Meral Akşener Genel Başkanı olduğu ‘İyi Parti’nin Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’ndeki kuruluş etkinliğinde konuştu. Akşener Mevlana’nın sözü “Şimdi yeni şeyler söyleme zamanıdır” ifadesini kullandı. “Çıkar yol kalmamıştır” diyen Akşener, “O çıkar yol biziz” ifadesini kullandı.
"Başbakan Meral" sloganlarının atıldığı salonda Akşener, "Başbakan değil Cumhurbaşkanı" ifadesini kullandı.
Akşener’in Ankara'daki Nazım Hikmet Kültür Merkezi'ndeki konuşmasından satırbaşları şöyle:
"16 Nisan referandumu, arkadaşlarımın deyimiyle kirli referandum… 1946 seçimleri adeta tekrar sahnelenmiş, siyasal hayatımıza yeni bir usul eklenmiştir. Toplumsal destek yetmezse, yargıçlar tamamlar. Toplumsal desteği bulamazsanız, yargıçlar, YSK imdadınıza koşar! Demokrasi, tehdit altındadır. İktidarın hukuku, her şeyin üstündedir. Açıkça görülmektedir ki siyaset açmazdadır. Postmodern milli şef dönemi başlamıştır, ama sürdürülebilir değildir.
"O çıkar yol biziz"
Aziz milletim. Bugün 25 Ekim 2017. Türkiye'de yapılan araştırmalar şunu gösteriyor; Türkiye yorgundur. Millet yorgundur. Devlet yıpranmıştır. Siyasal iklimin değişmesi dışında hiçbir sağlıklı yol kalmamıştır. Hiçbir çıkar yol kalmamıştır. O çıkar yol biziz. O çıkar yol 80 milyon Türk milletidir.
"Başbakan değil, cumhurbaşkanı"
Başbakan değil, cumhurbaşkanı. Ali Türkşen burada, Ali Aydın burada, Halaçoğlu burada, Koray Bey ve Ümit Bey benim cumhurbaşkanı olmamı istiyorlar. Ayfer Hanım da öyle söylüyor. Nuri Okutan da şu an alıntı kağıdının peşinde. Şimdi yeni şeyler söyleme zamanı. Türkiye yorgun, ama Türkiye'nin büyük sorunlarını aşacak gücü de var. Milletimizin kararlılığı var. Milletimizin siyasi bunalımları aşma tecrübesi var.
Türkiye kucaklaşmasını başlatıyoruz
Milletimiz kararmakta olan ufkumuzu iyilik güneşiyle aydınlatmaya çalışmaktadır. Milletimiz yeni bir iktidarla, güçlü bir Türkiye yolunda devam etmek niyetini açıkça beyan etmektedir. Binlerce yıllık iyilik medeniyetinin yolcuları olarak toplanmış bulunmaktayız. Umutlarımız var, hayallerimiz var, zengin bir Türkiye istiyoruz. Adil bir Türkiye istiyoruz, gücümüz var. Özgür bir toplum istiyoruz, gücümüz var. Mutlu bir Türkiye istiyoruz, hakkımız var. Yeni bir siyasal hareketle, iyi bir siyasal hareketle Türkiye kucaklaşmasını başlatıyoruz. Allah vatana millete, insanlığa hayır etsin. Hayırlı eylesin."
İyilik güneşinin aydınlığında, salondaki binler 80 milyon ile kucaklaşıp Türkiye olacak. Türkiye coğrafyası ile kucaklaşıp dünya olacak. Daha ileriye yönelecek. İyi Parti ile yenileneceğiz.
Yol bulamıyorsan yol açacak. İşte açtınız yolları, bugün buradayız. 10 yıl içinde Almanya dışında başka bir Avrupa ülkesi G7'nin içinde bulunmayacak. 21. yüzyılın zenginleşen güçleri ise dünya siyasetine ağır aktörler olarak çıkıyor. Sadece Türkiye'yi değil, geniş bir coğrafyayı yanlış akla mahkum etmişlerdir.
Eğitim açıklaması
Yaşları 30'un altında olan milyarderlerin sayısı oldukça şaşırtıcıdır. İktisatçıların tasarruf ettiği kaygısı, yerini bilimsel yetersizliğe terk etmiştir. Bugünkü dünyada, tepedeki abiler duysun. Bu kupon beyinler, bu abilerden daha kıymetlidir. Yeni teknolojiler yaratmak zorundayız. Son çeyrek yüzyılın gelişmeleri, bireysel ilişkiler kadar kamu düzeninin işleyişini de derinden etkilemiştir. Etkilemeye devam edecektir. Siyasal liderliklerin temel görevi, zamanın ruhuna uygun dönüşümün önünü açmaktır. 2017 Türkiye'sinde ise, toplumun önüne konan gündem ile dünyanın konuştukları örtüşmemektedir. Aradaki fark açılmaktadır, Türkiye, dünyadaki gelişmeleri iyi okuyamamaktadır. Dünyadaki gelişmeler, Kapıkule'de durdurulmaktadır. Kapıkule'den geçiş bazı durumlarda çok kolay, ama bilginin geçişi yasak hemşerim! Türkiye tarihin gerisine düşemez. Asla razı olmayacağız. Türkiye'nin gelişen dünyadan kopmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Buna seyirci kalmamak için buradayız. Birinci işimiz gelişmenin ve ilerlemenin peşinden koşacak bir Türkiye'dir. Bunun yolunu açacak yapısal reformları ivedilikle hayata geçirmek zorundayız. Yaklaşık 50 milyon gencimiz var, 164 ülke nüfusundan daha çok. Çok büyük zenginlik, hamd olsun, Allah razı olsun. Peki, bu zenginliği nasıl değerlendiriyoruz? Uluslararası sonuçlar ortada. Fen, matematik ve okuduğunu anlamada 72 ülke arasında ne yazık ki 50'nci sıraya düştük. 15 yıldır devlet, eğitime daha fazla bütçe ayırmakta. Aileler çocuklarının eğitimine daha fazla para ayırmakta. Çocuklarımız ise diğer ülkelerdeki yaşıtlarına göre okullarında daha fazla zaman geçirmekte. Etüt merkezlerinde soluksuz koşturmakta. Netice, 10 yılda 10 basamak daha gerilemek. Bu sonuçlarla Türkiye'nin ilk 10'a girme iddiası akılla alay etmektir. Evet, şimdi TEOG'un değişeceğini akşam haberlerinden öğrenen bakan varken, ne düşünüyorsun Meral Akşener derseniz… Bakanın yerinde olmak istemezdim. Bu iktidar gidici, bu iktidar gidici. Ama çocuklar bizim çocuklarımız.
"Hukuk olmazsa devlet çözülür"
Bırakalım çocuklarımızı, düşüncüleri olsun. Tartışsınlar, üretsinler, bu Türkiye'nin yakalayacağı yegane zenginliktir. Kindar mindar nesle gerek yok, dünyadaki hızla gelişimle rekabet edeceksek yüksek donanımlı gençlerimiz sayesinde olacaktır. İyi Parti olarak kararlıyız. Eğitimde kalite artacak. Bilim ve teknolojiye öncelik verilecek. Bireysel özgürlük alanları genişletecektir. Hedefimiz eğitimi 11 yıla çıkarmak ve PİSA'da ilk 20 ülke arasına girmektir. Bunu başaracak kadrolarımız var. Buna gönülden inanıyorum. Bu sözü burada, iktidara geldiğimizde yerine getireceğimiz bir söz olarak veriyoruz. Hak sever yol arkadaşlarım, bir ülkede kamu düzeni millet, devlet ve hukuk demektir. Kamu düzeninin olmazsa olmazı hukuktur. Hukuk adalet ve liyakat devletin merkezinde olmazsa devlet çözülür.
"Siyasi merkezli yargı kararları, düşman kurşunundan daha tehlikeli"
Özgürlük alanlarını daraltan yönetimler, ilerlemeci olmayan yönetimler korkak yönetimlerdir. Milletten topladıklarıyla, devlet ihtişamının arkasına saklanan yöneticiler aslında korkak yöneticilerdir. Bunlar birlik dilini kullanmazlar. Korkak iktidarlar, korkak yönetimler insanlığa acıdan başka bir miras, bugüne kadar bırakmamışlardır. Adalet ise cesaret ister. Adalet medenidir, evrenseldir. Unutmayalım ki siyasi merkezli yargı kararları, düşman kurşunundan daha tehlikelidir.
Adaletin sağlayamayan yargı, vicdanları çürütür. Milleti bozar. Devleti çözer. Nasıl yargının siyaseti kuşatmasına karşı mücadele ettiysek, iktidarın da yargıyı kuşatmasına yol vermeyeceğiz. Müsaade etmeyeceğiz. Hele ki bugün yapıldığı gibi yargıya zabıta amirliği gibi davranılmasına müsaade etmeyeceğiz. Yaşadığımız şehrin sokaklarında bir sabah erkenden bir gezinti yapalım. Polis karakola, memur daireye, öğretim üyesi üniversiteye, işçi fabrikaya, çiftçi tarlaya, öğrenci okula mutlu gitmemektedir. Kadınlar bilecektir, her sabah erkenden uyanan ev kadını. Çocuklarının yüzüne umutla bakamamaktadır. Bütün araştırmaların ortak sonucu da maalesef böyledir. Neden sorusunun cevabını milletimiz şöyle veriyor; liyakat ve hakkaniyet kalmadı. Doğrudur, liyakat ve hakkaniyet kalmamıştır. Gencecik çocuklarımız, AK Parti'den kağıt getirmeden iş bulamamaktadır. Yıllarca, ailelerinin, özellikle annelerin mutfak masrafından kesip üniversiteyi bitirmiş çocuğunu, babasından gizli dershaneye gönderip hangi puanı alırsa alsın o günlerde soru çaldılar. Soruları çaldırdılar. Bugün ise "Yakınımdır" denen bir kağıt gitmeden ne devlette, ne özelde ne de taşeronda iş bulamamaktadırlar. Bu ülkenin insanları böyle bir tabloyu hak ediyor mu? Hak etmiyor. Buradan 80 milyonla, aziz milletimle zamanın ötesinde kalmış bir dersi anlatmak istemiyorum. Müslümanlar, Mekke'yi fethetmişlerdir. Hz. Abbas, Kabe'nin sorumluluğunu kendilerine verilmesini efendimizden talep ediyor. Efendimiz ise o işi kalfa ailesi yapıyor. Hz. Abbas'ın "Ama onlar Müslüman değil" hatırlatmasına efendimizin cevabı, "Ama onlar bu işi iyi yapıyor" olmuştur.
"Devletin dini adalettir" sözünü çok kıymetli biliyoruz. Bu nedenle siyasal sistemi çalıştırmak zorundayız. Medya ve iletişim alanları baskılanmamalıdır. Halk, ülke gündemindeki konularla ilgili siyasi partilerin görüşlerini öğrenebilmelidir. Tek taraflı konuşmak, kör propagandadır. Bazı muhteremlerde olduğu gibi, yönetimi de körleştirir.
Başta Atatürk olmak üzere Adnan Menderes'i, Necmettin Erbakan'ı, Alparslan Türkeş'i, Turgut Özal'ı rahmetle anıyoruz.
Dilekçe verildi
Akşener, bakanlık binasına bazı parti kurucularıyla geldi. Yeni partinin kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı'nın ilgili birimine teslim eden Meral Akşener, yaklaşık 20 dakika içeride kaldı.
Akşener, daha sonra açıklama yapmadan binadan ayrıldı.
DSP, ANAP, DYP, MHP’den eski bakanlar
Partide Necmettin Erbakan’a en bağlı isimlerden eski Refah Partili ve AKP’den de Şişli belediye başkan adayı Mukadder Başeğmez, Milli Görüş çizgisinden gelen isimlerin başında yer aldı.
Eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in yanında yıllarca siyaset yapan, bir dönem kültür bakanlığı koltuğuna da oturan Suat Çağlayan ve 20 ve 21’nci dönemlerde DSP’den devlet bakanı Aydın Tümen de dikkat çeken diğer isimler.
ANAP hükümetinin eski devlet bakanlarından Ahat Andican, MHP’den bayındırlık ve iskan bakanı görevini yürüten Abdülkadir Akcan, DYP’den devlet bakanlığı yapan Ayfer Yılmaz da listedeki diğer eski bakanlar.
Listede AKP kökenli siyasilerden ise eski Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay ve eski Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu dikkat çekti. Ergenekon’dan tutuklanan Vedat Yenerer dışında Ruhat Mengi ve Ahmet Çelik de Akşener’in yer verdiği gazeteci kökenli isimler.^
Bir dönem MHP’den milletvekili adayı oyuncu Mehmet Aslan ve yönetmen Onur Aydın da kurucular kurulunda yer alan isimler.
Kurucular listesinde yer alan Ali Lapanta, Erzurum bölge komutanı iken 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tümgenerallikten korgeneralliğe terfi ederek Jandarma genel komutan yardımcısı olmuştu. Ancak Lapanta, İçişleri Bakanlığı kararıyla 1 Ekim’de emekliliğe sevk edilmişti.
‘Yörük Ali Paşa’ olarak bilinen Ali Aydın, Balyoz mağduru ve SAT komandosu emekli albay Ali Türkşen de kurucular kurulunun asker kökenli isimleri.
Merkez Bankası’nın eski başkanı Durmuş Yılmaz, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin eski özel kalem müdürü Ömer Karakaş ve Aşık Veysel’in torunu Çiğdem Özer de dikkat çeken diğer isimler.
200 kişilik kurucular kurulu
Abdul Ahat Andican, Abdullah Alagöz, Abdullah Alay, Abdullah İlker Sungur, Abdülkadir Akcan, Abdülkadir Yuvalı, Adil Erkoç, Adnan Şefik Çirkin, Ahmet Azmi Yetim, Ahmet Can Buğday, Ahmet Çelik, Ahmet Ersagun Yücel, Ahmet Kamil Erozan, Ali Sağır, Ali Aydın, Ali Coşkun, Ali Dinçer Çolak, Ali Lapanta, Ali Rıza Ercan, Ali Türkşen, Aydın Adnan Sezgin, Aydın Tümen, Ayfer Yılmaz, Ayhan Bölükbaşı, Ayhan Çevik, Ayhan Erel, Ayşe Melda Topyay, Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, Ayşe Sucu, Ayşegül Doğrucan, Ayşin Altuniç Güven, Aytun Çıray, Baha Cankut Sarıtaş, Banu Aydın, Başak Karataş, Bedri Yaşar, Behiç Çelik, Berat Yılmazel, Beril Gümüş, Berna Biçer, Berna Sukas, Betül Bayraktar Orhan, Bilal Karaca, Binnur Karadağlı, Bircan Akyıldız, Birol Büyüköztürk, Burak Akburak, Burcu Akçaru, Burhan Suat Çağlayan, Celal Dağgez, Celaleddin Aykol, Cevat Saraç, Cezmi Polat, Coşkun Yıldırım, Cumali Durmuş, Çiğdem Özer, Derya Şahin Şener, Durmuş Yılmaz, Dursun Cengiz Atak, Elmas Gırağos, Emine Erdoğan, Emine Küçükali Gurkok, Enes Kaplan, Erdoğan Bozdemir, Erhan Özkan, Ersönmez Yarbay, Ethem Baykal, Faruk Köylüoğlu, Fatih Demirkol, Fatih Eryılmaz, Fatih Mehmet Şeker, Fatma Kamiloğlu, Feridun Bahşi, Fuat Yıldırım, Gökhan Beker, Göksel Taşçı, Günay Kodaz, Hakan Gören, Hana Akyüz, Hasan Hüseyin Türkoğlu, Hasan Sincar, Hasan Toktaş, Havva Baş, Hayati Arkaz, Hayrettin Barut, Hayrettin Nuhoğlu, Hayriye Nurcan Yazıcı, Hediye Akdere, Hüseyin Özlük, İbrahim Özyer, İbrahim Cevher Cevheri, İbrahim Halil Oral, İlay Aksoy, İsmail Ethem Tokdemir, İsmail Ok, İsmet Koçak, Kadriye Ünler, Kazım Ataoğlu, Kevser Selda Tandoğan Demirel, Koray Aydın, Lütfü Türkkan, Mahmut Bozkurt, Mahmut Tekin, Mehmet Aslan, Mehmet Arslan, Mehmet Metanet Çulhaoğlu, Mehmet Okan Oğuz, Mehmet Tolga Akalın, Mehmet Ufuk Ülkümen, Meltem Erzen, Meral Akşener, Meral Alemdar, Merrin Hasipoğlu, Merve Hafızoğlu, Mesut Özarslan, Mesut Yılmaz, Metin Taşdemir, Metin Ergun, Mine Baş, Mualla Yücel, Mukadder Başeğmez, Musa Ertugan, Musavvat Dervişoğlu, Mustafa Cihan Paçacı, Mustafa Çakıroğlu, Mustafa Erdem, Mustafa Gül, Mustafa Hakan Ünser, Mustafa Veysel Güldoğan, Naci Cinisli, Nafiz Özgür Rıfaioğlu, Nazif Aktürk, Nazlı Aspay Şener, Nazlı Elif Gökdemir, Nesibe Ruhat Mengi, Neşe Toker, Nevzat Bor, Nihal Ağca, Nihat Kula, Nuri Okutan, Oğuz Sarul, Oğuzhan Türk, Oktay Erkaçan, Oltaç Ünsal, Onur Aydın, Orhan Erzurum, Orhan Şen, Osman Ertürk Özel, Ömer İbrahim Sayın, Ömer Karakaş, Özcan Pehivanoğlu, Özcan Yeniçeri, Ramazan Kılıç, Recai Mercimek, Recep Sanal, Rıdvan Uz, Ruhittin Sönmez, Selda Bostancı, Selim Tankut, Sermin Özensoy, Servet Hali, Sevin Çağlayan, Sevinç Gümüş, Sevinç Nazire Uraz, Seyit Yücel, Sırrı Aksu, Sıtkı Polat, Sinem Uludamar, Sultan Neslihan Seven, Süleyman Nevzat Korkmaz, Süleyman Sarıbaş, Şahin Arslantaş, Şenol Bal, Şeref Tamtürk, Şule Ünlü Doğan, Şükrü Kuleyin, Taha Orhun Ertürkmen, Tamer Kayaalp, Tugay Uluçevik, Tuğrul Arık, Uğur Poyraz, Uğur Tarhan, Umut Barış Erdoğan, Umutcan Günerkaya, Ümit Beyaz, Ümit Dikbayır, Ümit Özdağ, Vedat Bayram, Vedat Taylan Yıldız, Vedat Yenerer, Yasin Öztürk, Yaşar Akkuş, Yıldırım Görgen, Yıldırım Ulupınar, Yusuf Halaçoğlu, Yücel Coşkun, Yüksel Yılmaz, Zekai Kaya, Zeki Hakan Sıdalı, Zuhal Çiftkaya.