Eskişehir’de AKP seçim bürosuna yapılan yazılama savcılıkça kriminal bir vakaya dönüştürüldü. Savcı ‘şüpheli��� olarak yakalanan iki öğrenciden DNA testi istedi
30 Mart’taki yerel seçimler öncesi Eskişehir’de AKP Seçim İrtibat Bürosu’na bir yazılama yapıldı. Kim ya da kimler tarafından yapıldığı bilinmeyen yazılama soruşturma savcılığı tarafından adeta kriminal bir vakaya dönüştürüldü.
Birgün Gazetesi’nden Uğur Koç’un haberine göre; ilginç olay, 28 Şubat günü 03.00 sıralarında Akarbaşı Mahallesi, Şehit Güngören Bostan Sokak’taki AKP Seçim İrtibat Bürosu’nun kapısına her iki taraftan “Hırsız var” yazılaması yapılmasıyla başladı. Büro çevresinde nöbet bekleyen polis ekibi yazılamayı fark edince çevrede arama yaptı. Bu sırada büronun arka sokağından elektrikli bisikletle geçen Barış Bilecen ve Can Dirlik adlı iki öğrenci polis ekiplerince durdurularak gözaltına alındı.
Bulgulardan sonuç çıkmadı
Öğrenciler polise verdikleri ifadelerinde yazılamayla ilgilerinin olmadığını, birlikte sigara almak için dışarı çıktıklarını ve bu sırada polislerce durdurulduklarını söyledi. İki öğrenci üzerinden herhangi bir boya malzemesi veya izine rastlanmazken, yazılamanın yapıldığı öne sürülen sprey boya yere atılmış biçimde öğrencilerin uzağında bulundu. Olay yeri inceleme ekipleri yazılamanın yapıldığı camlardan boya örnekleri aldı. Nöbetçi Savcı, gençlerin ifadeleri ardından serbest bırakılmaları talimatı verdi.
Dava talebi reddedildi
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nce sprey boya üzerinde yapılan incelemelerde iki adet parmak izi ve bir adet kan izine rastlandı. Parmak izlerinin teşhise elverişli olmadığı ise daha sonra anlaşıldı. Elde edilen boya örnekleri ile sprey boyanın karşılaştırılması için ise Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı görevlendirildi. Ancak boya örneğinin de uygun biçimde alınmadığı nedeniyle herhangi bir bulgu elde edilemedi. Bu arada olayı soruşturan Savcı Ünal Doğan, iddianame hazırlayarak dava açılmasını; öğrencilerin mala zarar verme suçundan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması ile seçme-seçilme ve memuriyet haklarının ellerinden alınmasını talep etti. Başsavcılık, yeterli delil olmadığı için bu talebi reddetti.
Son çare DNA testi
Ancak yazılama sonrası gelişen soruşturma burada bitmedi. Savcı Ünal Doğan ve polis, bu kez de kan izinin peşine düştü. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi, 12 Mart’ta savcılığa gönderdikleri fezlekede belirtilen kan izi üzerinde, genellikle cinayet ve tecavüz gibi olayların çözümünde kullanılan DNA testi yapılması için Savcılık makamından talepte bulundu. Savcılık talebi kabul ederek Eskişehir 5. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, DNA karşılaştırması için Barış Bilecen ve Can Dirlik’ten kan alınmasına, genetik karşılaştırmayı Ankara Emniyeti Kriminal Polis Laboratuvarı’nın yapmasına karar verdi. İki genç olayın üzerinden yaklaşık iki ay geçtikten sonra DNA testi için polis tarafından çağrıldı ve 18 Nisan’da kan verdi.
İktidar partisi olduğu için!
Yaşananlarla ilgili konuşan öğrencilerin avukatı Aykut Altınok, basit bir yazılamanın kriminal bir vakaya dönüştürülmesinden şaşkınlık duyduğunu söyledi. Altınok şöyle konuştu: “Bu olayın cezası en fazla kabahatler kanununa göre para cezası kesmek ve mağdur olarak geçen kişinin zararını tazmin etmektir. Yazılamanın kriminal bir vakaya dönüştürülmesiyle ilk kez karşılaşıyorum. Olayın buraya kadar gelmesinin, yazılamanın iktidar partisinin bürosuna yapılmasıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. Ancak müvekkillerimin yapılan yazılamayla bir alakaları yoktur. Birer birer çürüyen deliller de bunu gösteriyor.”