Başbakan Binali Yıldırım, HDP Eş Genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da dahil 12 HDP’linin gözaltına alınmasına ilişkin, “Yapılan işlem hukuk içerisinde bir işlemdir” diye konuştu.
Diyarbakır Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında HDP Eş Genel başkanları Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yanısıra Ferhat Encü, Leyla Birlik, Selma Irmak, Abdullah Zeydan, İdris Baluken, Sırrı Süreyya Önder, Ziya Pir, Gülser Yıldırım, Nursel Aydoğan, İmam Taşçıer gözaltına alınmıştı.
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilirken, İdris Baluken Bingöl’de çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Demirtaş, Yüksekdağ ve diğer HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından ifade vermeye gittikleri için gözaltına alındıklarını söyleyen Yıldırım, “Türkiye bir hukuk devleti. Yapılan işlem hukuk içerisinde bir işlemdir. Dokunulmazlıkları kaldırılan toplam 154 milletvekili hakkında çağrı yapmışlar. Bunlardan HDP’liler dışında tamamı gitmiş, ifadesini vermiş yasal süreç devam etmiştir. Sadece bir HDP’li ifade vermeye gitmiş, 54 tanesi bu çağrıya uymamıştır. Hukuku tanımamışlardır. Yapılan işlem mahkemelerin çağrısının yerine getirilmemesi üzerine gerçekleştirilmiştir” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerine yanıt veren Yıldırım,“Seçimle gelen seçimle gider ama seçimle gelip, terörle iç içe girenler bunun hesabını verir. İkisini karıştırmamak lazım. Kılıçdaroğlu iki şeyi birbirine karıştırıyor. Terörle milli iradeyi birbirine karıştırmamak lazım“ ifadelerini kullandı.
‘Suç işlemenin kalkanı olamaz’
"Siyaset, suç işlemenin bir kalkanı olamaz. Eğer siz siyaseti suç işlemek için kendinize bir güvence olarak görürseniz büyük yanlış içinde olursunuz. Türkiye, bir hukuk devleti, eğer Sayın (MHP lideri Devlet) Bahçeli, Sayın (CHP vekili Deniz) Baykal, Sayın Kılıçdaroğlu ve milletvekillerinin birçoğu gidip ifade veriyorsa HDP'dekiler de gidip ifadelerini verecek, bu kadar basit. Bundan kaçındığınız zaman doğacak sonuçtan da şikayet etmemeniz gerekir."
HDP’lilerin ‘seçilmiş olmasına rağmen, terörle hareket edip, lojistik destek sağladığı’nı savunan Yıldırım, “Bölücü örgütün temsilcileri var. Bunlar her gün aynı çağrıyı yapıyor. Bizim için yabancı değil. Onlar bu çağrıyı yapmadan önce polislerin üzerine tonlarca bombayı patlatan kendi yandaşlarına bu çağrıyı yapsınlar, ondan sonra görelim. Ne bölge halkı, ne milletimiz bu çağrılara kulak vermiyor. Türkiye terörle mücadelesini sürdürecek, kaçtıkları yere kadar kovalayacak” ifadelerini kullandı.
‘Sosyal medyaya ulaşılamaması güvenlik tedbiri’
Yıldırım, operasyondan sonra sosyal medyaya erişilememesinin ise güvenlik tedbiri olduğunu söyledi: "Güvenlik için uygulamalardır. Bunlar geçici tedbirlerdir. Tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner."