ABD Başkanı Donald Trump, Rex Tillerson’ı dışişleri bakanlığı görevinden aldığını ve yerine CIA şefi Mike Pompeo’nun geldiği açıkladı. Mike Pompeo, darbe girişiminin ertesi günü Twitter’da Türkiye’yi ‘totaliter İslamcı diktatörlük’ olarak tanımlamıştı.
Trump, dışişleri bakanı Rex Tillerson’un görevden aldığını ve CIA şefi Pompeo’nun geldiğini duyurdu.
ABD’nin yeni dışişleri bakanı Mike Pompeo, darbe girişiminin ertesi günü Twitter’da Türkiye’yi ‘totaliter İslamcı diktatörlük’ olarak tanımlamıştı.
Trump’ın mesajında şu ifadelere yer verildi: “CIA Direktörü Mike Pompeo yeni dışişleri bakanımız olacak. Harika bir iş çıkaracak. Rex Tillerson’a hizmeti için teşekkür ederiz. Gina Haspel CIA’in yeni direktörü ve bu göreve gelen ilk kadın olacak. Herkese tebrikler.”
BBC Türkçe'nin haberine göre: Cumhuriyetçi Parti içerisindeki muhafazakar Çay Partisi hareketinden gelen eski kongre üyesi Pompeo, boğulma hissi veren su işkencesine desteği ve kürtaj karşıtı görüşleri ile gündeme gelmişti.
Eski bir asker olan Pompeo, ABD Kara Kuvvetleri'ne subay yetiştiren West Point'teki Askeri Akademi'den 1986 yılında sınıf birincisi olarak mezun oldu. Harvard Üniversitesi'nde hukuk fakültesinden mezun oldu.
Mike Pompeo'nun Temsilciler Meclisi'ndeki kişisel sayfasında yer alan bilgilere dayandırdığı haberine göre eski CIA Başkanı, Berlin Duvarı yıkılmadan önce Demir Perde'nin devriyesinden sorumlu birlikte görev yaptı.
Pompeo, 2010 yılında Kansas eyaletinden Temsilciler Meclisi'ne girdi.
'Erdoğan hükümetinin anca İran yönetimi kadar demokratik '
İran ile yapılan nükleer anlaşmaya karşı çıkan Pompeo, 15 Temmuz darbe girişiminin ertesi günü Twitter'da Türkiye'yi "totaliter İslamcı diktatörlük" olarak tanımlamıştı.
"Erdoğan hükümetinin anca İran yönetimi kadar demokratik olduğu" ifadelerini de kullanan Pompeo daha sonra bu Tweet'ini silmiş ve Twitter hesabını da kapatmıştı.
Mike Pompeo'nun 2013 yılında da "İslamcı teröristleri sert bir şekilde eleştirmeyen Müslüman din adamlarının terör saldırılarında suç ortağı olduklarına" yönelik sözleri, Demokratlar ve Müslüman lobi kuruluşları tarafından kınanmıştı.
Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın Guantanamo Üssü'nü kapatma planına da karşı çıkan Pompeo, 2013'te cezaevini ziyarettikten sonra, açlık grevinde olan mahkumlar hakkında "Bana pek çoğu kilo almış gibi geldi" demişti.
Pompeoi su işkencesinin de, "hayati bilgilerin elde edilmesi için" kullanılabileceğini savunmuştu.
İnsan hakları kuruluşları ABD Senatosu'na, Pompeo'nun CIA Başkanlığı'nı onaylamama çağrısı yapmıştı.
Pompeo, devlete dair gizli belgeleri gazetecilere sızdıran eski Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) çalışanı Edward Snowden'ın "idam edilmesi gereken bir vatan haini" olduğunu düşünüyor.
Trump'ın başkanlık seçimindeki rakibi Demokrat aday Hillary Clinton'a yönelik eleştirileriyle bilinen Pompeo, Clinton'ı 11 Eylül 2012'de Libya'nın Bengazi kentinde ABD Büyükelçiliği'ne düzenlenen saldırının "üzerini örtmekle" suçlamıştı.
Mike Pompeo, annenin hayati tehlikesinin bulunması haricinde kürtaja da karşı çıkıyor.
Pompeo, Kongre üyeliği öncesi petrol sahalarına malzeme sağlayan bir firmayı yönetiyordu ve karbon salımını azaltmaya çalışan ABD Çevre Koruma Ajansı'nı da eleştiriyordu.