Diyarbakır Barosu ile Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği Tahir Elçi için İstanbul Buluşması’nda Elçi’nin eşi Türkan Elçi, avukat arkadaşları, hak savunucuları Tahir Elçi’yi anlattı.
Diyarbakır Barosu ile Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği Tahir Elçi için İstanbul Buluşması, dün akşam Bakırköy’deki Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.
Bianet'ten Ayça Söylemez'in haberine göre Türkan Elçi “Tahir Elçi için İstanbul Buluşması”nda eşi Tahir Elçi'yi böyle anlattı:
"Zor bir yıl geçirdik, Tahir’in katledilmesi bir milattı.
“O gitti, bir kent yıkıldı…"
“Tahir vicdanının sesini duyurmaya çalıştı, yaşamak yerine bize ölümler tevdi edenlerin hedef tahtasına oturdu.
“Tahir faili meçhul cinayetlerin, genç ölümlerin acısını yüreğinin ta derinlerinde hissettirdi. Tek gayesi ölümlere mani olmaktı.
“Gittikçe Halep’in kaderini yaşayacağız, derdi. Bir uçurumun kıyısında olduğumuzu durmadan dile getirdi. Ama savaşın içinde bir başına kaldı. Yıllarca verdiği hak mücadelesinde söyledikleri için icazet almak zorunda hissetmedi.
“Sadece mazlumların sesini duyuramamaktan mustaripti. Hiçbir zaman kin, intikam duygularına kapılmadı. Kendisine işkence edenlere adalet isteyecek kadar insandı. Diyarbakır’ın orta yerinde bir polisin ölümünden duyduğu acıyı yüksek sesle dile getirmişti.
“Mağdurların yanındaki duruşu, birilerini rahatsız etti. Toplumun üzerinde bıraktığı etki, Kürtler ve Türkler arasında köprü olabilmesi sebebiyle katledildi. Yaratılan kaotik bir ortamda faili belli olmayacak şekilde katledildi. Beraberce yaşamak isteyenlerin duyguları da onunla birlikte katledildi.
“O gittikten sonra önce dilimize sonra gözlerimize kepenkler indi. Hayat her gün bir genç ölümün hikayesini, birilerinin hanesine borç, birilerine alacak olarak geçirdi. Çünkü birilerine göre ölümler sadece istatistikti.
“Krallar, vezirler, atlar geçti hayatımızdan, bizler en öndeki piyonlardık.
“Biz sustukça bizi öldürenler konuştu. Onlar konuştukça bizler öldük.
“Biz acıyı çekenler, balık sessizliğini bozarak ölüm ve öldürülmek miras kalmış diyenlere, reddi miras hakkımızı kullanacağımızı haykırmaktan çekinmeyeceğiz.”
Tanrıkulu: Zamanaşımına uğramayacak
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da söz aldı, “Bir dostun arkasından konuşmak çok zor” dedi.
“Bir yıl önce bu zamanlar her şeyimiz eksikti ama bu kadar hırpalanmış değildik. Ama bu günler de geçecek. Hak mücadelesini sürdürmek, Tahir gibi aramızdan koparılan arkadaşlarımıza boynumuzun borcudur.”
Tanrıkulu ayrıca, Elçi’nin Kuşkonar ve Koçağılı bombalanması ve Cizre davalarının açılmasını, köy bombalamalarıyla ilgili AİHM davasında en ağır kararlardan birini çıkmasını sağladığını hatırlattı.
“Tahir’in aramızdan kopartan cinayetin soruşturması adliye koridorlarında dolanıyor. Ancak bu dava zamanaşımına uğramayacak.”
Tanrıkulu, Elçi ile hep güldükleri bir anısını da anlattı:
“Tahir’le Şemdinli davası yolculuğunu yaptık, Botan çayının kenarındayız. Bir Renault araç teybi sonuna kadar açmış, üç dört kişi de suyun başında oynuyor. O sahneyi unutmadık.”
Tahir Elçi’nin hak mücadelesinde çekilmiş görüntüleri ve son konuşmasının yayınlanmasının ardından da eşi Türkan Elçi’nin sözleriyle program sona erdi.