İSTANBUL – HDK Kadın Meclisi 17 Aralık’ta yapacakları 8. Genel Kurul öncesi “Faşizme inat yaşasın kadın ve hayat” şiarıyla bir araya gelecek. HDK Kongre Kadın Koordinasyon üyesi Gülseren Pusatlıoğlu, “Kadınların özgürlüğü ve yaşaması için birleşelim” sözleriyle konferansa çağırdı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi, 17 Aralık Pazar günü Ankara’da yapacakları 8. Olağan Genel Kurulu öncesi bir araya gelerek 8. Kadın Konferansı düzenleyecek. Konferans, “Faşizme inat, yaşasın kadın ve hayat” şiarıyla 16 Aralık'ta Ankara'da bulunan Tüm Bel-Sen binasında yapılacak. HDK Kongre Kadın Koordinasyon üyesi Gülseren Pusatlıoğlu, kadın meclisinin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi vererek tüm kadınları konferansa çağırdı.
HDK Kadın meclisi neler yaptı?
HDK’nin kurulduğu günden bu yana kadınların yaşadıkları sorunlara çözüm aradığını belirten Pusatlıoğlu, kadın meclisinin çözüm arayışlarını farklı kesimlerden, halklardan, kimliklerden kadınlarla bir araya gelerek bulduklarını söyledi. HDK Kadın Meclisi’nin kadın emeğine yönelik politikalardan, savaşa karşı politikalara, siyasetçi kadınlara yönelik saldırı ve baskılara, dernek faaliyeti yürüten kadınlara kadar, sorun yaşayan kadınların tümüyle dayanışma içerisinde olmaya çalıştığını dile getiren Pusatlıoğlu, yaptıkları çalışmalar hakkında şu bilgileri paylaştı: “Son süreçte ‘Hayır’ diyen kadınların faaliyetlerinde yer alarak referandumda aktif bir faaliyet yürüttü. Ssavaşa karşı barışın sözcüsü olmaya soyundu. Aynı zamanda çeşitli konferanslar düzenledi. Yine kadınların emeğine, ev içi emeğin görünmezliğine karşı çalıştay düzenledi. Yerelde kadınların bir araya gelip kendi sorunlarını tartışabileceği, yaşadıkları şiddete karşı dayanışma içerisinde olabileceği kimi çözümler üretti. Kadın yaşam evleri fikrini geliştirdi. Yapmış olduğu bu çalıştayla ev eksenli çalışan, işinden atılan, yoksullukla mücadele eden kadınlar için çeşitli girişimlerde bulundu. Bazı yerlerde ufak da olsa bunun bir gelişme katettiğini söylemek mümkündür.”
‘Eksik kaldığımızı görüyoruz’
Buna rağmen yapmış oldukları faaliyetlerin yetersiz olduğunu dile getiren Pusatlıoğlu, “Kadınların birbirine sahip çıkabileceği, farkındalık yaratabileceği çeşitli girişimlere ihtiyaç olduğunu görebiliyoruz. Yine kadın emeğine yönelik saldırılarda, ev içi emeğimizin görünmezliğinin olmasına karşı eksik davrandığımızı ve henüz bu anlamda somut politikalar geliştiremediğimizi de saptamak gerekir” dedi.
Pusatlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “8. Genel Kadın Konferansı’na giderken, kongrede tartışmamız gereken meseleler için önce bölgenin, Türkiye'nin siyasal analizini yapma ihtiyacı duyduk. Ülkenin siyasal durumuna bakıldığında AKP – Saray iktidarı ile birlikte aslında tek adam sisteminin geliştirilmeye ve faşizmin kurumsallaştırılmaya çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. Mevcut yaratılmaya çalışılan bu sistemde kadınlara biçilen rol önemlidir. Çünkü tek adam sistemiyle toplumun yarısını olu��turan kadınlara dayatılan iffetli-iffetsiz kadın ayrımı, aynı zamanda himayeci ve güçlü erkekler karşısında da güçsüz ve himaye edilecek kadın pozisyonu yaratmak söz konusudur. Toplumsal cinsiyetimiz nedeniyle bu ezilmişliğimizi katmerleştiren bir durum söz konusudur. Çok yakında hepimizin tanık olduğu gibi Cumhurbaşkanı danışmanının da ifade ettiği, kaliteli bir şiddetten bahseden bir iktidar eliyle kadınlara karşı bir düşmanlık geliştirildiğinin farkındayız. Tüm bu düşmanlıkları, kadınlara yönelik artan şiddete, tek tip yaşam yaratılmasına karşı HDK Kadın Meclisleri çeşitli mücadele yöntemleri geliştirmektedir.”
‘Hedefimiz eşit yaşamak’
Kadınların siyasal alandan çektirilmesi, baskı altına alınması, tutuklanmasına karşı mücadele edeceklerini dile getiren Pusatlıoğlu, şöyle devam etti: “Kadın emeğine yönelik bu saldırıların; kadınların kamusal alanlardan dışlanması, evlere kapatılması, kaç çocuk doğuracağımızdan boşanıp boşanamayacağımızdan, çocuklarımızı nasıl yapacağımıza dair karar veren bir iktidar mekanizması geliştirilmeye çalışılıyor. Tüm bunlara karşı mücadele etmek görevlerimiz arasındadır. Önümüzdeki hedeflerden bir tanesi kadınların haklarını kazanmak, demokratik bir ülkede özgür ve eşit yaşamaktır. Bütün bunları yaparken, aynı zamanda değişik halklardan, inançlardan, kimliklerden ve farklı kadın gruplarıyla bir arada kadın dayanışmasını geliştirerek bu süreci örmeye çalışacağız. Çünkü saldırı hepimizedir. Saldırı savaşa karşı barış diyen herkesedir.”
‘Birlikte mücadele zemini yaratmalıyız’
Kadın düşmanlığının yoğun olduğu bir ortamda yaşadıklarını ifade eden Pusatlıoğlu, “Bu ülkede demokratik bir anayasaya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Demokratik anayasanın aynı zamanda HDK Kadın Meclisleri eliyle de gündemleştirmek istediğimizi, cinsiyetçi olmayan bir anayasaya ihtiyacımız olduğunu saptıyoruz. Bu nedenle de gittikçe ilerleyen faşizmin inşa süreci, faşizme karşı birleşik bir kadın mücadelesinin demokrasiden, emekten, barıştan ve kadın özgürlüğünden yana olanların birbiriyle mücadele edeceği bir zemin yaratılması görevi ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
‘Konferans bütün kadınlara açık’
Ailevisinden, Sünnisine, işçisinden, işsize, toplumun her kesiminde yer alan kadınların konferansta olacağını dile getiren Pusatlıoğlu, “Bu ülkenin mozaiğinde kimler yaşıyorsa onlarla bir araya geleceğiz. Konferansımız, 'Faşizme inat yaşasın hayat ve kadın' diyen, kendi sesini ve sözünü orada dillendirmek isteyen tüm kadınlara açıktır. Bir araya gelişin, kadın dayanışmasının örülmesine vesile olmasını istiyoruz. Çünkü kadın dayanışması olmazsa kadınlar bir araya gelip örgütlenmezse, kendi sorunlarına sahip çıkmazlarsa mücadele azmiyle ilerlemek zorlaşır. Onun için hepimizin ortak bir mecrada ortak amaçlarla mücadele etmeye ihtiyacımız var. Örgütsüz ve mücadelesiz olmayacağının bilincindeyiz. O nedenle faşizme inat kadınların özgürlüğü ve yaşaması için, yaşamını devam ettirmesi için, hiçbir kadının bir daha ölmemesi için ölümlerin durması için birleşelim diyorum” dedi.
Kaynak: MA