YPG sözcüsü Nuri Mahmud, Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin, “Kendine bin odalı saray inşa eden ve Osmanlı’ya geri dönüp ‘Erdoğan sultanlığı’ inşa etmek isteyen Recep Tayyip Erdoğan, devrimin başlangıcından beri bizimle savaşıyor” ifadelerini kullandı.
Suriye’de Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ana gücü konumundaki YPG’nin sözcüsü Nuri Mahmud, Suriye’de son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin Kamışlı’da gazeteci Aymenn Jawad Al-Tamimi’ye konuştu.
‘IŞİD’i durdurmayı ilk defa biz başardık’
İleri’nin haberine göre; YPG’nin SDG’nin ana gücü olduğunu vurgulayan Mahmud, IŞİD’e karşı verdikleri mücadele sayesinde önemli bir deneyim kazandıklarını belirterek, “Rakka’da ‘halifelik’ ilan eden IŞİD, bölgede mevcut rejim ordusu, Türk ordusu, İran ordusu, Irak ordusu ve Peşmerge’ye rağmen Bağdat ve Şam sınırlarına ulaştı, Ortadoğu’daki birçok ülkede kendini ilan etti, Asya ve Avrupa’da birçok saldırı düzenledi. YPG ve YPJ, bu en büyük küresel terör karşısında ilk defa Kobani’de ayakta kalabileceğimizi kanıtladı ve ardından zaman geçtikçe onu küçültmeyi başardı” ifadelerini kullandı.
‘Erdoğan sultanlık inşa etmek için bizimle savaşıyor’
TSK’nın cihatçı ÖSO ile birlikte Afrin’e yönelik başlattığı saldırıya ilişkin konuşan Mahmud, “Gerçekte Türk halkı ve Türkiye, kuzey Suriye ve Rojava’daki devrim için güçlü bir destekti. Türkiye halkları, Sere Kaniye (Rasülyen) ve Kobani’de insan kalkanı olarak durdu, günlerce, haftalarca, aylarca bu bölgeleri korudular ve böylece Sere Kaniye ve Kobani kurtuldu. Ancak kendine bin odalı saray inşa eden ve Osmanlı’ya geri dönüp ‘Erdoğan sultanlığı’ inşa etmek isteyen Recep Tayyip Erdoğan, devrimin başlangıcından beri bizimle savaşıyor” ifadelerini kullandı.
‘Cihatçılar Türkiye’den silah ve lojistik destek alıyor’
Afrin saldırısı için “Bu savaş yeni değil” diyen Mahmud, “Sere Kaniye’de kapılar El-Nusra ve Ahrar el-Şam için açıktı. Ve biz ilk defa orada El-Kaide’nin savaşa katıldığını kanıtladık. Askeri çetelerin, silahın ve lojistik desteğin hepsi Türkiye’den geliyordu ve yaralıları tedaviz için Türkiye’ye gidiyordu.” dedi.
‘Erdoğan Türk ordusunu istismar ediyor’
Erdoğan’ın IŞİD’in Kobane’yi kuşatması sırasında sarf ettiği “Kobane düştü, düşecek” sözlerini hatırlatan Mahmud, “Ve biz YPG ve SDG olarak, Özgür Ordu ya da Arap Baharı adı altında ve IŞİD’in temsil ettiği din adı altında sunulan maskeleri düşürdük. AKP ve onun başı olan Erdoğan ise bu güçleri her biçimde destekledi. Ve bugün bu terörist gruplarda hiçbir güç kalmadığını görüyoruz. Bu yüzden Erdoğan ve partisi, Türkiye’yi korumakla yükümlü olan Türk ordusunu, Afrin’e saldırmak için istismar ediyor” ifadelerini kullandı.
‘Erdoğan’ın sultanlık projesi başarısızlığa uğradı’
AKP’nin Afrin’e yönelik saldırısının arkasındaki nedenin “Kuzey Suriye ve Afrin’de geliştirilen demokratik anlayış ve projenin” olduğunu belirten Mahmud, “Bu proje, Erdoğan’ın Ortadoğu’da örgütlemeye çalıştığı sultanlık projesinin başarısızlığa uğramasının ana sebebidir. Bu nedenle Afrin’deki saldırı, gelişmekte olan demokratik anlayışa bir saldırıdır” ifadelerini kullandı.
‘Afrin halkı kendini koruyabilir’
Afrin halkının kenidi koruyabilecek güce sahip olduğunu söyleyen Mahmud, TSK’nın saldırılarına karşı Afrin’de Suriye bayrağının yükseltilmesi önerisi hakkında ne düşündüklerine dair soruya, “Suriye halkının sorunu Suriye bayrağı değil. Mevcut rejimin değişmesi gerekiyor. Suriye halkı özgürlük ve demokrasi istiyor.” dedi.
Suriye’de tek çözümün adil ve özgür seçimler olduğunu belirten Mahmud, ayrıca “tüm unsur ve inançlardan” oluştuğunu söylediği SDG’nin yasama, yürütme, yargı ve iç güvenlik organları yaratmaya başladığını belirterek, “Bu mevcut rejimden daha tercih edilebilir” dedi.
‘Türkiye ile Rusya, İdlib ve Afrin’i değiş tokuş etti’
Türkiye ile Rusya’nın İdlib ile Afrin’i “değiş tokuş” yaptığını söyleyen Mahmud, Rusya’nın “büyük bir devlet ve çözümün bir gücü” olmasına rağmen, “büyük çıkarları yerine dar çıkarlarının peşinden gittiğini” söyledi.
‘AKP, Suriye’deki terörün anasıdır’
Türkiye’nin “özel bir savaş yöntemi” olduğunu söyleyen Mahmud, “Suriye’nin kuzeyine yaptıkları müdahaleyi meşrulaştırmak için yalanlar ve söylentiler yayıyorlar ve bizi terörizmle suçluyorlar. Biz dünyanın en büyük terörizmini sona erdiyoruz. Yakaladığımız üst düzey bir IŞİD’li, Türkiye pasaportu taşıyordu, ancak bizi terörizmle suçluyorlar. Bu otorite, Suriye’deki terörün anasıdır” dedi.
‘Kürdistan referandumu maceracı bir riskti’
Nuri Mahmud, Irak’ta yaşanan gelişmelere ilişkin de açıklamada bulundu. Irak hükümetiyle sınır kontrolleri konusunda temas halinde olduklarını söyleyen Mahmud, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) tarafından gerçekleştirilen ve krize neden olan Kürdistan referandumuna ilişkin “Kürt halkı ve Irak halkı için bir parti ve bir kişinin çıkarları için maceracı bir riskti. Irak halkı bu refernadumla çok şey kaybetti.” dedi.