Dışişleri Bakanlığı,15 Temmuz’u ve Fetullah Gülen Cemaati’nin darbe girişimini dünyaya anlatırken “FETÖ propagandası gerekçesiyle” 8 gündür tutuklu olan Ahmet Şık’ın mağduriyetini örnek gösterdi.Bakanlığın “15.07.gov.tr” adlı internet sitesinde, darbe girişimi öncesi Fetullah Gülen Cemaati’nin “gazetecilere karşı linç kampanyası” yürüttüğü belirtti
Dışişleri Bakanlığı’nın 15 Temmuz darbe girişimini bütün ülkelere anlatmak amacıyla hazırladığı “15.07.gov.tr” adli internet sitesinde darbe girişimi öncesi Türkiye’de yaşananlar sıralanırken, Fetullah Gülen Cemaati'nin “gazetecilere karşı linç kampanyası” yürüttüğü vurgulanarak örnek olarak Ahmet Şık’ın 2011 yılında tutuklanması da yer veriliyor. Dışişleri Bakanlığı; dünyaya Fetullah Gülen Cemaati yapılanmasını ve Türkiye’de yaptığı kumpasları sıralarken; örnek gösterdiği Ahmet Şık’ın Fetullah Gülen Cemaati'nin propagandasını yaptığı iddiasıyla tutuklanması da akılları karıştırıyor.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Dışişleri Bakanlığı’nın darbe girişimi ve Fetullah Gülen Cemaati'nin Türkiye’de yaptığı kumpaslarının anlatılması amacıyla “15.07.gov.tr” adresiyle kurulan internet sitesi yayım yapmaya başladı. Sitede; “15 Temmuz 2016 Halkın Zaferi” başlığıyla darbe girişimi sırasında yaşananlar kronolojik olarak saatlere göre sıralanıyor. İngilizce hazırlanan internet sitesinde fotoğraf ve videolarla 15 Temmuz’da yaşananlar saat saat anlatılıyor.
Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde darbe girişimi öncesinde yaşananların sıralandığı “Before Coup Attempt” (Darbe girişiminden önce) adlı bölüm de yer alıyor. Söz konusu bölümde, Fetullah Gülen Cemaati'nin darbe girişimi öncesi Türkiye’de işlediği suçlar ve yaptığı kumpaslar şöyle sıralanıyor:
“Aralık 2002’de Prof. Necip Hablemitoğlu cinayeti”, “Kasım 2005’te Şemdimli’de kitabevinin bombalanması”, “Ocak 2007’de Hrant Dink cinayeti”, “2007-2011 arasında Ergenekon, Balyoz ve askeri casusluk davaları”; “Mart 2011’de gazetecilere karşı linç kampanyası”, “Eylül 2011’de Oslo görüşmelerinin sızdırılması”, “Şubat 2012’de MİT Müsteşarı’nın tutuklanma girişimi”, “Aralık 2013’te 17/25 Aralık kumpası”, “Mart 2014’te Dışişleri Bakanlığı’ndaki resmi konuşmaların sızdırılması.” Mart 2011’de gazetecilere karşı linç kampanyası başlığında Ahmet Şık’ın 2011’de tutuklanmasına ilişkin bir fotoğrafa yer veriliyor. Söz konusu bölümde gazetecilere düzenlenen linç kampanyaları İngilizce olarak “3 Mart 2011’de Fetullah Gülen Cemaati bağlantılı polisler, Fetullah Gülen Cemaati'ne muhalif olmalarıyla bilinen dokuz gazetecinin gözaltına alınması emrini verdi. Listede Fetullah Gülen Cemaati'nin Hrant Dink cinayetinde yer aldığını açıklayan Nedim Şener yer aldı.
Bir diğer gazeteci Gülencilerin polis teşkilatındaki faaliyetleri hakkında yayımlanmamış bir kitap taslağını hazırlayan Ahmet Şık’tı. 25 Mart 2011 tarihinde Şık’ın yayıncısına polis tarafından baskın düzenlendi ve taslağın el yazması ile bütün dijital kopyaları alındı. Gülen’in kumpaslarını araştıran Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Soner Yalçın da iftira kampanyaları, tehditler ve tutuklamalara maruz kaldı” açıklamasıyla anlatılıyor.
Ahmet Şık'a cezaevi tecridi sona erdi
Haberleri ve Twitter paylaşımları nedeniyle “FETÖ/PDY ve PKK ” propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklanan Ahmet Şık, kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Sorumlu Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya ile aynı koğuşa alındı. CHP Milletvekili Ali Şeker görüştüğü Ahmet Şık’ın “Gerçekleri ortaya koymamın bedelini ödüyorum” dediğini aktardı. Şeker, Şık’ın İzmir patlamasından da haberi olmadığını ifade ederek, Türkiye’nin kontrolsüz bir terör ortamına sürüklendiğini, bu sebeple endişeli ve üzüntülü olduğunu kaydetti. Ali Şeker gerçekleri ortaya koyması nedeniyle bedel ödediğini söyleyen Şık’ın “Önce FETÖ bana eziyet etti, şimdi iktidardakiler ediyor. Cemil Bayık ile doğrudan devletin görüştüğü, masaya oturduğu dönemde röportaj yaptım. Devlet suç işlemedi ama gazetecilik görevimi yapan ben suç işlemişim gibi gösterilmeye çalışılıyor. Suçlarını kapatmak için bizi içeri kapatıyorlar” dediğini dile getirdi.
(CUMHURİYET)