İzmir’de Mahkemenin ÇED Raporu olmadığı için ruhsatı iptal etmesine rağmen BATIÇİM Şirketinin yetkilileri Gökdere’de kil ocaklarını çalıştırmaya devam ediyor.
Evrensel’den Metehan Ud’un haberine göre; BATIÇİM (Batı Anadolu Çimento San. A.Ş.) 2006 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından aldığı 10 yıllık ruhsatla Bornova’nın Gökdere ile Buca’nın Kaynaklar mevkii arasında yer alan ve Tahtalı Barajı Uzun Mesafeli Koruma alanı içerisinde bulunan birinci derece sit alanı özelliğine sahip bölgede, Kil Ocağı İşletmesi açmış ve çalışmalarını başlatmıştı.
Çalıştığı günden beri çevreye zarar veren ve çevre köylülerinin tepkisine yol açan ocak için açılan dava, ruhsatın bitmesine 2 yıl kala sonuçlandı. Mahkeme, ÇED raporu olmadığı için ruhsatın iptaline karar verdi. Şirket yetkilileri, şimdiye kadar çalışmaların çevreye zarar vereceğini söyleyen ve ÇED Raporu isteyen köylülere ellerindeki ‘ÇED gerekli değildir’ kararını gösteriyorlardı.
Mahkeme iptal demişti
İZSU Genel Müdürlüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına dava açarak, Bakanlık tarafından şirkete verilen ruhsatın iptalini istemişti. İzmir 1. İdare Mahkemesinde görülen dava şirkete ruhsat verildikten kısa bir süre sonra açılmış ve mahkeme 2009 yılında davanın reddine karar vermişti. İZSU kararı Danıştaya taşımış ve Danıştay Sekizinci Dairesi, 2012 yılında verdiği kararla, alt mahkemenin kararını bozmuştu. Tekrar görüşülen davada mahkeme geçtiğimiz Şubat ayında ruhsatın hukuka uygun olmadığını belirterek iptaline karar verdi.
Köylüler engel oldu
Mahkeme kararına rağmen şirket yetkilileri bölgede çalışmalarına devam ediyor. Geçtiğimiz hafta içi şirkete ait iş makineleri bölgede çalışma yapmak istemiş ancak Gökdere ve Kaynaklar köylülerince engellenmiş, makineler bölgeden çıkarılmıştı. İki gün sonra da köylüler çalışma yapılan alanda eylem yaparak tepkilerini dile getirmişti. Çalışma yapılan alandaki ekolojik yapı tamamen tahrip edilmiş durumda.
İzmir’in suyu tehlikede
KİL ocağının bölgenin yeşil örtüsü kadar, bölgenin Tahtalı Barajı Koruma alanı içinde kalmasından dolayı İzmir suyuna da etkisi olumsuz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada İzmir’in ağustos ayının sonlarına yetecek kadar suyu olduğu vurgulayarak, İzmirlilerin faydalanacağı Tahtalı ve Çamlı Barajlarının madenlere heba edildiğini dile getirmişti.
“Suç işleniyor”
Kararı değerlendiren Kaynaklar Çevre Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Pulat Hüseyin Gagu, BATIÇİM yetkililerinin suç işlediğini belirterek, “Biz bunun hukuki mücadelesini yapmaya başlarken, açılan davayı öğrendik. 14 Şubat’ta mahkemenin ruhsatın iptali kararı vermesine rağmen, BATIÇİM yetkilileri bölgede çalışmalarına devam etmiş, makinelerini kullanmışlardır. Böylece mahkeme kararına aykırı davranmış, suç işlemişlerdir. Haklarımızı hukuki alanda talep edeceğiz. Şirket hakkında suç duyurusunda bulunacağız, çevreyi kirletenler hakkında tazminat davası açacağız. Çalışma olan bölgedeki eylemlere de devam edeceğiz” dedi.
Hukuki süreç başlatılacak
Kaynaklar Merkez Mahallesi Muhtarı Erhan Şen de bir doğa katliamı yaşandığını ifade ederek şunları söyledi: “Hep birlikte bu adaletsizliğe karşı direneceğiz. ÇED raporlarında ortaya konulan gerçeklerin bir an önce uygulanması lazımdır. Gerekli hukuki süreci başlatacağız.”
75 yaşındaki Kaynaklar köyü halkından Zennure Su da köylerinde taş ocağı istemediklerini dile getirerek, “Kaynaklar köyünü olduğu gibi toz toprak kapladı. Bizi hasta yapacak burası. Taş ocağını ne yapacağız biz. Ormanlarımızı yok ediyorlar. Biz burada olduğumuz sürece de buna izin vermeyeceğiz” dedi.