Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Akdeniz Bölge Temsilciliği, AKP’nin kıdem tazminatı saldırısına ilişkin basın açıklaması düzenledi. Açıklamada kıdem tazminatının fona devredilmesine yönelik çalışmalara karşı mücadele çağrısı yapıldı.
Siyasi Haber / Antalya
DİSK Akdeniz Bölge Temsilciliği, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin katılımıyla Antalya'da Kapalı Yol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesi'nde kıdem tazminatı ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Cemal Aybar okudu. Açıklamada, kıdem tazminatının fona devrinin işçiler için sonun başlangıcı anlamına geldiği belirtilirken fona devrin iş güvencesinin yok olması ve işten çıkarmaların kolaylaşması anlamına geleceği belirtildi.
Hükümetin kıdem tazminatı fonunun işçi sınıfı lehine olduğu açıklamasının işçilerin aklıyla dalga geçmek olduğu vurgulanan açıklamada işçilere ölümün gösterilip sıtmaya razı edildiği kaydedildi.
Hükümetin yapması gerekenin kıdem tazminatını fona devretmek değil, kıdem tazminatına erişimi kolaylaştırmak olduğu ifade edilen açıklamada, “Fon dayatmasına sonuna kadar direneceğiz! Direnmekle yetinmeyecek, kıdem tazminatı hakkının geliştirilmesi ve garanti altına alınması için taleplerimizi yükselteceğiz!” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Kıdem tazminatı 80 yıllık temel bir işçi hakkıdır.
Türkiye işçi sınıfı 1936’dan bu yana kıdem tazminatı hakkına sahiptir.
Kıdem tazminatı işçinin çalışanın güvencesidir, birikmiş emeğidir, alın teridir.
Kıdem tazminatı işverenlerin ve hükümetin iddia edildiği gibi yük değil haktır.
Hükümet kapalı kapılar ardında, sendikalardan ve işçilerden gizli kıdem tazminatını fona devretme hazırlıklarını yürütüyor.
Kıdem tazminatının fona devri bizler için sonun başlangıcı demektir.
Fona devir, kıdem tazminatının 10 güne 15 güne düşmesi anlamına gelmektedir.
Fona devir, iş güvencesinin iyice yok olması işten çıkarmaların kolaylaşması demektir.
Hükümet diyor ki, kıdem tazminatı fonu işçinin yararınadır, işçilerin aklıyla dalga geçmeyin! İşsizlik rekor kırarken, TÜİK rakamlarına göre bile 7 milyon işsiz varken işten çıkarmaların kolaylaşması, işçinin yararına olabilir mi?
Fon 42 yıldır gündemde ama işçilerin mücadelesi sonucu çıkarılamadı. AKP 15 yıldır iktidarda ama bugüne kadar kıdem tazminatını fona devredemedi.
Eğer kıdem tazminatı fonu işçiye yararlı olsaydı çok önemli bir referandum öncesinde işçilerin oyunu almak için kullanılırdı.
Hükümet bizlere ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor. Hükümet “Kıdem tazminatı hakkını ödemeyen patronlar var” diyerek kıdem tazminatını ortadan kaldırmak istiyor.
Herkes bilsin kıdem tazminatı hakkımızı kısıtlamaya ve ortadan kaldırmaya yönelik oyunlara izin vermeyeceğiz. Kıdem tazminatı hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.
Hükümetin kıdem tazminatında hazırladığı Truva atını reddediyoruz. Bireysel fonu reddediyoruz. Aksine, garanti istiyoruz.
Hükümet fon ısrarından vazgeçmelidir.
Kıdem tazminatı fonunu tazminat alamayan işçiler için getirdiklerini iddia ediyorlar.
Doğrudur. Yüz binlerce işçi kıdem tazminatı alamıyor veya eksik alıyor.
Doğrudur. Örgütsüz çalışanların önemli bir bölümü kıdem tazminatını almakta sorunlar yaşıyor.
Doğrudur. İşverenler yasaları yok sayarak kıdem tazminatı Ödememek için hile yoluna başvuruyor.
Doğrudur, işçiler kıdem tazminatı almak için yıllarca mahkeme kapılarında sürünüyor.
Doğrudur. İstifa halinde kıdem tazminatı ödenmemesi nedeniyle çalışanlar ciddi hak kaybına uğruyor.
O halde yapılması gereken kıdem tazminatı tırpanlamak, fona devretmek değil, kıdem tazminatına erişimi kolaylaştırmak.
Kıdem tazminatına yönelik ihlallere son vermek, kıdem tazminatı hakkının kullanımı önündeki engelleri kaldırmaktır.
Kıdem tazminatının kâğıt üzerinde korunması yetmez. Kıdem tazminatı güvence altında olmalıdır.
Eğer dertleri işçilerin kıdem tazminatı alması ise yıllardır dile getirdiğimiz taleplerimiz nettir!
-Bütün çalışanlar kıdem tazminatı hakkına kolayca erişilebilmelidir. Bunun için hiçbir ayrım olmaksızın bütün işçilerin kıdem tazminatından yararlanması sağlanmalıdır.
-Kıdem tazminatının fona devri gündemden çıkarılmalıdır. Kıdem tazminatı doğrudan işveren yükümlülüğü olarak kalmalıdır.
-Kıdem tazminatı her türlü işten çıkarmada istifa halinde süre koşulu olmadan ödenmelidir.
-Kıdem tazminatı tavanı kaldırılmalıdır.
-İşverenin icra ve iflası hallerinde kıdem tazminatı alacakları devlet ve bankaların ipotekli alacaklarının önüne alınmalı ve ilk sıraya yükseltilmelidir. Diğer tüm alacaklardan önce işçi alacakları ödenmelidir.
-İşverenin ödeme aczine düşmesi durumunda kıdem tazminatına garanti getirilmelidir. Kıdem tazminatı alacakları ücret alacağı sayılmalı ve halen İşsizlik Sigortası Kanunu’nda düzenlenmiş olan “ücret garanti” uygulaması kapsamına alınmalıdır. Ücret garanti fonu kıdem tazminatını da içerecek şekilde genişletilmeli ve ödeme süresi artırılmalıdır.
-Kıdem tazminatı ödemeyen, ödemekten kaçan işverenlere ağır yaptırımlar getirilmelidir.
– Kıdem tazminatı ile ilgili hükümler doğrudan 4857 sayılı İş Yasasının sistemi içine alınmalıdır.
Kıdem tazminatında kanun hakimiyetini sağlayacak, kıdem tazminatı hakkını güvence altına alacak yol budur. Kıdem tazminatı fonu çıkmaz yoldur!
Fon dayatmasına sonuna kadar direneceğiz! Direnmekle yetinmeyecek, kıdem tazminatı hakkının geliştirilmesi ve garanti altına alınması için taleplerimizi yükselteceğiz!
Kıdem tazminatı yük değil haktır!
Direne direne kazanacağız!
Zafer direnen işçilerin olacak!