Bilgi Üniversitesi öğrencileri, Santral İstanbul Kampüsü’nde yaptıkları basın açıklaması ile HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin gözaltına alınmasına ve basın yönelik gerçekleşen kapatma ve operasyonlara tepki gösterdiler.
Bugün 12.00’de “Teslim olmayacağız” yazılı pankart ile gerçekleştirdikleri yürüyüşün ardından gerçekleştirilen basın açıklamasını, Bilgi Üniversitesi öğrencileri adına Rabia Demiroğlu okudu.
Basın açıklamasında iktidarın politikalarına karşı mücadeleden vazgeçilmeyeceği ve haksızlıklara sessiz kalmayan herkes ile dayanışma içinde olunacağı vurgulandı.
Bilgi Üniversitesi öğrencileri tarafından yapılan basın açıklamasının tam metni şöyle:
‘’7 Haziran 2015’ten sonra başlatılan savaş ile ülkenin sürüklendiği vahşet ortamı 15 Temmuz darbe girişimi ile iyice derinleşmiş ve OHAL ilanı sonrası faşist rejim kurumsallaşmaya başlamıştır. Seçilmiş belediye başkanlarının ve milletvekillerinin tutuklanarak halkın iradesinin yok sayılması, yerel yönetimlerde eşit cinsiyet temsili kazanımının hiçe sayılarak kayyım atanması vb. uygulamalar bunun en belirgin yansımalarıdır.
Darbe girişimi ile mücadele adı altında yürütülen baskı ve yıldırma politikaları, muhalif olan her unsurun yok edilmeye çalışıldığı bu sürecin son adımı 29 Ekim 2016 gecesi yayımlanan 675 ve 676 sayılı KHK’lar oldu. Bugün itibariyle kapatılan yayın organı sayısı 170’e, tutuklu gazeteci sayıyı 105’e çıkmıştır. Bunlar içerisinde dünyanın ilk kadın haber ajansı olan JİNHA, ana akım yandaş medya içerisinde yer almayan DİHA, Özgür Gündem, İMCTV ve Evrensel Kültür Dergisi gibi birçok yayın organı yer almaktadır. Cumhuriyet Gazetesi genel merkezine yapılan baskın sonucunda 13 yazar ve gazeteci hakkında çıkan gözaltı kararı da basın özgürlüğünün tabutuna çakılan son çivi niteliğindedir.
Son KHK’lar ile üniversitelerin özerkliği de sarsılmış, devlet ve vakıf üniversitelerinin rektörlerinin cumhurbaşkanı tarafından atanacağına karar verilmiştir. Aynı zamanda üniversitelerden ihraç edilen akademisyen sayısı 3500’ü geçmiştir. Tüm muhalif kesimleri kendisine biat ettirmeye çalıştıran AKP/Saray rejimi, özgür düşüncenin ve üniversite iradesinin yok edilmesine çalışarak aynı planı akademi için de uygulamaktadır. Terörle mücadele adı altında hukuksuzca gerçekleştirilen bu ihraçlar karşısında eğitim emekçilerinin yanındayız.
Dün gece Halkların Demokratik Partisi’nin genel merkez binası basılmış, milletvekilleri ve parti eş başkanları evlerinin kapıları kırılarak, baskınlarla hukuksuzca alıkonulmuştur. Yine terörle mücadele adı altında milyonlarca seçmenin iradesi yok sayılmıştır. Parti eş başkanı Figen Yüksekdağ ve diğer kadın vekillerin, kadınlık onuru çiğnenerek maruz bırakıldığı zulmün karşısındayız.
İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencileri olarak bu antidemokratik ve faşizan rejim altında, mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi ve bu haksızlıklara sessiz kalmayan herkes ile dayanışma içinde olacağımızı buradan, bir kez daha belirtiyoruz.’’