Gezi direnişinde polisin attığı gaz fişeğiyle öldürülen Berkin Elvan cinayetinin 2. duruşması görüldü. Sanık polisin tutuklanması talep edildi.
Gezi Parkı direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaralı olarak kaldırıldığı hastanede 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin görülen davanın 2. duruşması görüldü.
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında, Berkin Elvan’ın ailesi ve avukatları hazır bulundu. “Olası kastla öldürmek” suçundan yargılanan ve halen Van İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan sanık polis Fatih Dalgalı ise duruşmaya Van 2. Sulh Ceza Hakimliği’nden SEGBİS aracılığıyla katıldı. HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Garo Paylan, CHP Milletvekilleri Selina Doğan, Sezgin Tanrıkulu, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş ile Gezi Şehit, Gazi ve Aileleri Platformu, Taksim Dayanışması ve Cumartesi Anneleri gibi demokratik kitle örgütü temsilcileri de duruşmayı izlemek üzere salondaydı.
Berkin’in üzerinden çıktığı iddia edilen torpil muamması
Evrensel gazetesinden Cansu Pişkin'in haberine göre, Berkin Elvan hastaneye kaldırıldığı sırada hastanede görevli olan polis memuru Bakır Altuğ tanık olarak dinlendi. Altuğ, hastaneye taksiyle getirilen Berkin’in kendinde olmadığını, hastane personelinden kimlik bilgilerini aldıklarını ifade etti. Altuğ, Berkin’in hastaneye getirildikten 10 dakika sonra ameliyata alındığını bu nedenle kendisine yaklaşamadıklarını, hemşirelerin Berkin’in üzerinden çıkanları nöbetçi polise teslim ettiğini anlattı. Altuğ, Berkin’in yakınları ile birlikte 3 avukatın eşyaları almak istediğini ve bunun üzerine kıyafetlerini aileye ve avukatlara teslim ettiğini ifade etti. Altuğ, “Berkin'in üzerinden çıkan eşyaları avukatlara teslim ettik. Torpil vb bir şey yoktu. Hemşireler teslim etmiş olabilir” dedi.
Tanığın beyanlarının ardından Elvan ailesinin avukatlarından Can Atalay söz alarak Altuğ’a, “Neden suçun bütünlüğüne ilişkin bir tespit yapmadan eşyaları teslim aldınız” diye sordu. Altuğ ise o dönem yaşanan toplumsal olayların yoğunluğu dolayısıyla “yorgunlukla” bunu yaptığını öne sürdü. Avukat Can Atalay, Berkin’in üzerinden çıktığı söylenen torpillere ilişkin de şu soruyu yöneltti: “Önce 1 torpil, sonra 4, sonra 7 torpil yazılıyor, neden ve nasıl?” Altuğ ise “Ben sadece duyduğumu söyleyebilirim, hatırlamıyorum. Niye öyle demiş bilmem” yanıtını verdi.
‘Benim çocuğumu terörize etmek istediler’
Bu sırada söz alan baba Sami Elvan, “Bakır ile konuştum, vicdanına bırakıyorum, benim çocuğumun cebinde kaç torpil vardı? 3 ayrı düzmece evrak var. Benim çocuğumu terörize etmek istediler. Polis memuru Bakır bana cebinden 7 tane çıktı dedi, sonra ne oldu” diye sordu. Polis memuru Bakır Altuğ ise Sami Elvan’ı yalanlayarak, “Ben Sami Elvan ile böyle bir konuşma yapmadım” dedi.
‘İçişleri ve Emniyet delil karartıyor’
Tanık beyanından sonra avukatların taleplerine geçildi. Elvan ailesinin avukatlarından Avukat Oya Aslan, sanık polis Fatih Dalgalı’nın kimliğini gizleme çabası ve düzenli olarak yalan söylemesi sebebiyle tutuklamasını talep etti. Avukat Can Atalay sanık polisin tutuklanmasını talep ederek, “Sistematik olarak delil karartılan bir dosyada ya delil toplayacaksınız ya da gerekeni yapacaksınız. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğü tarafından delil karartılıyor” dedi.
Mahkeme heyeti başkanı Canel Rüzgar sanık Fatih Dalgalı’ya taleplere ilişkin bir diyeceği olup olmadığını sordu. Sanık polis Dalgalı, “Gaz fişeğini almak, onu kullanmak anlamına gelmiyor. O günkü grupta ben alt gruptaydım. Gaz fişeği kullanmayı bilen herkes atmış olabilir” diyerek suçsuz olduğunu iddia etti.
‘Boş sarayda adalet arayacağız’
Dava öncesi Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliye Sarayı önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Berkin’in annesi Gülsüm Elvan, babası Sami Elvan, HDP İstanbul Milletvekilleri Hüda Kaya, Garo Paylan, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş’ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada “Gülüşün gibi onurlu, aydınlık yarınlar kuracağız” pankartı açılarak, Berkin Elvan’n fotoğrafları taşındı.
Açıklamada konuşan Sami Elvan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan benim çocuğumun fermanını yazan kişidir” dedi. Adliye saraylarında iğneyle kuyu kazar gibi adalet aradığını dile getiren baba Elvan, adaleti herkes için aradıklarını vurguladı. Elvan şunları söyledi: “Bomboş bir sarayın önüne geldik, bir adalet arayışına çıkacağız. Hep birlikte burayı doldurmaya çalışacağız. Şu an Türkiye’nin ikinci partisinin genel başkanı ülkede hukuk, adalet yok diye sokaklara çıkmış. Biz de bugün bu boş sarayda adalet arayacağız. Umarım en kısa zamanda adaleti temsil edenlerin aklını başlarına alıp kendi çocuklarının ve torunlarının geleceklerinin fermanlarını yazmasınlar. Onlara sesleniyoruz.”