Yaşanan güvenlik tacizinin ardından kadınlar şortuyla, eteğiyle, dekoltesiyle, kahkahasıyla Maçka Parkı’nda bir araya geldi, “Kıyafetime karışma” dedi.
Maçka Parkı’nın özel güvenlik görevlisi dün (29 Temmuz) akşam saatlerinde parkta oturan bir kadını “kıyafetlerini beğenmediği için” parktan atmaya çalışmış, “Bu kıyafetle parkta dolaşmana izin vermiyorum” diyerek polis çağırmıştı. Parktaki yurttaşlar özel güvenliklere ve olay yerine gelen polise büyük tepki göstermişti.
Kadınlar “Hayatın içindeyiz, ne giyeceğimize biz karar veririz” diyerek yine dün akşam saatlerinde Kadıköy Süreyya Operası önünde eylem gerçekleştirmişti. Dün “kıyafetime karışma” diyerek eylem yapan kadınlar bugün de Maçka Parkı’ndan kovulmak istenen Çağla Köse için yine aynı parkta eylem yaptı.
“Kamusal alanda böyle giyinmene izin veremem”
Çağla Köse yaptığı açıklamada dün gece yaşananları anlattı. Akşam kitap okumak ve köpeğini gezdirmek için parka geldiğini belirten Köse, güvenliklerin kendisine “Hanımefendi siz bu parkta böyle gezemezsiniz” dediğini aktardı. Güvenliğe “Sen benim nasıl giyineceğime karışamazsın” dediğini söyleyen Köse, güvenliğin kendisine “Ben buranın güvenliğiyim. Kamusal alanda böyle giyinmene izin veremem” dediğini kaydetti.
“Kimse kıyafetimize karışamaz, karıştırmayacağız”
Kıyafetime Karışma adına konuşan Dilber Sünnetçioğlu da Maçka Parkı’nda açıklama yaptı. Sünnetçioğlu “Güvenlik görevlisinin görevi parkın güvenliğini sağlamaktır. Kimse kıyafetimize karışamaz, karıştırmayacağız” dedi.
“Maçka Parkı’ndayız geceleri de sokakları da parkları da terk etmiyoruz!”
Park içerisinde taciz olayının olduğu yere doğru yürüyen İlerici Kadınlar sık sık, “Geceleri de sokakları da meydanları da terketmiyoruz”, “AKP elini bedenimden çek” sloganları atarken, çevredeki yurttaşlardan eyleme alkışlı destek geldi.
İlerici Kadınlar Meclisi’nin tacizin yaşandığı noktada yaptığı açıklamanın ise tamamı şöyle:
Dün gece Maçka Parkı’nda kadınların kıyafetinden rahatsız olan bir Ensar zihniyetli güvenliğin tacizine tanık olduk. Kadınlara “bu şekilde giyinemezsin” ultimatomu vererek, polis çağıran bu kişi aslında bir karanlığın sembolüdür. Kadın taciz ve cinayet vakalarında, bir türlü gelemeyen polisin koşa koşa gelmesi de tesadüf değildir.
Bizler en üst perdeden sizlere sesleniyoruz: Ne İstanbul’un göbeğinde ne de saray köşelerinde biz kadınların ne giydiğine, nasıl yaşayacağına, ne yapması gerektiğine karışamazsınız. Ensar’a teslim ettiğiniz çocukların, Aladağ’da yaktığınız kardeşlerimizin hesabını daha kapatmadık. Her gün bir cinayete kurban giden kadınların hesabını da sormayacağız zannetmeyin. Ülkenin üzerine çöreklenen dinci gerici cihatçı zihniyetinizi bu topraklardan sökmesini biliriz. Biz kadınlar buradan yeniden ilan ediyoruz hodri meydan, bir adım geri durmak yok!
Sendika.Org