CHP’li Haluk Pekşen, Papa ile görüşmek isteyenlerin ‘Vatikan’a mutlaka bağış yapması’ gerektiğinin yerleşik bir kural olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan – Papa Francis görüşmesiyle ilgili CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, tartışma yaratacak bir iddiayı meclis gündemine taşıdı:
"Papa’yı ziyarete giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vatikan'a yüklü miktarda bağış yapmış ve bu sayede Papa ile görüşebilmiştir."
'Papa ile görüşmek için 5 milyon Euro verildi'
Artı Gerçek’ten Emre Ünsallı’nın haberine göre, hazırladığı soru önergesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Papa'yla görüşebilmesi için Vatikan'a ne kadar bağış yapıldığını soran CHP Trabzon Milletvekili Pekşen, iddiaya ilişkin şunları söyledi:
"Papa ile görüşmek için Vatikan'a mutlaka bir bağış yapmanız gerekir. Vatikan'da yerleşik kural budur. Ancak görüşme isteğinin üst düzey birinden gelmesi durumunda görüşme ücretinin 5 milyon gibi bir rakam olduğu söylendi. Biz de Meclis'e verdiğimiz önergede bunun doğru olup olmadığını soruyouz."
'BÜTÜN SENARYO AB İLİŞKİLERİNİN DÜZELTİLMESİ İÇİN'
Türkiye'nin dış politikada köşeye sıkıştığını belirten Pekşen, ziyaretin asıl amacını Papa'lığın Avrupa üzerindeki etkisine bağlıyor:
"Şimdi Erdoğan tek yolun Vatikan ile ilişkilerin düzeltilmesi olduğunu düşünüyor. Vatikan'ın Avrupa üzerinde etkisi ve saygınlığı var. Avrupa'ya 'Türkiye ile ilişkileri yeniden başlatın' diye bir tavsiye de bulunabilir. O zaman biz AB ile kesintiye uğrayan görüşmeleri ortadan kaldırıp devam ettirebiliriz. İşte bütün senaryo bunun üzerinedir."
'Erdoğan'ın Fransa ziyareti nedeniyle Macron açıklama yapmak zorunda kaldı'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Macron ile yaptığı görüşme öncesi Fransa'da bulunduğunu belirten Pekşen, Fransa medyasında tanık olduğu çok çönemli bir ayrıntıyı da anlattı. Erdoğan'ın Fransa ziyaretine kamuoyundan ciddi bir tepki geldiğini söyleyen Pekşen, Macron'un tepkiler üzerine televizyona çıkarak açıklama yapmak zorunda kaldığını ifade etti:
"Erdoğan Fransa'ya giderken Fransa kamuoyu çok ciddi bir tepki gösterdi. Bunun üzerine Macron televizyona çıkıp Fransa halkına açıklama yapmak zorunda kaldı. O dönem Fransa'daydım ve olanları canlı izledim. Macron, 'Ben Erdoğan ile yalnızca Fransa'nın çıkarları için konuşacağım, buraya geldiğinde Airbus satacağım ve bir de ona Fransa Hakları Bildirisi'ni (Fransa İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi) anlatacağım' dedi.
Macron, Erdoğan Türkiye'ye döndükten sonra televizyonlara çıkıp, 'Ben size iki gerekçe söylemiştim ama yanına bir de hava savunma sistemi ekedim ve bir de Fransa'nın çiftçileri için çok önemli bir bağlantı yaptım, et sattım' diye Fransa halkına ikinci bir açıklama yaptı."
'Dış borcu ancak hukuki güvence vererek bulabilirsiniz'
Türkiye'nin Avrupa ile ilişkileri toparlamadan krizlerin üstesinden gelmesinin mümkün olmadığını söyleyen Pekşen, bu durumun hükümetin ekonomiden sorumlu yetkilileri tarafından da dile getirildiğini belirtti:
"Türkiye bu işin altından kalkamaz. İşin can alıcı bölümünü Mehmet Şimşek parlamentoda ikrar etti. Bütçe sunumundaki ifadesi aynen şöyleydi, '2018 yılında yurt dışından 210 milyar dolar dış borç bulmak zorundayız.' 210 milyar Dolar borcu ancak güvence vererek bulabilirsiniz. Yurt dışına verilecek en önemli güvence de hukuki güvencedir. Artık yurt dışında Türkiye'nin verdiği hukuki güvencenin bir inandırıcılığı yok. İnsanlar bırakın para vermeyi kiralık araç bile vermiyorlar."
'Macron'un açıklaması bizim basın tarafından değiştirildi'
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in, AB ve Macron'un Türkiye ilişkilerini değerlendirirken dile getirdiği bir ayrıntı en az 'Papa görüşmesi için Vatikan'a para verildi' iddiası kadar önemli.
Pekşen, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Erdoğan görüşmesi öncesi yaptığı "Türkiye'nin Erdoğan ile Avrupa'ya girmesi mümkün değil" açıklamasının Türkiye basını tarafından "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi mümkün değil" diye değiştirdiğini söyledi:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile ilişkileri yeniden toparlayabilecek birilerini bulmak istiyor. Ancak Almanya'da çok büyük bir tepki olacağından bunu Merkel istemiyor, göze alamadığı için Erdoğan'dan kaçıyor. İngiltere zaten avrupa Birliği içerisinde kalmak istemiyor. Dolayısıyla bütün hikaye Fransa'ya ve Cumhurbaşkanı Macron'a kalıyor. Macron da aslında bu konuda baştan beri rezervini koydu, 'Türkiye'nin Erdoğan ile Avrupa'ya girmesi mümkün değil' dedi. Ama bizim basın o açıklamadaki Erdoğan'ı kaldırıp açıklamayı, 'Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi mümkün değil' diye değiştirdi."