Erdoğan “OHAL için gerekirse bir 3 ay daha talep edilebilir” derken, Numan Kurtulmuş’un OHAL uygulaması için “En fazla 1,5 ayda bitirmek istiyoruz” açıklaması yapması, iktidar saflarında bir bakış açısı farklılığını ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "OHAL için gerekirse bir 3 ay daha talep edilebilir" derken, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un OHAL uygulaması için "En fazla 1,5 ayda bitirmek istiyoruz" açıklaması yapması, iktidar saflarında bir bakış açısı farklılığını ortaya koydu.
Erdoğan, Reuters'a verdiği röportajda OHAL ilanıyla ilgili şunları söyledi: "OHAL yasası için MGK’yı topladık, ardından Bakanlar Kurulu’nu topladık. Bunlardan sonra OHAL için MGK, teklifini yaptı, Bakanlar Kurulu da kararını açıkladı. Ardından resmi gazete de yayınlandı. Bugün de parlamentomuz da oylanması yapıldı ve geçti Bu vesileyle bu gazi parlamentomuz bu kararı almak suretiyle yeni bir istiklal, istikbal mücadelesinin de adımı attı. Şimdi bundan sonra 3 ay sonra yoğun çalışmalar yapacağız. Kesinlikle endişeye kapılmasın halkımız. Bu OHAL tamamıyla demokratik kurumlarımız daha sağlıklı çalışmasını sağlamak içindir. Bu bölücü terör örgütleri üzerinde de ilgili kurumlarımız daha rahat çalışsın diye alınmış bir karardır."
"Kararnamelerle hükümete ne lazımsa adımlar atılacak. OHAL için gerekirse bir 3 ay daha talep edilebilir. YAŞ toplantısı bir hafta öne alınabilir. Yeni bir darbe girişimi olabilir ama kolay olmaz."
Erdoğan ayrıca bazı uluslararası kuruluşları darbenin yanında olmakla suçladı ve ekonominin OHAL'den etkilenmeyeceği mesajını verdi: " S&P'ye üye değiliz, bizi derecelendiremezler. Uluslararası bazı kuruluşlar, darbenin yanında yer aldı, halkın değil. Mali disiplinden taviz vermeden devam edeceğiz."
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise OHAL uygulamasıyla ilgili olarak, “En fazla 1.5 ayda bitirmek istiyoruz” dedi.
Sokağa çıkma yasağını öngörmediklerini açıklayan Kurtulmuş şunları söyledi: "OHAL'i en fazla 1.5 ay içerisinde bitirmek istiyoruz. OHAL boyunca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi askıda. İstihbaratta kişisel ve yapısal zafiyet var. TSK'nın yapısı ile ilgili çalışma yürütülecek. Kesinlikle sokağa çıkma yasağı öngörmüyoruz. Günlük hayatı etkileyecek bir uygulama olmayacak."
*****
SiyasiHaber'in yorumu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Hükümet içinden Kurtulmuş'un bu farklı yöndeki açıklamaları, iktidar safları içindeki kimi konulara ilişkin farklı yaklaşımların olduğunu gösterdi. Bunu AKP içindeki bir "çatlak" olarak görmek en azından şimdilik mümkün değil. Özellikle de Erdoğan, darbe girişimi sırasında "liderliğini" daha da pekiştirmişken…
Ancak Erdoğan'ın "politik" yaklaşımıyla (ki "tek adam yönetimi" ve sermayenin açık diktatörlüne geçişi, tüm muhalefetin ezilmesini içeriyor) Hükümet üyelerinin "ekonomik" yaklaşımı (sermaye sınıfının yakın ve doğrudan çıkarlarını gözetme görevi bağlamında) arasında bir açı farklılığı olduğu anlaşılıyor.
MGK ve Erdoğan'ın başkanlığındaki Hükümet toplantılarında belli ki Erdoğan'ın "daha hızlı", "daha sert" gitme eğilimi, ekonominin yani sermaye sınıfının çıkarlarını gözetme ve zarar vermeme kaygısıyla dengelenmiş.
Erdoğan da bir yandan OHAL açıklamasını yaparken sermayeye "istikrar", "mali disiplin" taahhüdünde bulunurken, diğer yandan "OHAL uzatılabilir" açıklamasıyla kendi çizgisinden vaz geçmediğini, sadece şimdilik 3 ayı yeterli gördüğünü ortaya koydu.