CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakınları tarafından Man Adası’nda bulunan bir off – shore şirkete on milyonlarca dolar aktarıldığını belgeleyen dekontları kamuoyu ile paylaştı.
CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakınları tarafından Man Adası'nda bulunan bir off – shore şirkete on milyonlarca dolar aktarıldığını belgeleyen dekontları kamuoyu ile paylaştı. AKP tarafından gösterilen "sahte belge" tepkisini eleştiren Tezcan, "Bu dekontlar mı sahte? Hangisi sahte? Bunların tamamı orijinal belgeler. 'Sahte' diyenlere sesleniyorum. Biz sahte işi bilmeyiz" dedi.
Erdoğan, konuya ilişkin olarak "Bir tomar kağıdı sallayara, 'Dekontları da bunlar' dedi. Ne gazetecilere ne adli makamlara vermedi. İddia edildiği gibi yurt dışına giden tek kuruş yok. Mevcut şirketlerini satmaları sebebiyle onlara para geldi. Oraya da para gitmedi" demişti.
Sözlerine "Sayın Erdoğan’a teşekkür ediyoruz bu soruları sorma fırsatı verdi. Kendi pencerelerinden izah etmeye kalktı şirket satışından bahsetti. Şirket satışını öğrendik. Biz şirket satışını bilmiyorduk" diye devam eden Tezcan, AKP kanadına şu soruları yöneltti:
Tezcan'ın kamuoyu ile paylaştığı belgeler şöyle:"Hangi şirketi sattınız? Bu şirketin ortakları kim? Sermayesi ne kadar bu şirketin, bilançosu ne, varlıkları ne? Devir senetleri nerede? Devir senetleri üzerinden konuşalım. Ne zaman kurulmuş o şirket? Ne kadar faaliyet yürütmüş, ne kadar para kazanmış?"
Bülent Tezcan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Al dekont. Bu mu sahte? Ziya İlgen, 1 milyon 250 bin liralık dekont. Bu mu sahte? Aslı. Dekontun aslı. Bunlar mı sahte? Ahmet Burak Erdoğan, 1 milyon 450 bin dolarlık dekont. Bu mu sahte? Yuvarlak içine aldım ismi. Şimdi belgeleri hepinize açıklayacağım. Mustafa Gündoğan, 1 milyon 250 bin dolarlık sahte. Bu mu sahte? Hani sahteydi? Osman Ketenci, dünürü. 1 milyon 250 bin dolarlık dekont. Bu mu sahte? Mustafa Erdoğan, 2.5 milyon dolarlık dekont. Bu da mı sahte? Ve son olarak Ziya İlgen, meşhur darbeyi bildiren enişte. 2.5 milyon dolarlık dekont. Bunların tamamı orijinal belgeler. Hepsi orijinal. Şimdi bu orijinal belgelerin tamamını size dağıtacağız. Kamuoyu ile paylaşacağız.
Eğer bu ilişkiler bir yerlere ulaşırsa, bu ilişkileri kuranlar düşünsün. Paraların hareketini gösteren swift mesajları, işte burada. Para geliyor, para gidiyor yurt dışına, sonra dönüyor. Uluslararası para trafiğinin swift mesajları burada. Kıyameti kopardılar, telaş ediyorlar. Sahte dediler. Sahte diyenlere sesleniyorum; biz sahteyi bilmeyiz. Ama off shore adalarında iş tutmayı becerenler, sahte işlem yapmayı çok iyi bilecektir. Biz yapmaya kalksak zaten ayağımıza dolaşır. Tabii bu süreçte, sahte dediler, iddiaları çöktü. Savcılık istemiş, vereceğiz onlara da. Dediler ki, şirket satışı. Nasıl bir şirket satışı? Kim söyledi? AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan söyledi. Ne güzel, iyi, biz sadece para gitti mi diye konuşurken para geldi diyorlar. Şimdi o zaman şu sorunun cevabını vermek zorundasınız. Hangi şirketi sattılar? 15 milyon dolar, bu dekontların toplamı. Bu şirketlerin ortakları kim? Kamuoyu bilecek. Sermayeleri ne kadar bu şirketlerin?
"Ne zaman kurdunuz o şirketleri?"
O satılan şirketlerin devir senetleri nerede? Ne zaman kurdunuz o şirketleri? Ne kadar faaliyet yürütmüş, kazancı neymiş? Ne kadar vergi ödemiş? Ne vergisi ödemiş? Beyannameleri neymiş? Nasıl kıymetli bir şirketmiş, bu değere nasıl ulaşmış? Sayın Erdoğan'a teşekkür ediyoruz, bu soruları sormamıza fırsat verdiler. Biz bir şirket satışı bilmiyorduk, Erdoğan sayesinde öğrendik. Ha gelelim şu ticaret meselesine. Bu nasıl ticaret? 1 Sterlin'lik şirket, 15 milyonluk ödeme. Bu nasıl ticaret?
"Kazım Öztaş kimdir?"
5 lirası olan bir şirket, 60 milyon liralık bir şirketi alıyor. Aklım almıyor, nasıl oluyor bu? Demek ki bazı kişiler, cebinde beş lirası olan bu şirkete güvenip onunla ticaret yapmışlar demek ki. Ya siz cebinde 5 lirası olan insana 60 milyon dolar emanet eder misiniz? Şimdi, başka sorulacak soru var. Kazım Öztaş kimdir? Kazım Öztaş, bu şirketi aldıktan sonra 20 gün içerisinde 15 milyon doları nasıl denkleştirmiştir?
"Okunmuş 1 dolarlar vardı, şimdi sihirli 1 sterlinler var"
Bu basit bir ticari ilişki değildir. Eskiden okunmuş 1 dolarları öğrenmiştik. Şimdi sihirli 1 Sterlin'ler var. Bu nasıl bir keramet? Herkes ister böyle bir 1 Sterlin'i olsun. Buna kim inanır, kim? Bu normal bir ticaret mi? Herkes biliyor ki burada mide bulandıran işler var. Her şey meydanda. Böyle bir ilişki ortaya çıktığında makul bir insanın aklına ne gelir? Birincisi, kara para aklama. Vardır ya da yoktur. Bakacağız. Ya da vergiden kaçınma, vergi ödememe. Kara para aklamayı MASAK'ın sayfasında bulabilirsiniz. Gayri yasal gelirleri kitabına uydurup kanuna uygun hale getirmektir kara para aklamak. Bununla ilgili bir sürü yöntem sayılmış, sayılan yöntemlerden biri de bu. Bu arkadaşlarımızın ada hassasiyetini biliyoruz. Daha önce sayın Başbakan'ın oğullarının Paradise Papers'ta kayıtları çıktı. Aynı ada hassasiyetini, gözlerimizin önünde Yunanistan'ın işgal ettiği adalar konusunda da göstermelerini bekliyoruz.
Kutuyu açtık, zannetmeyin ki bir – iki konuşup kapatacağız. Daha yeni kutular gelir, daha yeni kutular açılır.