CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet yazarları ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, başkanlık sisteminin gündemden çıkarılması gerektiğini belirttirken “devletin yeniden inşası gerek” dedi.
Saray’a çıkması, iktidarın “mutabakat” söylemini destekleyen tutumu ile Erdoğan’a meşruiyet kazandırmak ve iktidarın Cemaat ile suç ortaklığını gündeme getirmemekle eleştirilen Kılıçdaroğlu Cumhuriyet yazarları ile toplandı.
Kılıçdaroğlu verdiği röportajda, eğitimden Genelkurmay’a kadar sistemin çöktüğünü, devletin yeniden inşa edilmesi gerektiğini söylerken, AKP için ” Aynı hatalara devam ederlerse Türkiye daha farklı felaketlerle karşı karşıya kalacak” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’a “devlet dersi” veren Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında iktidarı devlet yönetimini becerememekle, devlet yönetiminin arkasındaki “tarihsel birikim, kültür, sosyolojiyi” görmemekle eleştirmesi dikkat çekti. Cemaat’in devlete sızmadığını “yeleştirildiğini” söyledi.
Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemine ilişkin “Tek adamlığın Türkiye için bir felaket olacağını herkesin görmesi lazım. Bunu görmüyorsak bugün attığımız demokrasi nutuklarının hiç anlamı yok, boşuna atıyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu, Genelkurmay ve MİT’in cumhurbaşkanlığına kuvvet komutanlarının da Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması önerisine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Devlet yönetimi akşam yatalım sabah da yeni model bir kuralım diye oluşmaz. Devlet yönetiminin arkasında bir tarihsel birikim, kültür, sosyolojik gerçek vardır. Bunları bir yara koyup da “Bana göre şu model çok önemli, bunun gereğini yapalım” dediğiniz zaman, toplumu kaosa sürüklersiniz. Bu olayın perde arkasına görmeden, tahlil etmeden, “MİT, Genelkurmay bana bağlansın, kuvvet komutanları Milli Savunma Bakanlığı’na bağlansın” anlayışını doğru bulmuyorum. Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan, devletin uyumu, ortak ses çıkarması konusunda sorumluluk üstlenen bir kişinin bu düşüncelerini bir grup akademisyenle tartışmasına ben anlam veremiyorum. Siyaset kurumunun olduğu bir ortamda kendi arzusu olarak bunu dile getirmesi asla doğru değil. Yani Türkiye demokratikleşme süreci içinden bir tek adam yönetimine doğru sevk edilirse bunu kabul etmemiz mümkün değil. Orada kullandığı cümle şu olmuş: Muhalefetle görüşülür, muhalefet de uygun görürse böyle bir anayasa değişikliği şeklinde. Bir anlamda bir marj bırakmışlar. Muhalefet de buna evet derse böyle bir şey olsun diye. Bu bizim bugüne kadar elde ettiğimiz demokrasi kazanımlarımızı yok etme anlamına gelir ve doğru değil. ”