Berlin yönetimi, Türkiye krizinde yeni yaptırımlar için düğmeye bastı. AKP hükümeti ve belediyeleri için önem arz eden Avrupa Yatırım Bankası kredilerinin mercek altına alınması, ikili ilişkilerdeki kredi garantilerine de üst sınır belirlenmesi kararı alındı.
Türkiye ile Almanya arasında Anayasa referandumu öncesinde başlayan, referandum sonrasında da devam eden gerilim bir eşik daha atlarken, Almanya’dan bir yaptırım adımı daha geldi. Merkel hükümeti üç ayaklı bir stratejiyle Ankara üzerindeki ekonomik baskıyı artırma kararı aldı.
İki ülke arasındaki ekonomik destekleri gözden geçiren, AB mali yardımlarında da yüzlerce milyon avroluk kesinti için Brüksel’de girişimlerde bulunan Berlin yönetimi, Ankara’nın son açıklamalarla gerilimi daha da tırmandırması üzerine AKP hükümeti ve AKP’li belediyeler açısından büyük önem taşıyan Avrupa Yatırım Bankası (AYB) kredilerini mercek altına aldı.
Türkiye artık “farklı bir bakışla” değerlendirilecek
Deutsche Welle’nin haberine göre; AB ile tam üyelik müzakereleri yürüten ve bu nedenle aday ülkeler statüsünde kredi desteğinden yararlanan Türkiye’den yapılacak başvuruların “artık farklı bir bakışla değerlendirileceğini” söyledi, bu beklentinin üye ülkelere aktarıldığını bildirdi.
AB kulislerinde de Türkiye’nin önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden birinin AYB’den 200 milyon avroluk kredi talebine onay verilmemesi yönünde eğilim olduğu ifade edildi.
AYB kredilerinin etkisi ne?
AYB, AB politikalarının hayata geçirilebilmesi amacıyla AB üyesi 28 ülkenin hissedarı olduğu ortak banka. Amacını “AB siyasi hedeflerine katkı sağlayacak, sürdürülebilir yatırım projelerine, mali destek ve uzmanlık verilmesi” olarak tanımlayan AYB, hem kamuya hem de özel sektöre, kalkınma ve istihdama katkı amacıyla uzun vadeli yatırım kredileri sağlıyor.
AYB, 1960’lı yıllardan bu yana Türkiye’yi de pek çok projede destekledi. Bugüne kadar verilen desteklerin toplam tutarı 25,8 milyar avro olurken, sadece 2015’te bu meblağ 2,3 milyar dolar oldu.
İkili kredi garantilerinde üst sınır kararı
Öte yandan, Almanya’nın ikili çerçevede belirlediği önlemler konusunda da, ilgili bakanlıkların ayrıntılar üzerinde çalışmalarını sürdürdüğü, ilerleyen günlerde yeni kararların açıklanabileceği öğrenildi.
Bu kapsamda, Dışişleri Bakanı Gabriel’in “Gözden geçireceğiz” dediği, Türkiye’ye yapılan ihracat ve yatırımlara verilen Hermes kredi garantileri konusunda bir üst sınır belirlenmesi kararlaştırıldı.
Toplamdaki meblağ hakkında bilgi vermeyen yetkililer, “Çalışmalar sürüyor. Bundan sonra garantilerin hangi amaca dönük işlere verileceği daha özenli incelenecek” demekle yetindi.
Ne olmuştu?
Türkiye ile Almanya arasındaki gerilim, Tayyip Erdoğan’ın Almanya’daki Türk vatandaşlarının oy tercihlerine müdahil olması ve Türkiye’nin Interpol’ü devreye sokarak Almanya vatandaşı Doğan Akhanlı’nın İspanya’da gözaltına alınmasına yol açmasıyla bir eşik daha atlamıştı.
Almanya’da gerek hükümet ortakları gerek muhalefetten yeniden tepkiler yükselmişti. Başbakan Angela Merkel Türkiye’den hiçbir müdahaleye müsamaha göstermeyeceklerini söylerken, Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel Erdoğan’ın sözleri için “Egemenliğimize eşi görülmemiş saldırı” demişti. Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Martin Schulz “Erdoğan iyice ölçüyü kaçırdı” ifadelerini kullanmıştı.
Berlin yönetimi, gözaltındaki Akhanlı için devreye girmiş ve İspanya’nın Akhanlı’yı serbest bırakmasını sağlamıştı. Hem Merkel hem de AB Komisyonu, Türkiye’yi Interpol’ü çıkarları için kötü niyetle kullanmakla suçlamıştı.