HDP İstanbul İl Örgütü Şişli Camii önünde basın açıklaması yapmak için toplandı. Toplanan kitleye bir grup ülkücü işareti yaparak saldırdı. Saldıran gruba polis müdahale etmedi ancak HDP’lilere plastik mermi ve biber gazıyla saldırdı.
Halkların demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Meclisi HDP milletvekillerinin tutuklanmasına ve demokratik kitle örgütlerinin kapatılmasına karşı Şişli Cami önünde bir araya geldi. Kitle “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganlarıyla toplandı.
Açıklamanın ardından, HDP’li vekil Hüda Kaya konuşma yapmak istediği sırada, ırkçı bir grup, HDP’lilere saldırdı. Faşist gruba değil, HDP’lilere biber gazıyla saldıran polis, bu esnada görüntü çekmeye çalışan ve aralarında Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Ali Acar'ın da bulunduğu çok sayıda kişiyi darp etti.
Saldırı sonrası Cevahir AVM’ye "Faşizme karşı omuz omuza" sloganıyla yürüyen kitleye polis bir kez daha saldırdı.
"Halkın iradesi teslim alınamaz", "Vekilim irademdir irademe dokunma" pankartlarının açıldığı eylemde, "HDP onurumdur onur dimdik ayakta" , "İçeride dışarıda hücreleri parçala sloganları" atıldı. HDP İstanbul milletvekili Hüda Kaya, HDP İstanbul İl Eş Başkanları Doğan Erbaş ve Aysel Güzel'in de katıldığı eyleme KESK İstanbul Şubeler platformu, DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, İstanbul Tabip Odası, Alevi Bektaşi Federasyonu, Demokratik Alevi Derneği, Devrimci Çözüm, SYKP, ESP, Devrimci Parti gibi kurumlar da destek verdi.
Açıklama yapan HDP İstanbul İl Yöneticisi Yılmaz Yücel, AKP’nin baskı politikalarını hatırlattı. Eş başkanı ve milletvekillerinin tutuklanmalarının HDP'ye oy vermiş 6 milyon seçmenin doğrudan iradesine vurulmuş bir darbe olduğunu söyleyen Yücel, "Birçok ilde parti yöneticilerimize dönük operasyonlar yapılmış ve birçok il, ilçe başkanlarımız, parti meclisi üyelerimiz darp edilerek gözaltına alınmıştır" dedi.
Yücel, 11 Kasım'da sivil toplum faaliyetleri yürüten 370 sivil toplum kurumunun kapatılmasına da tepki gösterdi. HDP Eşbaşkanlarının, vekillerinin tutuklanmasının, kurum kapatmalarının AKP iktidarının ve saray diktasının toplumu tek tipleştirme politikasının sonucu olduğunu belirten Yücel, "Devletin bu tutumu başta Avrupa Birliği ve çeşitli organları olmak üzere dünyanın pek çok insan hakları, hukuk örgütleri ve siyasi partilerinden tepki almaya başlamıştır" dedi.