Özgürlükçü Demokrasi’ye yapılan baskını değerlendiren gazetenin editörlerinden Ender Öndeş, “aykırı sesleri susturmanın iktidarın kafasında olduğu kadar kolay olmadığını” söyledi ve kararlılık mesajı verdi.
Okurlara da seslenen Öndeş, “Biz her zaman bir yolunu bulduk. Yol bulamadığımız da da yol açtık. Okurumuz da alışkın. Kaygıya gerek yok” dedi. Gazetenin bir diğer editörü Hicran Ürün ise gazetenin TMSF’ye devri ile ilgili sadece sözlü bir bildirim aldıklarına dikkat çekerek “Ortada açık bir hukuksuzluk var” dedi. Ürün durumu, “O kadar çok baskı yöntemi denediler ki kafaları karıştı. Herhalde yasal kılıfına uydurmaya çalışıyorlar” sözleriyle özetledi.
Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi’nin merkez binası ve gazeteyi basan Gün Matbaacılık Reklam Film Basın Yayın Tanıtım San. Tic. Şti’ye gece saatlerinde polis baskını düzenlendi.
Avukatlara savcılık tarafından bilgi verilmediği için gözaltı sayısı ile ilgili net bir sayı olmasa da gazetenin imtiyaz sahibi ile 9 matbaa çalışanının gözaltında olduğu biliniyor. BBC’nin haberine göre ise operasyonda 22 kişi gözaltına alındı.
Öte yandan gazetenin avukatlarına gazete ve matbaanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildiği sözlü olarak iletilse de bu konuda da henüz resmi bir tebligat yok.
Gazetenin avukatları da henüz savcı ile görüşme gerçekleştirememiş durumda ve gazete hakkında başlatılan soruşturmada “gizlilik kararı” olduğu belirtiliyor.
“Hukuksuzluk öyle bir boyutta ki, resmi bir tebligat bile yok”
Gazete Karınca'da yer alan Çağdaş Kaplan'ın haberine göre gazete çalışanları bu operasyonun “30 yıldır özgür basın geleneğine yapılan saldırılardan farklı olmadığı, sadece yöntemin değiştiği” görüşünde.
Gazeteciler “Hukuksuzluk öyle bir boyutta ki, resmi bir tebligat bile yok” diye duruma tepki gösterirken, geçmişteki baskıları hatırlatıp yola devam etmekte kararlı olduklarını belirtiyor.
Gazeteye yapılan baskını protesto etmek için İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan basın toplantısında gazetenin editörlerinden Ender Öndeş ile konuştuk. Geçmişte özgür basın geleneğine yönelik birçok baskı yöntemine şahitlik eden isimlerden olan Öndeş, sözlerine “İyimser olmayı öğrendik. Ama bu aptalca bir iyimserlik değil” diye başlıyor.
Geçtiğimiz hafta Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu’na satılışını hatırlatan Öndeş, “Aslında hükümetin yönelimi belli olmuştu. Sıfır farklı ses sıfır muhalefet istiyorlar. Yakında bunun başka yerlere de yansıyacağını düşünüyorum” diyor.
Baskıların süreceğini de ekleyen Öndeş, başta belirttiği “İyimser olmayı öğrendik” sözünü hatırlatıyor ve şunları söylüyor:
“İyimserlikten kastım şu: Biz her zaman bir yolunu bulduk. Yol bulamadığımız da da yol açtık. Ama mutlaka bir yol açılır. Ama aykırı sözler söyleyenleri susturamayacaklar. Bu onların kafasında olduğu kadar kolay bir şey değil. Özgür basın geleneği sona ermez, erdiremezler. Üzücü olan gazetenin yarın bayilerde olmayacak olmasıdır.”
Okurlarının da bu baskın durumuna alışkın olduğunu belirten Öndeş, onlara “Kaygılı olmayın” mesajı veriyor: “Gelenek devam edecektir. Okurlarımızın da onca yıllık tecrübeleri var ve bu gelenek devam edecek. Kaygıya gerek yok. Yine geliriz.”
“O kadar çok baskı yöntemi denediler ki, ne yapacaklarını bilemiyorlar”
Gazetenin bir diğer editörü Hicran Ürün ise baskın sırasında ve baskından sonra avukatlarına resmi olarak henüz bir tebligat yapılmamasına değindi.
Gazetenin TMSF’ye devredildiğinin sadece sözlü olarak iletildiğini belirten Ürün, “O kadar çok baskı yöntemi denediler ki, herhalde onlar da ne yapacaklarını şaşırdı. Şimdi yasal kılıf arıyorlar” yorumunu yapıyor. Ürün şunları söylüyor:
“Belirsiz bir süreç var. TMSF’den gelen kişi ‘TMSF’den geldiğini’ söylüyor. Ama TMSF bunu kabul etmiyor. Nasıl bir yol yöntem izleyeceklerini kendileri de bilemiyor. Ama açık bir şey var ortada o da büyük bir hukuksuzluk. Şu anda yasal kılıfa uydurmak için bir tartışma yürütüyorlar. Satın alamadıklarını TMSF yoluyla susturma operasyonu. Bugüne kadar denenen hiçbir yöntem başarılı olamadı bu da başarılı olamayacak. Özgür basının okuru da buna alışık. Yolumuza devam edeceğiz. Merak etmesinler.”
(GazeteKarınca)