Antalya Eğitim Sen, 4 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul Alibeyköy’de bir erkek tarafından cam atılarak yaşamına son verilen Eğitim Sen üyesi Şengül Karaca için basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, kadın cinayetlerinin erkek egemen sistemin bir sonucu olduğu vurgulandı.
Siyasi Haber / Antalya
Eğitim Sen Antalya Şubesi tarafından şube binasında gerçekleştirilen açıklamayı Eğitim Sen Antalya Şubesi Kadın Sekreteri Gülçin Keser Balık okudu.
Kadın cinayetlerinin AKP iktidarı boyunca katliama dönüştüğü ve cinayetlerin gündelikleştiği belirtilirken, kadınları ‘fıtrat gereği eşit olamayacak’ varlıklar olarak işaretleyen iktidarın kadınların yaşam hakkını korumadığı vurgulandı. Kadın cinayetlerinin AKP’nin kadın düşmanı politikalarının sonucu olduğu kadar AKP öncesinde de var olan cinsiyet ayrımcılığının artarak devam ettirilmesinin sonucu olduğunun altı çizilen açıklamada, “AKP siyasetinin ve devletçi sistemin şiddet geleneği kendini yeniden üreterek genişlemeye devam etmektedir” denildi.
“Ülkemizde kadın düşmanı yaklaşımlar, yasaları, sokakları, işyerlerini, evleri ve aslında nefes aldığımız her yeri derinden bir dönüşüme uğratmaktadır. AKP siyasetinin ve devletçi sistemin şiddet geleneği kendini yeniden üreterek genişlemeye devam etmektedir” diyen Eğitim Sen üyesi kadınlar, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet karşısında her yerde mücadeleyi büyüteceklerini söylediler.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Her gün yeni bir kadın cinayeti haberi ile yüreklerimiz yaralanmaktadır. Erkek şiddeti sınır tanımadan hayatlarımızı karartmaya devam etmektedir. İstanbul Alibeyköy’de sendikamız üyesi Şengül Karaca bir erkek tarafından camdan atılarak yaşamına son verildi.
2017’nin başından itibaren 133 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Sadece Nisan ayında ise 30 kadın öldürüldü.28 Kadına cinsel şiddet uygulandı,33 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. Ve mayıs ayında da her gün bir kadın cinayeti ve erkek şiddeti haberi ile uyandık. İzmir’de, Siirt’te, İstanbul’da, Sultanbeyli’de kadınlar tanıdıkları, aileden erkekler, eski eşler, nişanlılar, erkek arkadaşlar hatta lisedeki sınıf arkadaşları tarafından öldürülüyorlar. Kadın erkek eşitliğinin en yetkili ağızlardan yok sayıldığı, muhafazakar-makbul kadınlığın dayatıldığı, erkek şiddetinin beşiği ailelerin yüceltildiği koşullarda erkek saldırganlığı cesaret alıyor ve güçleniyor. AKP iktidarı boyunca kadınlar, katliama dönüşen cinayetlerin yanı sıra gündelikleşen, artık şaşırtmayan ve çeşitlenen şiddet biçimleriyle karşı karşıya kaldı.
Kadınları “fıtrat gereği eşit olamayacak” varlıklar olarak işaretleyen iktidar, kadınların en temel hakkı olan yaşam hakkını bile korumadı. Dört yaşında bir kız çocuğu ile annesi taciz eden adamların cezasında indirim uygulayan Yargıtay, Ayşegül Terzi’ye otobüste saldırgan adamı tutuklamayan mahkemeler bir bütün halinde erkek adalet, öldüren erkekle suç ortaklığına devam ediyor.
Erkek şiddetinin memleketi, sınıfı, eğitimi yok. Tüm erkekler kadınlara şiddet uygulama hakkını kendinde görüyor, erkek egemenliğine direnen boyun eğmeyen kadınları öldürüyorlar. Son olarak KESK içinde birlikte mücadele yürüttüğümüz arkadaşımız Şengül Karaca erkek arkadaşı tarafından öldürüldü.4 Mayıs 2017 tarihinde yaşadığı evin penceresinden aşağıya atıldı. Biz kadınlar için artık her yer şiddet gördüğümüz suç mahallerine dönüştü. Kadın cinayetleri politiktir demeye devam ediyoruz. Failleri ise çoğu zaman en yakınımızdaki erkeklerken, destekçileri de erkek yargı, iktidar ve sistemdir.
Ülkemizde kadın düşmanı yaklaşımlar, yasaları, sokakları, işyerlerini, evleri ve aslında nefes aldığımız her yeri derinden bir dönüşüme uğratmaktadır. AKP siyasetinin ve devletçi sistemin şiddet geleneği kendini yeniden üreterek genişlemeye devam etmektedir. Kadın cinayetleri, AKP’nin kadın düşmanı politikalarının sonucu olduğu kadar AKP öncesinde de var olan cinsiyet ayrımcılığının artarak devam ettirilmesinin sonucudur.
Eğitim Sen olarak, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri karşısında, bulunduğumuz her yerde mücadele ve direnişimizi kendi gücümüzle büyüterek ve kadını kurban değil, toplumsal özne olarak açığa çıkaran daha güçlü bir kadın örgütlenmesi yaratarak direnişimizi sürdüreceğiz.
Eğitim Sen olarak, Şengül Karaca’nın başta ailesi ve çalışma arkadaşları olmak üzere tüm yakınlarına başsağlığı diliyoruz.