Başbakan Binali Yıldırım, Ankara’da cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun erken seçim ile ilgili iddialarını reddetti.
Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “İktidar, içlerindeki ByLockçuları temizlemek için erken seçime gitmeyi planlıyor” iddiasına da cevap verdi.
“Kılıçdaroğlu ciddi bir iddiada bulunuyor. Şayet varsa elinde belge, getirsin biz de gerekeni yapalım” diyen Yıldırım, “Partideki FETÖ’cüleri temizlemek için erken seçim mi yapılır. Bu akla ziyan bir iddiadır. Seçim demek 1 yıl kayıp demektir” diye konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım, 29 Ekim’den itibaren protokollerde artık garnizon komutanının yer almayacağını söyledi. Başbakan, jandarmanın İçişleri Bakanlığına bağlanmasının ardından bu değişikliklerin yapıldığını belirterek, “Sadece jandarmanın yani alay komutanlarının olduğu yerlerde çelenk koyma işi illerde belediye başkanları, ilçelerde ise kaymakam ya da belediye başkanı tarafından yapılacak” diye konuştu.
Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın gözaltına alınması
Diyarbakır Belediyesi Eş Başkanlarının gözaltına alınmasına ilişkin de Başbakan Binali Yıldırım “Gözaltı süreci sona ermeden bir atama yapmak söz konusu değil. Tabii savcılık ya bırakacak, ya da mahkemeye sevk edecek. O süreç tamamlandıktan sonra, nasıl tamamlanırsa ona göre hareket etmek lazım. Türkiye bir hukuk devleti, dolayısıyla hukukun gereği neyse o yapılır. Bu geçici süre içinde valilik çöplerin alınması için oradaki memurları, herkesi devreye sokabilir” dedi.
'Rakka bizim meselemiz değil'
Yıldırım, bir gazetecinin "Sayın Cumhurbaşkanı da açıklamalarında Obama ile yaptığı telefon görüşmesinde Rakka'ya girileceğini söyledi. Acaba bununla ilgili bir tarih var mı? Nasıl bir süreç izlenecek? Türkiye Cumhuriyeti nasıl bir yol izleyecek?" sorusuna verdiği yanıta, "Rakka meselesi bizim meselemiz değil" sözleriyle başladı ve şöyle devam etti:
"Biz memleketimizde vatandaşımızın güvenliğini, huzurunu sağlamak için var gücümüzle, polisimiz, askerimiz, jandarmamız, korucumuz el birliğiyle çalışıyorlar. Rakka olayı ne? Rakka olayı DEAŞ'la olan mücadeledir. ABD ve diğer koalisyon güçleri, Türkiye de dahil bir DEAŞ ile mücadele söz konusu. Bizim Fırat Kalkanı'nın esas itibarıyla amacı da budur. Amerika, DEAŞ ile mücadelede Münbiç'ten sonra ikinci odak noktası olarak Rakka'yı görüyor ve bu konuda da mücadele için bizimle savunma bakanları karşılıklı görüşüyorlar, konuşuyorlar. Bizim orada açık ve net bir duruşumuz var. Rakka operasyonunda, DEAŞ'a karşı sizinle birlikte olabiliriz ancak bizim için terörist grup olarak tanımladığımız PYD, YPG gibi unsurlar, eğer bu operasyonun içinde yer alırsa biz orada yokuz. Çünkü, bir terör örgütüyle başka bir terör örgütüne karşı mücadele, hukuk devletine yakışmaz, hele hele Türkiye'ye düşman, Türkiye'ye karşı PKK terörü ile omuz omuza, onlara her türlü lojistik desteği veren bu terör grupları ile asla ve asla biz bir arada olamayız. Bunun dışında başka bir formülünüz varsa buyrun gelin beraber yapalım."