Antalya’da çeşitli kadın örgütleri bir basın açıklaması düzenleyip eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen herkesi 4 Temmuz’da HDP eski genel başkanı Figen Yüksekdağ’ın duruşmasının yapılacağı Ankara Adliyesi’ne çağırdılar.
SiyasiHaber – Antalya
Antalya’da Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği, Emep’li Kadınlar, Halkevci Kadınlar, Yeryüzü Kadınları, Kampüs Cadıları, HDP Kadın Meclisi, Sykp Antalya Kadın Meclisi, Üniversiteli Kadınlar Kolektifi üyeleri ortak bir basın toplantısı yaparak Figen Yüksekdağ ile dayanışma için tüm kadınları ve duyarlı insanları 4 Temmuz’daki duruşmaya destek vermeye çağırdılar.
İpek Karanfil tarafından okunan ortak metinde "Erkek-devletin üst makamlarının ve yandaş medyanın Yüksekdağ’ı eşgenelbaşkan seçildiği 2014 yılından beri tüm erkek egemen mekanizmalarıyla hedef tahtasına koyduğuna hep birlikte tanık olduk. Figen Yüksekdağ şahsında büyük bir heves ve aceleyle eşbaşkanlık ve siyasette eşit temsil kazanımlarımız yok edilmeye çalışılmaktadır" denildi.
Antalyalı kadınlar Yüksekdağ’ın duruşmasına katılma çağrısı yaptı: "Kadınları siyaset ve toplum dışına itme politikalarını boşa çıkarmak, siyasette, söz ve karar mekanizmalarında eşit temsil hakkımıza, kadınların mücadelesinin kazanımlarına sahip çıkmak için eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen herkesi, 4 Temmuz’da Ankara Adliyesi’ne çağırıyoruz"
Basın açıklaması metninin tamamı şöyle:
7 Haziran 2015 seçimleri sonucu ortaya çıkan, halkların bir arada özgür ve eşit bir toplumu yaratma iradesi başta Akp iktidarı olmak üzere tüm sistem partilerini korkutmuştur. Yönetilenlerin artık eskisi gibi yönetilmek istemediğini gören bu güçler toplumun tüm kesimlerine savaş açmış, Ohal ve Kanun hükmünde kararnamelerle var olan devlet terörünü daha da derinleştirmiştir. Başta Kürt Halkı olmak üzere, sosyalistleri, akademisyenleri, basın emekçilerini, gençleri, kadınları kısacası tüm muhalifleri gözaltılarla, tutuklamalarla, ihraçlarla ve siyasi soykırım operasyanlarıyla sindirmeye çalışmaktadırlar.
4 Kasım 2016’da HDP’ye yönelik hukuksuzca ve tamamen siyasi olarak yapılan operasyonlar sonucu HDP eş genel başkanları da dahil olmak üzere 15 milletvekili gözaltına alınmış, 10 milletvekili tutuklanmıştır. Bu rehin alma operasyonlarında HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “siyasi linç” olarak ifade edeceğimiz bir eylemle, önce milletvekilliği düşürülmüş, daha sonra hiçbir yasal dayanağı olmayan mahkeme kararı ile eş genel başkanlığı ve parti üyeliği elinden alınmıştır.
Erkek-devletin üst makamlarının ve yandaş medyanın Yüksekdağ’ı eşgenelbaşkan seçildiği 2014 yılından beri tüm erkek egemen mekanizmalarıyla hedef tahtasına koyduğuna hep birlikte tanık olduk. Figen Yüksekdağ şahsında büyük bir heves ve aceleyle eşbaşkanlık ve siyasette eşit temsil kazanımlarımız yok edilmeye çalışılmaktadır.
Figen Yüksekdağ bu durumu şöyle değerlendiriyor: “Parti üyeliğim ve siyasi görevlerimin gasp edilmesi, seçilen ilk hedefin ben olmam siyasi tasfiye operasyonuna kadının kazanımlarını darbeleyerek başlama hareketidir. Bana dönük ‘özel’ saldırı ve nefretin esasta kadını hedefleyen kısmıyla ilgileniyorum. HDP deneyimine baktığımızda yarattığı en radikal toplumsal siyasal kazanımın kadın eşitliği ekseninde olduğunu görürüz. Bu bizler için iyi bir deneyimdir ama eril otoriter siyasi iktidar gözünde kötü emsal oldu. (…) Bu saldırıların sonuncusu da benim parti üyeliğiyle birlikte eş başkanlığımın düşürülmesidir. Benim şahsımda kadınların eşbaşkanlık temsiliyetine bu kadar hiddetle yönelmelerinin nedeni özünde siyaseten söylediğim sözler ve siyasi rolüm değil bir kadın olarak rolüm. HDP’nin, DBP’nin belediyelerin kadın eş başkanları da rol model oldukları için en sivri okları üzerlerine çektiler. Bugün, benim yerimde başka bir kadın siyasetçi de olabilirdi ama saldırının özü ve amacı değişmezdi.”
Görevi toplumsal adaleti, evrensel hukuk ilkelerini ve anayasayı uygulamak olan yetkililere sesleniyoruz; Hukuk ve Adalet bir gün hepimize lazım olacak. Dün iktidarın emriyle Figen Yüksekdağ'ı tutuklayan hakimlerin bugün cezaevlerinde adalet beklediği gibi.
Kadınları siyaset ve toplum dışına itme politikalarını boşa çıkarmak, siyasette, söz ve karar mekanizmalarında eşit temsil hakkımıza, kadınların mücadelesinin kazanımlarına sahip çıkmak için eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen herkesi, 4 Temmuz’da Ankara Adliyesi’ne çağırıyoruz.