Ankara Mamak Peyami Sefa Mahallesi’nde 24 Eylül 2016 tarihinde bir apartmanda 8’i Alevi 2’si Kürt olmak üzere toplam 10 daire, kapılarına Maraş katliamı öncesinde yapıldığı gibi önce siyah devamında da kırmızı boya ile işaret konularak hedef gösterildi.
Yılmaz Kızılırmak/Ankara
Ankara Mamak Peyami Sefa Mahallesi’nde 24 Eylül 2016 tarihinde bir apartmanda 8'i Alevi 2'si Kürt olmak üzere toplam 10 daire, kapılarına Maraş katliamı öncesinde yapıldığı gibi önce siyah devamında da kırmızı boya ile işaret konularak hedef gösterildi.
Bu günde saat : 17:30’da Mamak Tuzluçayır Abidin Aktaş Sokakta buluşan kurum temsilcileri, Tuzluçayır Meydanına yaptıkları yürüyüşle provakasyonu protesto ettiler.
Protesto eylemi; Halkların Demokratik Partisi (HDP), Ankara Demokratik Alevi Derneği (ADAD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Emeğin Partisi (EMEP), Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği (AKA – DER) ve Halkevleri (HE) tarafından ortak gerçekleştirildi.
Yürüyüş kortejinde bulunanlar Tuzluçayır ara sokaklarında dolaşarak yaşanan saldırıyla ilgili halkı bilgilendirdiler. Yürüyüş sırasında sık sık, “Devletin alevisi olmayacağız” sloganları atıldı. Yürüyüş kortejinin Tuzluçayır Meydanına ulaşmasının ardından burada konuya ilişkin basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasını platform adına PSAKD Mamak Şube Başkanı Mustafa Demirtaş hazırladı ve okudu.
Basın açıklaması metninin tamamı şöyle;
“Mamak ilçemizin Peyami Sefa Mahallesindeki bir apartmanda 5 Alevi ve 3 Kürt ailenin daireleri kırmızı kalemle işaretlendi. Yine aynı tarihlerde İstanbul Pendik’te Alevi kurumu işaretlendi.
Bu işaretler tesadüfi ve anlamsız değil. AKP hükümetinin mezhep eksenli yürüttüğü politikaların sonucudur. Suni inancı kabul eden, Aleviliği yok sayan. Türklüğü kabul edip Kürt halkını görmeyen tekci faşist hükümet anlayışı bu saldırıları yaratıyor. Darbe girişimi bahane edilerek olağan hal ilen edildi KHK ile parlamento devre dışı bırakıldı.
AKP belediyelere Kayyum atayarak halk iradesi yok sayıldı. Binlerce Eğitim Sen üyesi fetocu diye görevden alındı. Bu faşizan hükümet uygulamalarını kabul etmiyoruz. Alevilerin sesi TV 10 ve işçinin, emekçinin, kimsesizlerin sesi olan Hayat Tv’nin yapatılmasını protesto ediyoruz. Biran önce yayın hayatına başlamasını bekliyoruz.
Baskılarlar Alevileri yıldırma, korkutma, asimile etme tutumları yıllarca sürdürüldü. Aleviler olarak Hüseyinlerin, Nesimilerin, Pir Sultanların yolundan giderek baskı ve zulümlere boyun eğmeden bu inan, kültür bu günlere yapılan katliamlara rağmen gelmiştir.
Bu gerici faşist saldırılar çocuk işidir, önemli değildir deyip geçiştirilemez. Bu saldırganlar cezasız bırakılamaz. Devlet bu gerici ve faşist çeteleri kollayıp destekliyor. Bunlara karşı mücadele etmiyor. Araştırıp soruşturup failleri yakalamıyor.
Canlar faşist saldırılara karşı bizler ne yapmalıyız. Can ve mal güvenliğimizi nasıl sağlamalıyız. Baskılar Aleviler nezdinde Alevi inancına ve Aleviliğe yapılmıştır. Aleviler ve Kütler olarak hep birlikte gerici ve faşist saldırılara karşı, demokrat ve devrimci güçlerle birlikte mücadele etmeliyiz. Yapılacak etkinlik vve eylemliliklere kitlesel destek vermeliyiz. Sessiz kalmamalıyız. Susarsak sıra bize de gelecek…”