HDP ve CHP, TBMM’de bu gece düzenlenecek olan 15 Temmuz darbe girişimine dair törene katılmayacaklarını duyurdu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü sebebiyle bu gece TBMM'de yapılacak olan törene katılmayacaklarını açıkladı. Ağbaba, "AKP genel başkanı himayesindeki törene, genel başkanımız katılmayacak. Darbenin önlenmesinde büyük rol üstlenen bir partinin genel başkanı, 15 Temmuz gecesi yapılacak törene davet edilmiyor; ama AKP var. Çeyrek ortağı parti var" dedi.
HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir, Meclis'te düzenlenecek 15 Temmuz anma etkinliğine katılmayacaklarını açıkladı. Baydemir, “Önce söz konusu etkinliğe davet edilmedik. Ama şu an yapılan davet de yanlış yere yapıldı. Çünkü Yüksekdağ ve Demirtaş şu an cezaevinde. Davet onlara yapılmalıydı. Onlar darbe sonucu cezaevinde. Eş başkanlarımız olmadığı için reddediyoruz ve katılmıyoruz” dedi.
Baydemir: Eş başkanlarımız olmadığı için reddediyoruz
HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Meclis'te gerçekleştirilecek olan 15 Temmuz anma etkinliğine katılmayacaklarını açıkladı. Baydemir, 15 Temmuz günü grup başkan vekillerinin Meclis Genel Kurulun'da konuşma yapacağını söyleyerek, akşamki anma etkinliğine katılmama gerekçeleriyle ilgili “Önce söz konusu etkinliğe davet edilmedik. Ama şu an yapılan davet de yanlış yere yapıldı. Çünkü Yüksekdağ ve Demirtaş cezaevinde. Davet onlara yapılmalıydı. Onlar darbe sonucu cezaevinde. Eş başkanlarımız olmadığı için reddediyoruz ve katılmıyoruz” ifadelerini kullandı.
7 Haziran’ın tanınmaması darbedir
Baydemir, 7 Haziran seçimlerinin AKP iktidarı tarafından tanınmadığını belirterek, “Özü itibariyle halkın iradesinin 7 Haziran sonrası hükümet tarafından tanınmaması bir darbedir. Milletin iradesine karşı gerçekleşen bir darbedir” dedi. Görülmekte olan Suruç katliamı davasına da değinen Baydemir, “Bugün Suruç Katliamı davasının 2’nci duruşması Hilvan’da devam ediyor. Suruç Katliamı darbe mekaniklerinin harekete geçebilmesi için bir saldırıydı. Suruç’tan 15 Temmuz’a kadar geçen süre boyunca, darbe mekaniği hükümetin sorumluluğunda hayata geçirilmiştir. Aynı zamanda 7 Haziran’dan bugüne hükümetin müzakere masasını devirmesinden kaynaklı hayatını yitiren tüm yurttaşlarımıza başsağlığı diliyoruz. Onlar savaş politikalarının kurbanıdır.” diye vurguladı.
Erdoğan’ın grev sözleri 'malumun ilanı'
15 Temmuz darbe girişimine parti olarak karşı durduklarını hatırlatan Baydemir, “15 Temmuz’da kalkışma olduğu bir gerçektir, Hayatını yitiren tüm yurttaşlara rahmet diliyoruz. Darbeyle mücadele boyumuzun borcudur. Darbe kimden gelirse gelsin darbeye hayır demeye devam edeceğiz. Önlenebilir bir mekanizma, önlenmemek suretiyle Allah’ın lütfu tanımına dönüşmüştür. Cunta kalkışması fırsat haline dönüştürülerek muhalefeti susturmanın aracı olarak kullanılmıştır. Bu itibarla OHAL ilan edilen 20 Temmuz da bir darbedir. 4 Kasım’da Eş Genel Başkanlarımızın ve milletvekillerimizin tutuklanması da legal demokratik siyasete darbedir. Eğer cunta kalkışması hayat bulmuş olsaydı da bunların hepsi adım adım gerçekleşirdi” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın grev yasaklarıyla ilgili “grev tehdidine OHAL sayesinde izin vermiyoruz” demesini “malumun ilanı” olarak açıklayan Baydemir, “OHAL’i sermayeye fırsat olarak sunmak gaflet ve delalettir. Aynı zamanda emeği insan haklarına ihanettir. Gerçek bir kez daha kendileri tarafından itiraf edilmiştir” dedi.
'Heykelleri tutukladınız'
Baydemir, insan hakları savunucularının gözaltına alınmasıyla ilgili “Hak isteyen, adalet isteyen herkes hükümet nezdinde teröristtir. Daha birkaç gün önce 11 insan hakları aktivisti gözaltına alındı. Bugün gözaltına alınan insan hakları aktivistleri Recep Tayyip Erdoğan yargılandığında onun özgürlüğü için kampanya düzenleyen aktivistlerdir” diye hatırlatmada bulundu.
Baydemir, Türkiye'nin adalet ve insan hakları konusunda geldiği noktayı “Heykelleri bile tutukladınız, meydanları kapadınız. Fikir ifade etmeyi şantaj gerekçesine dönüştürdünüz. OHAL devlete değil muhalefete tehdittir” ifadesiyle açıkladı.
Baydemir, Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel’e verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasına “Bir kez daha açığa çıktı ki adalet bu ülkede iktidar partisinin tabelasıdır. Bugünkü hukuk dizaynı HDP’nin tasfiyesi politikasıdır” diye değerlendirdi.
Ahmet Türk hakkındaki sözlere yanıt: 'Demokrasi için yürüyün'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevinden alınan eski Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk hakkındaki “Hani hastaydı, yürüyor” sözlerine yanıt veren Baydemir, “AKP Genel Başkanı almış kılıcı eline vurmadığı kimse yok. Ahmet Türk için hani hastaydı diyor. Ahmet Türk’ü terörizmle suçluyor. Ahmet Türk’ü şiddetle özdeşleştirme çabası ruh sağlığı yerinde olanların yapabileceği iş değildir. Bizim bir önerimizi var; yürümek sağlığa iyi gelir. Siz de yürüyün Sayın Erdoğan, eşitlik için demokrasi için yürüyün. Bugün ülkenin demokrasisi ölüm döşeğindedir” diye konuştu.
Tepki üzerine geri adım atılmıştı
Cumhurbaşkanlığı himayesinde TBMM’de yapılacağı açıklanan 15 Temmuz gece anma programında ilk önce Cumhurbaşkanı, Başbakan TBMM Başkanı ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin konuşma yapacağı duyurulurken, kamuoyundan gelen tepkilerin ardından TBMM Başkanlığı geri adım atmak zorunda kalmıştı. TBMM Başkanlığı’ndan dün gönderilen programda 15 Temmuz gece programında “TBMM’de grubu bulunan ve temsil edilen Siyasi Parti grup başkanları”nın konuşma yapacağı bildirilmişti.
Ancak CHP'nin programa "Cumhurbaşkanı" değil AKP Genel Başkanı himayesinde düzenlendiği gerekçesiyle tepki gösterdiği belirtiliyordu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl konuya ilişkin “Bu bir garabet. Sadece özel oturumu bilgilendirmek adına bir davetiye göndereceksiniz. Arkadaşlarımızın açıklamalarından sonra da başka bir davetiye” demişti. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise CHP olmaksızın planlanmış, suçüstü yakalanınca son anda değişiklik yapılmış bir davet olduğunu belirterek, “Kutlayacaklarsa 20 Temmuz gecesini AKP ve MHP başbaşa kutlayabilir” demişti.