Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İsteseniz de, istemeseniz de Meclisten geçecek” dediği müftülere nikah yetkisi verilmesini öngören yasa tasarısı Meclis Genel Kurulu’na geliyor. Tasarıya tepki gösteren kadın vekiller “Kadınlara yönelik ayrımcılığı ve eşitsizliği daha fazla derinleştirecek” uyarısı yapıyor.
Kamuoyunda tartışma yaratan, il ve ilçe müftülerini evlendirme memurları arasına ekleyen “Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” bugün Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek.
Meclis’in yeni yasama yılının ilk gününde kadın örgütleri tarafından protesto edilmesine sebep olan tasarı, CHP ve HDP ile kadın örgütlerinin itirazları üzerine İçişleri Komisyonu’ndan alt komisyona gönderilmişti. İktidar partisinin oy çoğunluğuyla komisyondan değiştirilmeden geçirilen tasarıyı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Düzenleme, resmi nikâhı kolaylaştıracak, resmi nikâh işlemlerini hızlandıracak ve bu suretle kadınların evlilikteki hukukunu koruyacaktır” sözleriyle savunmuştu.
TBMM önünde kadınlara polis saldırısı
Mütftülere nikah yetkisi verilmesini TBMM önünde protesto etmek isteyen Kadın Platformu üyelerine polis saldırdı.
TBMM Dikmen Kapısı önünde toplanan Kadın Platformu'na üye bir grup kadın, müftülerin nikah yetkisini protesto etmek istedi. Polisin engellemesine rağmen eylemlerini sürdüren kadınlara saldıran Çevik Kuvvet ekipleri 11 eylemci kadını gözaltına aldı.
Erdoğan ‘İsteseniz de istemeseniz de Meclis’ten geçecek’ demişti
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan Partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuya ilişkin şunları söylemişti:
"Allah aşkına şu anda nikahları kim kıyıyor? Kamu görevlisi olan belediye başkanı veya nikah memuru. Ta köylerdeki muhtarlara kadar bu nikahları kıyabiliyorlar mı? hatta tahsili mahsili olmayanlar da var. Peki müftü kim? Arkadaşlar o da bir devlet memuru. Bunların da kahir ekseriyeti üniversite mezunu. Yahu düşünebiliyor musunuz? Bizim kendi değerlerimizde inancımızın mensubu olarak bizim vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti resmi nikah kıyıldığı zaman onunla yetinmiyor. Bir de ne yapıyor? Kayıt dışı gidiyor hocaefendiye bir nikah da orada kıydırıyor. Bu böyledir. Ama Kılıçdaroğlu ne yaptı bilemem.
Laikliğe aykırı diyor. Batıda kilise bu işi yapıyor mu? Bizde niye laikliğe aykırı olsun. Laiklik denen kavramı bunlar bilmiyor. Hiçbir zaman kişiler laik olmaz, devlet laiktir. Müslümanların inancı gereği olarak da bu adımı atmak gerekiyor. eğer ben nikahın bizim değerlerimizde, dinimizde nasıl olduğunu anlatmaya kalksam onlar zaten hiç anlamaz da onlara girmeyeceğim. Şimdi çıkıyorlar, tencere tava aynı hava. Meydanlara çıkıp bu tür nikah istemiyorlarmış. Tövbe, tövbe. İsteseniz de istemeseniz de bu Meclis’ten geçecek. Biz kayıt dışı nikah değil, kayıt altında nikah. Asıl kayıtdışılıkları bu kaldıracak. Neymiş? Çocuk yaşta… Bırak, ne alakası var? Bu işte onu tamimiyle onu ortadan kaldırmaya yönelik bir adımdır. Çok daha enteresanını söyleyeceğim, senin memurların lafını o Anadolu’daki genç dinlemez ama bir hoca efendinin lafını o kız da erkek de dinler. Buradaki ben inanıyorum bu iş çok daha idael şekle dönüşecek. Kıyılan nikahlarıyla ilgili belgeler nüfusu müdürlüğüne gönderiyor. Batı ülkelerinde din adamlarının nikah kıymasından rahatsız olan birni duydunuz mu? Batıda laikliği zedelemeyen niçin türkiye’de zedelesin.
Eyvallah yani burada illa filanca caminin imamına git, filanca müftüye git. Orada nikahın kıyılsın diye bir şey yok. İstersen bekle belediyeyi, ne zaman tarih veriyorsa orada kıydırırsın.
Buradaki rahatsızlığın tek sebebi nikahı kıyacak kişinin din görevlisi olmasıdır. Asıl niyetlerini ifade edemedikleri için de bu değişiklikle çocuklara nikah kıyılacağı gibi akıllara ziyan tamamı hezeyan iftiraları dile getirmekten çekinmiyorlar. Nikahı müftü değil de, tapu müdürü, mal müdür, orman şefi veya başka bir kamu görevlisi kıyacak olsa bunların hiçbir itirazı olmazdı. Veysel hoca da gülüyor çünkü ormana yük gelecek diye."