Almanya’nın tanınmış hukukçu ve siyasetçisi Prof. Dr. Norman Paech, SYKP Avrupa Örgütü tarafından yürütülen “Erdoğan Yargılansın Kampanyası“nı desteklediğini açıklayarak bir dayanışma mesajı yayınladı.
Avrupa Forum Haber Merkezi'nde Hüseyin Şenol'un haberine göre; Kamu Hukuku profesörü, Alman hukukçu ve politikacı Prof. Dr. Paech, Kürdistan’da yaşanan katliamlara daha fazla sessiz kalınamayacağını belirttiği mesajında var olan manzarayı “barbarlık” olarak tanımlayarak, yaşananların uluslararası mahkemelere taşınması ve takipçisi olunması gerektiğini söyledi. Bu anlamda da SYKP’nin kampanyasını çok anlamlı ve zamanında atılmış bir adım bulduğunu söyledi.
Eski Federal Milletvekili, Sol Partili Prof. Dr. Norman Paech, daha önce, Saray ve AKP hükümetinin Kürdistan’da yarattığı savaş konseptiyle kuşatma altına alınan birçok kenti incelemek üzere Kürdistan’a gelen Alman heyetinde yer almış, bu kentleri ziyaret ederek çeşitli temaslarda bulunmuştu.
Her fırsatta yaptığı “Avrupa vahşete sessiz kaldı“ açıklamalarıyla da gündeme gelen barış sever, insan hakları savunucusu Prof. Dr. Paech “Bölgede insanların yakınlarının cenazesini alamaması, ölü bedenlerin teşhis edilemeyecek durumda olması ya da insanların bedeninin çıplak halde kamuoyunun önünde sergilenmesi insanlık suçudur“ açıklamalarıyla dikkat çekmişti.
Aranızda olmak isterdim
SYKP’nin dört aydan fazla zamandır süren kampanyasının final mitinginin gerçekleşeceği 21 Mayıs’ta Cenevre’de olamayacağı için üzüntülerini belirten Prof. Dr. Paech, Avrupa Forum’a yaptığı açıklamada “Kampanyanızı çok değerli buluyorum. Daha önceden belirlenen bir konferans için Yunanistan’da olacağım için, aranızda olamayacağım. Çok Üzgünüm. Mitingde aranızda olup, savaş suçu işleyen Erdoğan’a karşı konuşmak isterdim. Mücadelenizde başarılar diliyorum. Yüreğim sizinle“ dedi.
Paech’in mesajı:
Sevgili Dostlar,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, işlediği savaş suçundan ötürü Den Haag’daki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması girişiminizi destekliyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kürt halkına karşı, kendi ülkesinde insanlık dışı savaş yürütmesinden ötürü hesap vermesi sağlanmalıdır.
Türk Devleti kurulduğundan beri, Kürt halkının en temel haklarından olan kendi kaderini tayin hakkını ve özyönetimini bile engelledi. Kürt kimliği uzun yıllar yasaklandı, dili, dini ve politik örgütleri engellendi ve hala da bunların yaşam hakkı bulmasının garantisi verilmiyor. Türk hükümetleri, sürekli olarak Kürt hareketinin barışa açık çabalarını geri çevirmiş, PKK lideri Abdullah Öcalan ile süren barış görüşmelerini kesmiş, bunun yerine savaşı yeğlemiştir.
Özellikle de bu yıl savaş, en insancıl uluslararası haklara karşı ağır suçların işlendiği bir aşamaya varmıştır. “PKK’ye karşı mücadele bahanesiyle“ Kürt halkına karşı açık ve direk olarak bir saldırı yürütülmektedir. Bunun yanı sıra Türk hükümeti, Kürtlere karşı insanlık dışı saldırıları için terör örgütü İŞİD’i destekliyor. Çok sayıda sivil ölü ve yaralı, yakılan yıkılan evler, oturulmaz hale getirilen mahalleler, maalesef bu insanlık dışı savaşın diğer yüzü.
Tüm bunlara rağmen, AB ve ABD, NATO ortağının bu uluslararası insan haklarını hiçe sayan açık saldırısına karşı ses çıkarmamakta. Ama uluslararası kamuoyu, bu duruma daha fazla sessiz kalmamalı. 15 yıl önce, Birleşmiş Milletler’e üye devletler Uluslararası Ceza Mahkemesini kurdularç Bu mahkemenin kurulus amacı bu ve benzeri insanlık dışı savaş suçlarını işleyen ve neden olanları mahkeme önüne çıkarmak ve hesap sormaktı. İşte şimdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bu mahkemeye çıkarıp, hesap sormanın tam zamanıdır.
Mücadelenizde başarılar diliyorum.