Görevden uzaklaştırılan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı hakkında, Dicle’de inşa edilen “Şeyh Sait Şehitliği” nedeniyle 2 defa ağırlaştırılmış ömür boyu müebbet hapis, 121 yıl ve 20 bin güne kadar adli para cezası istendi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, 30 Ekim'de tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı'nın da aralarında bulunduğu 7'si tutuklu toplam 51 kişi hakkındaki iddianame tamamlandı. İddianamede Dicle ilçesi Kurşunlu köyündeki "Şeyh Sait Şehitliği" ismiyle inşa edilen mezarlık inşaatına yardım ettikleri iddiasıyla 5 yıldan, 2 defa ağırlaştırılmış müebbet hapis, 121 buçuk yıl hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası istendi. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, sanıklar, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürmeye teşebbüs", "Sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması taşınması bulundurulması", "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarına yardım etme", "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası Yapmak" yapmak ile suçlanıyor.
Mezarlığın inşaatında çalışmak 'işbirliği' sayıldı
İddianamede, "Şeyh Sait Şehitliği"nde 5 Kasım 2015 tarihinde yapılan askeri operasyon sırasında yaşamını yitiren uzman çavuş Beytullah Tercan'ın annesi "davacı", aynı çatışmada yaralanan H.I. isimli asker ise "müşteki" olarak yer aldı. İddianamede, çatışmalarda yaşamını yitiren PKK'liler için Kurşunlu köyünde, "Şeyh Said Şehitliği" inşa edildiği yönünde 2014 yılında Elazığ İl Jandarma Alay Komutanlığı ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan ihbarlarla soruşturmanın başlatıldığı belirtildi. İddianamede, Diyarbakır ve Dicle Cumhuriyet başsavcılıklarının mezarlık inşaatı ile ilgili yürüttüğü iki ayrı soruşturmanın daha sonra birleştirilerek Diyarbakır'a gönderildiği hatırlatıldı. İddianamede, soruşturmada adı geçen kişiler hakkında mahkemeden teknik ve fiziki takip kararı alındığı belirtildi. Mezarlığın "KCK Sözleşmesi" çerçevesinde PKK ve KCK'nin "emir ve talimatları" doğrultusunda yapıldığı savunulan iddianamede, cami, yas evi, müze, misafirhanenin yapıldığı inşaatta çalıştığı iddia edilen kişilerin "milis" ve "işbirlikçi" olduğu ileri sürüldü.
'Çözüm süreci'ndeki çadır eyleminden yargılanacaklar
İddianamede, "demokratik çözüm süreci"nin devam ettiği dönemde bölge illerinde inşaatına başlanan karakol, kalekol ve HES inşaatlarına karşı Kurşunlu köyünde Temmuz 2014 tarihinde kurulan "Demokratik Direniş Çadırı" eylemine katılan, ziyaret eden ve yürüyüş yaptığı ileri sürülen 21 yurttaş, "örgüt propagandası yapmak" ile suçlanıyor. Eylemin yapıldığı çadıra PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın resimlerinin asılmasının suç sayıldığı iddianamede, çadırın mezarlık inşaatını "gizlemek" ve "müdahaleyi engellemek" amacıyla kurulduğu savunuldu. İddianamede, çadır eylemine katılan kişilerin PKK ve KCK'nin "cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da teşvik edecek şekilde örgüt propagandası yaptığı" iddia edildi.
Köye sondaj kuyusu açmak 'örgüt talimatı'
İddianamede, Fırat Anlı, Dicle EDAŞ, DİSKİ yöneticileri ve çalışanları ile yüklenici firma çalışanlarının bulunduğu 30 sanığın, "örgüt talimatı" ile Kurşunlu köyündeki mezarlık inşaatında çalıştıkları, inşaat malzemesi getirdikleri, sondaj kuyusu kazdıkları, içme suyu hattı ve kanalizasyon için jeneratör getirdikleri, elektrik hattı çektikleri, çalışanlara talimat verip ve yönlendirdikleri iddia edildi. İddianamede, Anlı ve DİSKİ yöneticilerinin, 4 köyde içme suyu için yapılacak sondaj ihalesinin şartlarını değiştirerek, sondaj işinin Kurşunlu köyüne kaydırılması için yüklenici firmaya talimat yazdığı ileri sürüldü. Konuyla ilgili Anlı ve diğer sanıkların ifadesinin yer aldığı iddianamede, Kurşunlu Köyünde oturan yurttaşların köye içme suyu getirilmesi için yaptığı başvurunun ardından DİSKİ'nin içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla köyün 500-600 metre yakınında açılan sondaj kuyusundaki suyun köye dağıtımının, düzenli olarak elektrik gelmediği için kuyunun yanına getirilen jeneratör ile sağlandığı yönünde ifadeleri yer aldı.
İddianamede, mezarlığın bulunduğu alanda ve çevresinde 5 Kasım 2015 tarihinde Kurşunlu Köyü Düzü mevkisinde yapılan askeri operasyonda, PKK'lilerin el yapımı patlayıcı döşediği ve patlayıcı yapımında kullanılan malzemeler, jeneratör, mezarlık içinde elektrik ihtiyacı karşılayacak elektrik şebekesi ve sayacı ile içme suyu şebekesi bulunduğu ileri sürüldü. Askerin, mezarlık ve çadırın açıldığı köyün kırsalında 5 Kasım 2015'de yaptığı askeri operasyonda çıkan çatışmada 4 PKK'li ve 1 askerin yaşamını yitirdiğini, 1 askerin de yaralandığı hatırlatıldı. İddianamede, PKK üyelerinin, mezarlığın bulunduğu alanda ve çevresinde yaptığı ileri sürülen faaliyet ve mezarlık inşaatı için "Bölgenin bir anlamda ülke topraklarından ve ülke idaresinden ayırmaya çalışıldığını göstermektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.
'Heval' sözü suç sayıldı
İddianamede Anlı ile ilgili hazırlanan bölümünde, Anlı'nın 2014-2016 yılları arasında Diyarbakır'da katıldığı 9 ayrı basın açıklaması, cenaze töreni, yürüyüş ve panelde yaptığı konuşmaların her biri ayrı ayrı 9 defa "Örgüt propagandası" olarak gösterilerek 67 buçuk yıl hapsi istendi. Anlı'nın, Diyarbakır'da katıldığı "özyönetim" konulu panel, 1 Kasım Kobane Günü, Cizre ve Sur'da yaşanan abluka ve insan hakkı ihlallerine ilişkin katıldığı basın açıklamaları suçlamaya delil oldu. İddianamede, Anlı'nın evinde ve işyerinde yapılan aramalarda el konulan notlar ve kitaplar arasında yer alan, Rize L tipi Cezaevi'nde hükümlü bulunan Şaban Katar isimli tutuklunun cezaevinden Anlı'ya gönderdiği ve üzerinde dağlık arazi fotoğrafı olan kartpostalda Anlı'ya "Heval" diye hitap etmesi suç delilleri arasında gösterildi. İddianamede, yine Anlı'nın belediyecilik faaliyetleri ve Diyarbakır'ın sorunlarına ilişkin tuttuğu notlar ile katıldığı Avrupa Yerel Bölgesel Yönetim Kongresinin toplantısına aldığı notlar ile yurtdışındaki kardeş belediyelerin listesi deliller arasında yer aldı.
Anlı askeri öldürmeye çalışmaktan yargılanacak
Mezarlığın Büyükşehir Belediyesi DİSKİ Genel Müdürlüğü'nün imkanları kullanılarak yapıldığı ileri sürülen iddianamede, Anlı için şu iddialarda bulunuldu: "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi imkanları kullanılarak su kuyusu açılmasını, jeneratör tahsis edilmesini, elektrik enerjisi bağlanmasını sağladığı, bu sayede bölgede bulunan terör örgütü silahlı mensuplarının bu alanda barınmasına, inşa edilen mezarlık alanının içerisindeki binaları kullanmalarına, olay sırasında ele geçirilen ve el yapımı patlayıcı hazırlanmalarına imkan sağladığı, bunun sonucunda da ölü olarak ele geçirilen terör örgütü mensuplarının 05.11.2015 tarihinde güvenlik güçleri ile girdikleri çatışmada maktul Beytullah Tercan'ın şehit edilmesi, mağdur Hüseyin Irgal'ın yaralanması olayını gerçekleştirdikleri, bu suretle şüpheli Fırat Anlı'nın 05.11.2015 tarihinde ölü olarak ele geçirilen PKK/KCK silahlı terör örgütü mensubu olan ve haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verilen şüpheliler Çiya Karali, İbrahim Çelebi, Şahin Aykutalp ve Tacettin Uçar tarafından devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, tasarlayarak ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten adam öldürme, tasarlayarak ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten adam öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı yasaya muhalefet, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarının işlenmesine 5237 sayılı yasanın 39. maddesi kapsamında yardım eden sıfatı ile iştirak ettiği tespit edilmiştir."
Mezarlık inşaatında çalıştıkları, yardım ettikleri ve organize ettikleri ileri sürülen DİSKİ Altyapı ve Yatırım Dairesi Başkanı Mehmet Harun Vural, DİSKİ Genel Kurul Üyesi ve Alt yapı Komisyonu Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Nadir Bingöl, DİSKİ Dicle Şube Müdürü Nejat Akyüz, DİSKİ Genel Müdür Yardımcısı Kemal Buluş, Kurşunlu Mahallesi (Köyü) Muhtarı Mehmet Saltabaş'a da aynı suçlamalar yöneltildi. İddianameyi kabul eden mahkeme önümüzdeki günlerde davanın duruşma tarihine belirleyecek.(DİHABER)