TJA, 6 Temmuz tarihinde katılacağı Adalet Yürüyüşü’ne dair bir açıklama yaptı. TJA açıklamada, ”Kadın hareketlerinin ortak çağrıcısı olduğu ‘Erkek Adalet Gerçek Adalet’ şiarı ile 6 Temmuz tarihinde Pippa Bacca’nın katledildiği yerde buluşacak ve Adalet yürüyüşünde ‘Eşitlik Yoksa Adalet de Yoktur’ diye haykıracağız” dedi.
TJA, 6 Temmuz tarihinde katılacağı Adalet Yürüyüşü'ne dair bir açıklama yaptı. CHP’nin başlattığı adalet yürüyüşünü adaletsizliğe yaptığı itiraz nedeni ile önemsemekle birlikte, toplumsal öznelerini açıklamadığı Adalet kavram ve yürüyüşünü yetersiz bulduğunu söyleyen TJA, ''Bu eksik yaklaşımı beklemek ve talep etmek ile aşamayız. Özgürlük mücadelesi verenler kendi eylemlerini geliştirerek tavır sahibi olurlar. Adalet yürüyüşüne kendi talep ve yürüyüşümüz ile katılarak aynı zamanda tekilleşen adalet kavramına kadının adalet anlayışı ile itirazımız olacak. Kadınlar için, Aleviler için, Kürt halkı için, yoksul ve emekçiler için ADALET diyeceğiz'' dedi.
Açıklamanın tam metni:
İktidar güçleri dışında herkesin acımasızca adaletsizliğe uğradığı ve herkes için adalet ihtiyacının ağır faşizm koşullarında açığa çıktığı bir süreç yaşamaktayız. Darbe girişimi, siyasi darbe ve OHAL ilanı ile ülkemizin her rengi, çeşidi, farklılığı ve muhalefet güçleri adeta yok edilmek istenmiştir. Kadınların 8 Mart ile başlayan ve referandum ile devam eden umut, direniş ve itirazlarının öncülüğü Hayır blokunun açığa çıkmasında önemli bir rol oynamıştır. Çünkü Faşizm önce kadınları vurmuş ve önce kadın özgürlük mücadelesine, kazanılmış haklarına saldırmıştır. Kadınlara yönelik infaz ve cinsiyetçi saldırılar, kadın katliamı ve tecavüz olaylarında yaşanan artış, kadın dernek, kooperatif, basın ve dayanışma kurumlarının kapatılması, binlerce kadın siyasetçi, aktivistin gözaltına alınıp tutuklanması, kayyumlar, eş başkanlık sistemini tasfiye etme uygulamaları, yaşam tarzlarına yönelik saldırılar birer rutin uygulama düzeyine getirilmiştir. Milliyetçilik ve savaş cinsiyetçilik ideolojisi olmadan geliştirilemez ve cinsiyetçilik sosyal alanı yeni bir ataerkil tahakküm altına almadan iktidar gücüne dönüşemez. Bu nedenle kadın düşmanlığı, kadın haklarına saldırı ve kadını eve kapatma özel bir savaş uygulaması olarak planlanmaktadır. Bu uygulamalara karşı direndik ve direneceğiz.
Ancak Tekçiliğin yalnızca iktidar için inşa edilmediğini, aynı zamanda muhalefeti de tekleştirme ile sonuçlandırılmak istendiğine tanık olmaktayız. Bir yandan iktidarın tüm toplumsal farklılıkları yok etme siyaseti, diğer yandan merkez muhalefetin öznelerini açıklamadığı, adaletsizlik kavramının toplumsal karşılıklarını tarif etmediği ve demokratik hak taleplerini ifade etmediği bir merkezleştirme tavrı ile karşı karşıyayız. Kadınların, halkların, inançların, kültürlerin, entellektüellerin, LGBT_İ’ in özgürlük taleplerinin ve çözümlerinin tarifinden kaçan muhalefet elbette ki geleneksel devletçilik anlayışını aşamaz. Bu nedenle biz kadınlar yalnızca iktidara karşı muhalefet gücü değiliz; aynı zamanda toplumsal muhalefetin egemen erkek karakterli ve iktidar anlayışını içeren her türlü karakterine karşıda bir muhalefet gücüyüz.
Bu anlamda CHP’ nin başlattığı adalet yürüyüşünü adaletsizliğe yaptığı itiraz nedeni ile önemsemekle birlikte, toplumsal öznelerini açıklamadığı Adalet kavram ve yürüyüşünü yetersiz bulmaktayız. Bu eksik yaklaşımı beklemek ve talep etmek ile aşamayız. Özgürlük mücadelesi verenler kendi eylemlerini geliştirerek tavır sahibi olurlar. Adalet yürüyüşüne kendi talep ve yürüyüşümüz ile katılarak aynı zamanda tekilleşen adalet kavramına kadının adalet anlayışı ile itirazımız olacak. Kadınlar için, Aleviler için, Kürt halkı için, yoksul ve emekçiler için ADALET diyeceğiz.
Kadın hareketlerinin ortak çağrıcısı olduğu ‘Erkek Adalet Gerçek Adalet’ şiarı ile 6 Temmuz tarihinde Pippa Bacca’nın katledildiği yerde buluşacak ve Adalet yürüyüşünde ‘Eşitlik Yoksa Adalet de Yoktur’ diye haykıracağız. Tüm TJA bileşenleri olarak 6 Temmuz tarihinde kadın yürüyüşünde yer alacak ve kadınların, halkımızın ve tüm ezilenlerin adalet taleplerini haykıracağız. Tüm kadınları bu yürüyüşe davet ediyor ve her alanı, her imkanı bir özgürlük alanına çevirmeye çağırıyoruz.