HDK-Avrupa MYK ve SYKP Avrupa Koordinasyonu ortak bir açıklama yaparak üyeleri Gülşen Yılmaz’ın babasını ziyaret etmek üzere gittiği Türkiye’de, Antakya’daki ailesinin evine yapılan baskınla gözaltına alınmasını protesto etti.
Halkların Demokratik Kongresi – Avrupa (HDK-A) ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Avrupa Koordinasyonu ortak bir açıklamayla üyeleri olan Gülşen Yılmaz’ın Türkiye gözaltına alınmasını kınadı. Açıklamada Hollanda’da yaşamakta olan Gülşen Yılmaz’ın HDK-Avrupa Merkez Yürütme Kurulu ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) üyesi olduğu belirtilirken, Yılmaz’ın gerek Türkiye’de gerek Avrupa’da eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve vicdan talebini yükselterek, demokratik mücadelesini sürdürdüğü vurgulandı.
Açıklamada, ağırlıklı olarak kadın özgürlük mücadelesinde yer alan Gülşen Yılmaz’ın, Türkiye’nin gün geçtikçe muhafazakarlaşmasına, İslamileşmesine, kadın cinayetlerine, tacizlere, tecavüzlere, erkek baskısıne ve şiddetine, sömürüye, yargısız infazlare, savaşe, hukuksuzluklara karşı mücadele ettiği için; halkların eşit, özgür ve barış içerisinde yaşamasını istediği için hedef seçilerek gözaltına alındığı belirtildi.
Geçtiğimiz hafta Antakya’ya giden Yılmaz, bir hafta burada kaldıktan sonra jandarma tarafından 16 Ekim 2017 akşamı ailesinin evi basılarak gözaltına alındı.
Gözaltındaki Gülşen Yılmaz’la kısa bir görüşme yapabilen avukatları, Yılmaz’a “terör örgütü propagandası yapmak” suçlaması yöneltildiğini ancak dosya üzerine gizlilik kararı konulduğu için ayrıntılı bilgi alınamadığını söyledi.
HDK-Avrupa MYK ve SYKP Avrupa Koordinasyonu’nun açıklamasının tam metni şöyle:
Hollanda’da yaşayan ve siyasi çalışmalarını Avrupa’da sürdüren HDK-Avrupa Merkez Yürütme Kurulu ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) üyesi Gülşen Yılmaz, hastalığı dolayısıyla babasını ziyarete gittiği sırada önceki akşam Antakya’da gözaltına alındı.
Geçtiğimiz hafta Antakya’ya giden Yılmaz’a yönelik Türkiye girişinde hiçbir sorun yaşanmamışken, bir hafta sonra jandarma tarafından 16 Ekim 2017 akşamı ailesinin evi basılarak gözaltına alınmıştır.
Gülşen Yılmaz’ın avukatlarının yaptığı kısa görüşmede, kendisine yönelik “terör örgütü propagandası yapmak” suçlaması yöneltildiği öğrenilmekle birlikte, dosya üzerinde gizlilik kararı konulduğu için ayrıntılı bilgi alınamamıştır.
Gülşen Yılmaz gerek Türkiye’de gerek Avrupa’da eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve vicdan talebini yükselterek, demokratik mücadelesini sürdürmektedir. Yurtiçindeki ve dışındaki istihbarat faaliyetleri aracılığıyla bu gerçeğin gayet farkında olan Türkiye Devleti, Gülşen yoldaşımızı memleketine gittiğinde gözaltına alarak ülkede estirmeye çalıştığı korku imparatorluğunun etkisini Avrupa’ya da yaymak istemektedir.
Ağırlıklı olarak kadın özgürlük mücadelesinde yer alan yoldaşımızın Türkiye’nin gün geçtikçe muhafazakarlaşıyor, İslamileşiyor oluşuna yönelik tepki göstermesi, kadın cinayetlerini, tacizleri, tecavüzleri, erkek baskısını ve şiddetini, sömürüyü, yargısız infazları, savaşı, hukuksuzlukları kabul etmeyişi, halkların eşit, özgür ve barış içerisinde yaşamasını istiyor oluşu, belli ki AKP diktatörlüğünü rahatsız etmiştir.
Halkların eşit, özgür ve barış içerisinde yaşamasını savunmak, meşru ve demokratik bir haktır ve bundan dolayı Gülşen yoldaş yargılanacaksa, o da kendisini gerektiği gibi, başı dik bir biçimde savunacaktır. Ancak “terör örgütü propagandası yapmak” gibi mesnetsiz suçlamalarınızın bizler nezdindeki tek karşılığı komploculuktur!
Komplolarınız bugüne kadar tutsak ettiğiniz binlerce devrimci ve demokratta nasıl tutmadıysa Gülşen Yılmaz yoldaşımızda da tutmayacak, gerçekler çok geçmeden ortaya çıkacaktır.
Gülşen Yılmaz derhal serbest bırakılsın!
(AvrupaForum)