Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nda 11 bin 285 öğretmenin açığa alınmasıyla ilgili basın toplantısı düzenleyerek tüm emek ve demokrasi güçlerini, eğitim emekçileri ile dayanışmaya çağırdı.
Eğitim Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısına KESK Eş Genel Başkanları Şaziye Köse ve Lami Özgen ile KESK’e bağlı sendikaların genel başkanları da katıldı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Kamuran KaraYeni eğitim ve öğretim yılına ilişkin olarak, “Son açığa almalarla, 1 milyon öğrenci öğretmensiz yeni eğitim ve öğretim yılına başlayacak. Bu durum okullarda kaosa yol açacak. AKP hükümeti öğretmenleri açığa alıp, muhalif herkesi 'terör suçu' ile bağlantılı göstererek, kendi işlediği suçların üstünü örtmeye çalışıyor” diyerek tüm emek ve demokrasi güçlerini eğitim emekçileri ile dayanışmaya çağırdı.
1 Eylül gece yarısı çıkarılan 672 sayılı KHK ile Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevli 28 bin 163 öğretmenin tek seferde adil yargılama ve savunma hakkı bile tanınmadan kamu görevinden ihraç edildiği belirtilen basın açıklamasında, “Hükümet, darbecilerle gerçek anlamda hesaplaşmayı bırakmış, OHAL hukukuna dayanarak çıkardığı KHK’ler ile kendinden olmayan herkesin tasfiyesini amaçlayan “sivil darbe” politikalarını devreye sokmuştur. AKP’nin ülkenin ve eğitimin temel sorunlarını çözmek, demokratikleşme adımları atmak, hukukun gerçek anlamda üstün olduğu demokratik bir yapı oluşturmak gibi bir niyetinin olmadığı bilinmektedir. Bu antidemokratik tutum, bir taraftan ülkeyi ve eğitim sistemini büyük kaosa doğru sürüklerken, toplumun geniş kesimlerinde oluşan kaygıları arttırmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.
“AKP hükümeti kendisine muhalif olan herkesi “terör suçu” ile ilişkilendirerek, kamuoyu desteğini arkasına almaya çalışmakta ve kendi işledikleri suçların üstünü örtmektedir.” diyen Kamuran Karaca sendikal eylemlerin ihraç kararına gerekçe olarak gösterilmesi konusunda ise emekçilerin toplu eylem hakkının bulunduğunu söylerek “ Kamu emekçilerinin, sendikalarının aldığı karar doğrultusunda toplum eylem hakkına sahip oldukları; uluslararası sözleşmelerde, insan hakları sözleşmelerinde, Anayasa ve yüksek yargı kararlarında hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde tanınmıştır. Bu konuda çok sayıda AİHM, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve idari yargı kararı bulunmaktadır. Dolayısıyla sendikal eylemlerimizi suç kapsamına almanın kendisinin suç olduğu herkes tarafından bilinmelidir.” diye konuştu.
Eğitim Sen üyelerini hedef gösteren ve yalan haber üreten yandaş basın hakkında hukuki süreç başlatılacağı ifade edilen basın açıklamasında, “Ülkenin ve çocuklarımızın geleceğini karartmaya çalışan darbeci girişimlere karşı olan herkesi demokratik tepkisini göstermeye davet ediyoruz.” denilerek öğrenci ve veliler ile birlikte tüm emek ve demokrasi güçleri de öğretmenlere sahip çıkmaya çağrıldı.