Berkin ve Burakcan’ın ölümünden sonra daha sık konuşulmaya başlanan Okmeydanı sakinleri, olayların devlet eliyle yaratıldığı ve amacın kentsel dönüşüm hamlesi olduğu konusunda hemfikir. İki mahallenin sakinlerinde de bilinç ve temkinlilik
EMRAH TEMİZKAN / Birgün Gazetesi / [email protected] / @emrahtemizkan
Okmeydanı Şevketpaşa caddesi son iki haftadır ikiye ayrılmış durumda. Yolağzı denilen bölgede gece gündüz bekleyen polis mahallelerin “yukarı” ve “aşağı” diye ayırdığı yerde konumlanmış.
Aslında bu iki mahallenin arasında yıllardan beri Yolağzı bölgesi sınır olarak belirlenmiş. Son günlerde caddenin Şişli kısmını Berkin’in, Beyoğlu kısmını ise Burakcan’ın mahallesi olarak biliyoruz. Berkin’in mahallesi caddenin yukarı olarak nitelendirilen kısım, Burakcan’ın mahallesi ise aşağı.
Yukarı mahalle olarak nitelendirilen bölgede ağırlıklı olarak Sivas, Tokat ve Erzincanlı Aleviler ikamet ediyor. ‘’Bu mahalleyi devrimciler kurdu’’ diyen mahalle sakinlerinin arasında Halk Cephesi, Halk Evi, Kürt hareketinin çeşitli fraksiyonları gibi sol örgütlerde siyaset yapanlar var.
Burakcan’ın mahallesi olarak bilinen “aşağısı” ise ağırlıklı olarak Burakcan’ın ailesi gibi Giresun Alucralılardan oluşuyor. Mahalledeki duvarlarda ve dükkanlarda “Burakcan ölümsüzdür” ve “Burakcan kalbimizdesin” gibi yazılar var. Tıpkı Berkin’in mahallesinde Berkin’le ilgili yazılar olduğu gibi. Aşağıda AKP, MHP ve Saadet Partisi bayrakları göze çarpıyor. Bu tarafta belirli bir siyasi partinin ve grubun büyük çapta örgütlenmesi yok ancak siyasi görüş ‘sağ’ ağırlıklı.
ALEVİ NÜFUS TEDİRGİN
Yolağzı yıllardan beri sözlü anlaşmayla oluşturulan bir sınır mahallede. İki taraftan da insanlar diğer tarafa geçmemeye özen gösteriyorlar. Sürekli bir çatışma hali yok ancak böyle bir kural konulmuş yıllar önce. Yolağzı, Burakcan’ın öldüğü yer aynı zamanda. Yolağzı’nın yukarı mahalle kısmında oturan Alevi nüfus tedirgin, bölgeden Alevi bir teyze şöyle anlatıyor: ‘’Her akşam ne olacak acaba diye oturuyoruz, polis sürekli burada, Alevi olduğumuz için daha da tedirginiz.’’
SINIRA BARİKAT KURULMAZ
Berkin’in mahallesinden Zeynep’le konuşuyorum. Burakcan’ın öldüğü akşamı anlatıyor: “Lüks arabalar dolaşmaya başladı Yolağzı’nda. Elektrikler kesildi birden. Daha önce hiç aşina olmadığımız insanlar gördük. Sınıra barikat kurulmuş. Esasen, sınıra barikat kurulması provokasyon gösteriyor. Sınırı herkes bilir, kimse oraya barikat kurmaz.” Mahallelinin şu anki halini sorduğumda, herkesin tedirgin ama bilinçli olduğunu söylüyor ve ekliyor: ‘Burada yaşayan insanların derdi devlet ve polisle, aşağı mahalledeki insanlarla değil. Herkes olayların farklı bir boyutunun olduğunun farkında ve temkinli davranıyor. Berkin’in ve Burakcan’ın babalarının sakin ve birleştirici açıklamaları çok etkili oldu. Gerginliği ve çatışma ortamını iki babanın konuşmaları yatıştırdı” Mahalleye halen bir korku hakim. Akşamları kimse evinden çıkmıyor. Geceleri olası çatışmalara karşı nöbet tutan gençler var.
Mahallenin muhtar adayı Songül Yarar Dede’nin yanına gidiyorum. Kendisi de Alevi olan Dede, işçi emeklisi. Alevilerin mahalledeki yoğunluğunu anlatırken son yıllarda Kürt nüfusunun da fazlalaştığını söylüyor. Suriyelilerin de geçtiğimiz yıl mahalleye gelmesiyle mahallenin nüfusunun arttığını ekliyor. Kürtlere ve Suriyelilere ayrımcılık var mı soruma ise “Burada yardıma muhtaç insanlara her zaman yardım edilmiştir. Ayrımcılık olmadı, bir arada yaşıyoruz ama bizim öncelikli sorunumuz kentsel dönüşüm konusunda mahalleliyi bilinçlendirmek. Üç yıldır toplantılar yapıyoruz ama katılımcı sayısı çok fazla değil. Yavaş yavaş artıyor.” diyerek cevap veriyor.
DEVLET BİZİ GÖNDERMEK İSTİYOR
Aslında, iki taraf için sınır geçtiğimiz yıllarda ortak bir kaygıyla aşılmış ve hükümetin kentsel dönüşüm politikasında karşı bilinçlenip bir dernek kurmuşlar. İki taraf da kentsel dönüşümün yaratacağı mağduriyete karşı birlikte hareket etmeye karar vermiş. Son olaylar için iki tarafın da görüşü ortak: “Burada yaratılan kaos ortamı devlet eliyle yapılıyor ve amaç bir an önce buraların gerçek sahiplerini buradan göndermek. Burası şehrin göbeği ve rant alanı. Bizi gönderip buralardan yüksek gelir elde edecekler.”
Mahallenin aşağı tarafından konuştuğum biri ise yukarı mahallenin AKP karşıtlığıyla sokağa dökülüp polisle çatıştığı düşüncesinde: “Berkin’i bahane ettiler, AKP’ye karşı geldikleri için sokaktalar, onlar sokağa çıkmak istiyorlar aslında’’ diyor. Mahallenin aşağı kısmındaki insanlar konuşma talebimi genelde geri çeviriyorlar.
Okmeydanı’ndan ayrılırken arkamdaki uzun caddeye bakıyorum. Yolağzı bölgesindeki sınır olarak adlandırılan trafik ışıkları gözüme çarpıyor. Şu anda mahallenin iki tarafına da kaos hakim ve herkes yarın ne olacağını merak ediyor. Şehrin içinde ama şehirden uzaklaştırılmaya çalışılan, ortak acılar yaşayan insanlar var sınırın iki yakasında da.
Birgün Gazetesi