AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, CHP bildirisinin ardından yayınlanan yazısında, CHP’nin artık bir ‘ulusal güvenlik meselesi haline geldiğini’ savundu.
Yazısında HDP ve CHP’yi hedef alan yandaş Yeni Şafak gazetesi yazarı İbrahim Karagül, Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilişkilerini HDP ile yürüttüğünü iddia ederek, bundan sonra bu ilişkilerini CHP ile yürüteceğini iddia etti ve CHP’nin artık bir ulusal güvenlik meselesi haline geldiğini savundu.
CHP’nin yayınladığı bildirinin AB talimatı ile yayınlandığını iddia eden Karagül, yazısında “Bu anlamda CHP bildirisi tamamen AB tarafından sipariş edilmiştir, AB'nin Türkiye gündemi çerçevesinde hazırlanmıştır. ABD'nin FETÖ istihbaratçılarını 15 Temmuz sonrası korumaya alması gibi, AB de HDP ve PKK unsurlarını korumaya almıştır. CHP açıklaması bu tavrın içeride pazarlama biçimidir” ifadelerini kullandı.
“O talimati size kim verdi? CHP Türkiye ekseninden çıkarılacak” başlıklı yazıdaki ilgili bölümler şöyle:
“Hendeklerle, güneyden kuşatma planlarıyla, iç savaş ve iç işgal denemeleriyle Türkiye'ye saldırının en kanlı uzantısı haline gelen HDP'ye yönelik operasyon siyasi bir mesele değil, ulusal güvenlik meselesidir. Şiddetten beslenen bu yapıyı kim koruyorsa, kolluyorsa, siyasi söylemlerle ona örtü oluyorsa o yapı ya da yapılar da ulusal güvenlik meselesi haline gelmiştir. CHP'nin açıklaması bu açıdan değerlendirilmelidir.
Sanıyorum AB, HDP ile yürüttüğü ajandasını bundan sonra CHP ile yürütecektir. Talimat böyledir ve CHP açıklaması AB tarafından sipariş edilmiştir. Bu yönüyle CHP'nin de ekseni kaymış, AB tarafından HDP'nin bıraktığı boşluğa yerleştirilmiştir.
Meseleyi böyle gördüğünüzde bir süre sonra CHP'nin de artık bir ulusal güvenlik meselesi olmaya sürüklenebileceğini söyleyebilirsiniz. Bir süre sonra bunun daha açık örneklerini, işaretlerini göreceğiz. Çünkü olağanüstü bir dönemde yaşıyoruz. Çünkü güneyimizdeki ülkeler parçalanıyor, oralarda Türkiye karşıtı yapılar, haritalar oluşturuluyor, bir sonraki adımın Türkiye olacağı artık gizlenmiyor”
Yazısında bir merkez tarafından Türkiye’ye karşı cephe savaşı verildiği iddialarını tekrar eden Karagül, CHP’nin Türkiye karşıtı cephede olduğunu ve bu merkezlerin projelerini üstlendiğini öne sürerek, “Türkiye'nin kurucu partisinin terör örgütlerinin siyasi uzantıları için koruma kalkanı olması çok vahim bir durumdur. CHP'yi yerleştirdikleri yeni cephe Güney'de oluşturulmak istenen terör kuşağı ile aynı cephedir. Bir süre sonra Türkiye'yi hedef alan ve Batı'dan destek gören bütün örgütler için CHP'ye koruma/kollama görevi verilebilir. Bunu özellikle CHP'lilerin dikkatle düşünmesi gerekiyor.
Gezi isyanı Türkiye'yi sokak terörüyle vurma projesiydi ve AB ülkeleri tarafından planlandı. CHP o mevzideydi. 17-25 Aralık darbe girişimi FETÖ üzerinden servis edildi, Türkiye'ye yeniden ABD-AB zeminine hapsetme ve küçültme girişimiydi. CHP yine o mevzide yer aldı. 15 Temmuz tamamen iç savaş girişimiydi. “Barajlar kanla dolacak” diyenlerin ABD istihbaratı adına yürüttükleri saldırıydı.
CHP yine o mevzideydi. Şimdi terör sözcülüğünden HDP'ye operasyon yapılıyor, CHP yine Türkiye karşıtı cephede. CHP kimliğinden çıkıp HDP kimliğine bürünüyor, bir çokuluslu projenin üstlenici partisi olmaya rıza gösteriyor” ifadelerini kullandı.