürt oylarını kaybediyor. Muhafazakar taban Saadet Partisi ve Hüda-Par’a kayıyor. HDP ise oylarını koruyor.
Artı Gerçek – Remzi Budancir
İktidara demokrasi alanında açılım vaadi ile gelen, 2013 yılında başlattığı çözüm süreci ile Kürtlerden önemli derecede destek alan AKP, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP ile yaptığı ittifakla gidiyor. 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşmada “Kürt sorunu benim sorunumdur” diyen Erdoğan, 2015 yılından bu yana dilini sertleştirdi. 1990’lı yıllarda uygulanan politikaları bile aşan yol haritası önüne koydu. OHAL, HDP’li milletvekillerin tutuklanması, belediyelere kayyım atanması, gözaltılar, tutuklamalar baskılar giderek arttı. Hükümetin Kürt sorununa ilişkin uyguladığı güvenlikçi politikalar ülke ile sınırlı kalmadı. Irak Kürdistanı Bölgesi’nde yapılan bağımsızlık referandumuna en sert tepkiyi Türkiye gösterdi. Suriye’nin kuzeyinde şekillenen yapıyı ‘terör koridoru’ olarak tarif ederek askeri operasyon gerçekleştirdi.
Artı Gerçek’e konuşan Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya, bölgenin ekonomik yapısını, Kürtlerin AKP’nin MHP ile kurduğu ittifaka bakışını, milliyetçilik üzerine şekillenen politikaların bölgeye yansımalarını ve muhafazakâr Kürtlerin tutumunu değerlendirdi.
Beyin ve sermaye göçü yaşanıyor
Hükümetin uyguladığı politikaların hem ekonomik, hem de sosyolojik sonuçları olduğuna dikkat çeken DİTAM Başkanı Mehmet Kaya, bölgedeki tablonun pek iç açıcı olmadığı görüşünde. Hükümetin bölge ile ilgili açıklamaların gerçekçi olmadığını ifade eden Kaya, “Bölgeden iki tane önemli göç var. Önemli oranda sermaye göçü yaşanıyor, bölgeden gidiyor. İkincisi de beyin göçü yaşanıyor. Biz bunları 1990’lı yıllarda yaşadık. Bu günde aynı şeyi yaşıyoruz. Hükümetin de, siyasetin de bölgeyi dinlemediğini ve okumadığına inanıyorum. Ankara’dan okunduğu gibi değil ortam. Son 4-5 aydır önemli bir kriz var. Hükümet tarafından yapılan açıklamalarda başka bir tablo, yereli, esnafı dinlediğimiz zaman başka bir tablo çıkıyor ortaya. Bu sadece ekonomik politikalardan kaynaklı değil. Tam da burada çözüm sürecini konuşmak gerekiyor. O süreçte Diyarbakır’ın ekonomi merkezi olacağına ilişkin inanç vardı. Bu işin çözüleceğine dair bir inanç oluştu. Şimdi bu inanca yönelik bir saldırı var. Hükümetin dilinde, siyasilerin dilinde çözüm sürecine yönelik bir saldırı olması, toplumun doğru dediğine yanlış demek toplumu karamsarlığa iter. Toplum aslında doğrunun o olduğunu çok iyi biliyor. Bölge sadece Türkiye içindeki illerden ibaret değil. Bölgenin ekonomik anlamda gelişmesi için Irak Kürt bölgesi ile bir an önce ticaret kapılarının ve ticaret ayaklarının oluşması gerekiyor. Kuzey Suriye’dekilerle birlikte Rojava dediğimiz kesimle yeninden ticaretin başlayabileceği ortamın yaratılması gerekiyor” diye konuştu.
'1990’lı yılların 'Kürt yoktur' aşamasındayız'
AKP’nin şu anda uyguladığı politikaların toplumda karşılık bulmadığını ifade eden Kaya, bunun sonuçlarının önümüzdeki seçimlerde net bir şekilde görüleceğini söyledi. “AK Parti bu güne kadar bölgede muhafazakâr tabanın üzerinde etkiliydi. Önemli bir oy potansiyeli vardı. Son politika ile birlikte özellikle MHP ile yapılan ittifakın, bölgede önemli kırılmalar yarattığını net olarak görebiliyoruz. AK Partili yetkililerin ‘Güneydoğu’da sorun yok’ açıklamaları gerçekten çok doğru değil. AK Parti ve MHP ittifakı daha da milliyetçileşen bir blok oluşturdu. Kürt karşıtlığını öne getiren bir cepheden söz ediyoruz."
'AKP ve MHP ittifakının bölgede başarı şansı yok'
"Toplum Türkiye’deki Kürt politikasını ve çözümü konuşamaz hale geldi neredeyse… Söylemler 1990’lı yıllarda kullanılan ‘Kürt yoktur’ cümlesine gidecek gibi görünüyor. 1990’lı yıllarda oluşmayan dünyadaki Kürt kazanımlarına karşı çıkan bir cephe oluştu. Irak’ta bağımsızlık talebine yönelik en büyük tepki Türkiye’den geldi. Suriye’nin Kuzeyindeki Kürtlerin statü talebine yönelik en sert açıklamalar ve harekatlar yapıldı. Her ne kadar sessizlikle seyretse de, bu politikaların Kürtlerde derin bir kırılmaya neden olduğunu görmek lazım. O yüzden oluşan MHP-AK Parti ittifakının bölgede başarılı olma, hatta AK Parti'nin 1 Kasım seçimlerindeki oy oranına yetişme olanağı yok."
'Muhafazakar kesim rahatsız, AKP tabanını kaybediyor'
Bölgede yaptıkları araştırmada, muhafazakar kesimin rahatsızlığının giderek arttığı sonucuna ulaştıklarını anlatan Kaya, AKP’nin ortaya çıkış söylemleri ile şu anda uyguladığı politikalar arasındaki çelişkiye dikkat çekti. Muhafazakâr kesimin AKP-MHP bloğunun önüne koyduğu milliyetçi politikaları sorguladığını ifade eden Kaya, şunları söyledi: “Düne kadar çözüm süreci gibi, Kürt realitesinde önemli adımlar atan bir AK Parti’nin bu gün geldiği nokta ortada. AK Parti-HDP’nin Kürt sorunu çözümünde birlikte yürümesine destek vardı. Kürtler birlikteliği, birlikte yaşamanın gerekli olduğunun mesajını sürekli verdi. Bunu AK Parti iktidarı da ifade ediyor. Suriye olmadıysa Türkiye, bunun en önemli nedeni Kürt vatandaşların bu süreçte birlikte yaşamı öne çıkaracak pozisyon almasıydı. Bunu yapan bir Kürt halkına yönelik bu dili kullanmak, milliyetçiliği öne çıkarmak, milliyetçi cephe oluşturmak Kürtlerin hak ettiği bir durum değil. Rahatsızlığın temelinde bu yatıyor’ diye konuştu."