10 Ekim Ankara Garı katliamının 1. yıl dönümünde hayatını kaybedenleri anmak için Ankara Garı önünde konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bu barbar iktidar gidecek; elindeki cop dışında bir şey kalmadı” dedi.
10 Ekim Ankara Katliamı'nın 1. yıldönümü için Ankara Tren Garı önünde düzenlenecek anma öncesi polis yürüyüş yollarına barikat kurdu.
Ankara Garı önündeki alana giriş noktalarında yaşanan tartışmaların ardından Ankara Garı önü, Baruthane, Opera ve Kazım Karabekir kavşakları ile Hipodrom Caddesi, Talatpaşa Bulvarı ve Gençlik Parkı üzerinden alana girmek isteyen yurttaşlar gaz ve plastik mermiyle saldırdı.
Hayatını kaybedenleri anmak için Ankara Garı önünde konuşma yapan Selahattin Demirtaş, “Bu barbar iktidar gidecek; elindeki cop dışında bir şey kalmadı" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bugün izin vermiyorlar ama devran dönecek, yüzbinlerle anma yapacağız. Bu barbar iktidar gidecek. Elindeki cop dışında bir şey kalmadı" dedi. "Vali gidecek, aile gidemeyecek. Bu kepazeliktir" diyen Demirtaş, "Bu zulmün faturası siyasi iktidara çıkarılacak. Korkmanın zamanı değil. Ölümden öte köy yok. Bunu ödedik. Varsa halkımıza can borcumuz onu da öderiz. Ortadoğu’yu gericilikle teslim almaya çalışan bu tecavüzcü barbar ordusuna karşı ilericiler kazanacak. Devrimciler kazanacak. Kürt halkının, Türk halkının direnen yiğit evlatları kazanacak. O gün burada ölen barış isteyen insanların bize bıraktığı barış mirası yerine gelecek” ifadesini kullandı.
‘Devletin içine sızmış en kirli odak AKP’dir’
“Aradan bir yıl geçmişken bir kez daha söylüyorum: Devletin içine sızmış en kirli odak AKP’nin kendisidir. AKP’den daha kirli bir şekilde devleti ele geçirmeye çalışmış hiçbir bir parti olmamıştır. IŞİD, Gülen vs. bunlar sadece paravandır. Asıl tehlikeli zihniyet AKP zihniyetidir. “
‘Bu kepazeliğin üstüne basa basa bir halk gücü yükselecek’
Anmaların yasaklanmasına ilişkin konuşan Demirtaş, “Yüz bir insanın yakınına, annesine, babasına, yoldaşlarına anma izin vermeyeceksiniz, Vali efendi elinde karanfille meydana gidecek, “Bu acı bizim de acımız” diyecek. Ve bu kepazeliği ileri demokrasi diye kabul edelim? Bizi almak istiyorlar ama biz milletin vekili olarak halkımız girmeden girmiyoruz. Bu günler geçecek. Bu kepazeliğin üstüne basa basa bir halk gücü yükselecek”