OHAL Karşıtı Platform tarafından “OHAL’de Demokrasi, Bu Hal’de Seçim Olmaz” konulu Ankara’da bir panel düzenlendi. Panelde konuşan Prof. Dr. Baskın Oran, AKP hükümeti tarafından çıkartılan KHK’lerin anayasaya aykırı olduğunu ve hükümetin ağırlaştırılmış müebbetlik suç işlediğinin altını çizdi.
OHAL Karşıtı Platform tarafından Ankara'da '“OHAL’de Demokrasi, Bu Hal’de Seçim Olmaz” başlıklı bir panel gerçekleştirdi. Panele, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Rıza Türmen, Prof. Dr. Baskın Oran, AKP kurucularından Fatma Bostan Ünsal, AKP eski milletvekilleri Ersönmez Yarbay, Abdullatif Şener, Ahmet Faruk Ünsal ile çok sayıda kişi katıldı.
Panelin açılışını yapan Ahmet Faruk Ünsal, “15 Temmuz darbe girişimi olduğunda vekiller Meclis’te, halk sokakta bu lanetli girişime geçit vermedi” hatırlatmasında bulundu. OHAL’in uygulanma biçimi ve yayınlanan KHK’lere yönelik eleştirilerde bulunan Ünsal, OHAL’e karşı başlattıkları inisiyatifin OHAL sona erene kadar büyüyerek süreceğini belirtti. Ünsal, “Sadece OHAL sonuçları değil, AYM kararına karşı bir yerel mahkemenin aldığı tutumda kuvvetler ayrılığının ne kadar önemli olduğunu gördük. Hukukun ayaklar altına alındığını bütün kurumların antenleri saraya çevirerek ona göre karar verdiklerini hayretler içinde görüyoruz. Bu durum sürdürülebilir değil” dedi.
‘OHAL’i ülkenin tümünde kaldırın’
Abdullatif Şener konuşmasında, OHAL’in yasal zeminine işaret ederek, Türkiye genelinde 2016 yılına kadar OHAL yaşanmadığını söyledi. Kürt coğrafyasına yönelik 15 yılık OHAL’in 2002 yılında kaldırıldığını belirten Şener, “AK Parti olarak o dönemde yaptığımız toplantılarda bunun doğru olmadığını bir daha yürürlüğe girmeyecek şekilde kaldıracağımızı ifade etmiştik. Sadece ülkenin bir bölümünde uygulanan OHAL’e karşı çıkışları iktidara gelen bir siyasi parti şimdi ülkenin tamamında OHAL uygulamasını hayata geçirdiler. Birileri bunu adil olmak adına yaptılar diyebilirler. Ama adil olacaksınız OHAL’i ülkenin tümünde kaldırın” dedi. Şener, OHAL’in bile bir hukukunun olduğunu, bunun “keyfilik” olmadığının altını çizerek, buna rağmen OHAL’de olmayan yetkilerin AKP tarafından kullanıldığını dile getirdi. Şener, “Bu OHAL yönetimi değil, bu keyfi bir yönetimi ortaya çıkarmıştır. Anayasa ile ilgili bütün OHAL yasalarını okuyorum şuanda yapılan KHK’lerin ne anayasa ne de OHAL yasasına uygun olduğunu söylemek mümkün değil” dedi.
‘Bu ülkenin düşünen insanlarını aşağılamaya çalışıyorlar’
KHK ile getirilen tek tip elbise düzenlemesine işaret eden ve “Bunu analiz ettiğimizde iktidarın neden korktuğunu görürüz” diyen Şener, “Tecavüzcüler, hırsızlar, katiller tek tip elbiseye tabii tutulmuyor. Ama aydınlar muhalif siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler duruşmalara tek tip elbise ile duruşmalara katılma mecburiyeti getiriliyor. Bununla aşağılamaya çalışıyor. Bu ülkenin düşünen insanlarını, eleştiren, sorgulayan insanlarını aşağılamaya çalışıyorlar. Bu tavır 80 milyon insanı baskılamaya, susturmaya yöneliktir. Bizim itirazımız ve isyanımızda buna yöneliktir” dedi.
‘Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamette’
Prof. Dr. Baskın Oran, Erdoğan’ın yazılmamış anılarının Kenan Evren’in yazılmamış anılarını geçtiğini söyledi. “Ben burada iktidara hitap etmek istiyorum” diyen Oran, “Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamette. Bu herkes için geçerli. Çünkü bütün ülkenin ağırlaştırılmış müebbette çarptırılması mümkün değil ama AKP yöneticilerinin ağırlaştırılmış müebbette çarptırılması çok mümkün” dedi ve Anayasa’ya aykırı yürütülen OHAL ve KHK’lere işaret etti. OHAL ile kalıcı karar alınamayacağının altını çizen Oran, “Yahu bunlar üniversite kaldırıp üniversite kuruyorlar. Daha ne olsun” dedi. Hükümetin “cebir ve şiddet kullanarak” Anayasa’yı ihlal ettiğini ve bunun da ağırlaştırılmış müebbet suçuna denk düştüğünü ifade etti.
‘Kadınsız demokrasi mümkün değil’
Berrin Sönmez, OHAL’de kadının yaşadığı sorunlara işaret ederek, “Daha önce yaşananlardan çok farklı değil ama savaşlarda kadınlar her zamankinden daha fazla saldırı altındadır” dedi. 28 Şubat sürecinde akademiden atıldığını dile getiren Sönmez, “Bütün bunların kadınlara değen yönlerini yeterince konuşmuyoruz. Dünyanın her yerinde kadın sorunlarının bir birine benzer yönleri çoktur” dedi. Hak ve Adalet Platformu olarak 28 Şubat sürecinde yaşanan mağduriyetlerin bugün yaşanmaması için bir girişimde bulunduklarını ve buna yönelik bir anket yaptıklarını hatırlattı. Türkiye’deki bütün toplumsal kesimlerin sorunlarının kadın sorunun yatay kesen sorun olduğunun altını çizen Sönmez, “Her yönü örgüt kadının eşit katılımına yönelik önlemler almayı kurumsallaştırmayı sürece yeni bir siyasi çizgi oluşturulamaz. Demokrasiye geçiş bileti kadında. Kadınsız demokrasi mümkün değil” dedi.
‘KHK’ler hukuksuzdur’
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı, Demokrasi İçin Birlik (DİB) İnisiyatifi üyesi Rıza Türmen, OHAL’in neden 6’ncı kez uzatılmak istendiğini sorgulayarak başladığı konuşmasında, OHAL’in gerekçelerine işaret etti ve bunun gerekçelerinin olmadığını söyledi. OHAL’in gittikçe kalıcı bir rejim olmaya başladığını vurgulayan Türmen, “OHAL’in kendisi toplumsal güvensizliğin sebebi oldu. 2019 seçimlerinden sonra bu OHAL rejim haline gelecek” diye konuştu.
OHAL KHK’leriyle kanunların değiştirildiğini ve bunun yasal olmadığını belirterek, “Çünkü yasalar kalıcıdır” dedi. “Belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyım atayamazsınız, dernekleri kapatıp mallarına el koyamazsınız. Nereden bakarsanız hukuksuzluk var. Bir çifte hukuksuzluk var” diyen Türmen, şöyle dedi: “Siz böyle yüzbinlerce insanı işten atamazsınız, derneklerini kapatıp mallarına el koyamazsınız. KHK’ler hukuksuzdur, yapılan işlerde hukuksuzdur. Hukuk tamamen araçsallaştırılmış düşmana karşı kullanılan bir silah haline getirilmiştir.”
Mezopotamya Ajansı