Cenevre’de Birleşmiş Milletler binası önünde yapılan ‘Erdoğan Yargılansın’ mitinginde konuşan Yılmaz, Erdoğan’ın sermaye, eski ve yeni devlet güçlerinin desteğiyle, Avrupa’dan aldığı güçle Türkiye’de faşizmi kurmak istediğine dikkat çekerek “Bize düşen görev direnci ve iradeyi yeniden ayağa kaldırmaktır” dedi.
Cenevre'de SYKP Avrupa Örgütü'nün düzenlediği 'Erdoğan Yargılansın' mitingi düzenlendi. 50 bin imzanın BM'ye salı günü teslim edileceği ifade edildi.
İlk konuşma Hasip Kaplan tarafından yapıldı.
Hasip Kaplan'ın ardından Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri Bülent Ant söz alarak mitingi selamladı ve mesajlarını iletti.
Chomsky ve Norman Peach'ın mesajlarının okunmasının ardından kürsüye çıkan SYKP Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz konuşmasına "Ümidin düşmanlarına boyun eğmeyenler hoşgeldiniz" diyerek başladı. Tuncay Yılmaz'ın konuşmasından satırbaşları:
Hukuk onların, yargı onların, basın onların, meclis onların ama direniş bizim!
"Ayakta durmak bizim yoldaşlar, ayakta duranlar hoşgeldiniz! Dokunulmazlıkları kaldırdılar! 7 Haziran'da bu ülkenin insanının gönlüne düşen umudu karartmak için kirli bir savaş başlatanlar, 400 milletvekili isteyenler, amaçlarına yaklaştılar. 374 vekilin desteğini alarak dokunulmazlıkları kaldırdılar. Sanıyorlar ki dokunulmazlıklar kalkınca direnilmeyecek. Paramaz'a bakın, Dersim'e, Maraş'a bakın! Biz size tarihte diz çökmedik. Dokunulmazlıkları kaldırarak da çöktüremeyeceksiniz. "
Erdoğan Türkiye'de bir faşizm kurmak istiyor
Biz bu olan bitenden bir takım sonuçlar çıkartmak zorundayız. Böyle gitsin istemiyorsak, artık gün emekçiden dönsün istiyorsak sonuçlar çıkartalım. Tayip erdoğan sermaye desteğiyle, eski ve yeni güçlerin desteğiyle, BM'den aldığı güçle Türkiye'de bir faşizm kurmak istiyor. Ve destek istediği güçler hangi açıklamayı yaparsa yapsınlar dokunulmazlık meselesinde onun arkasına dizildi. Diplomasi, hukuk, nizam onların derdi değil. Bunları zaten Erdoğan'dan öncede çiğniyorlardı. DGM'ler AYM'ler adil miydi? 12 Eylül mağdurları AKP rejiminden dolayı mı buradalar ? Hayır! Ama bunların yaptığı asıl iş direnci köreltmek, umudu karartmak, iradeyi kırmaktır. Bizim yapmamız gereken bu direnci, iradeyi yeniden ayağa kaldırmaktır. Değerli yoldaşlarım Kürdistanıyla, Çukurovasıyla Egesiyle bu halk ayağa kalkmaya başlamıştır. HDP ile birlikte mücadele etme azmini geliştirmiştir. Bizim karşımızdakiler bu iradeyi kırmak için birleştiler. O zaman bu tablodan bizim çıkarcağımız ders daha büyük mücadeledir.
Kılıçdaroğlu Erdoğan'a başkanlığı altın tepside armağan etmiştir
Erdoğan, hepimizin yüreğindeki direniş ateşini söndürmek istiyor, karşı duranı ya mezara, ya zindana ya da vicdanın karanlığına hapsetmek istiyor. İşte isyan etmemiz gereken budur! CHP'nin açıklamaları ne olursa olsun, dokunulmazlık oylamasına evet oyu verenler, Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla evet oyu vermişse, ikinci bir Baykal vakasıyla karşı karşıyayız demektir. Nasıl Baykal Erdoğan'ı siyasete sokmuşsa, Kılıçdaroğlu Başkanlığı Erdoğan'a altın tepside armağan etmiştir. Bizim yapmamız gereken, CHP içinde gerçekten demokrasiden, gerçekten adaletten yana olanlar varsa onlarla buluşmak, HDP ile başlattığımız demokrasi cephesini en geniş kesimlere ulaştırmaktır. Biz bu kampanyayı mutlaka ve mutlaka sonucuna ulaşacağımıza inanarak yaptık. Bizim yargılanmaktan asıl kastımız dünya halklarının vicdanıdır. BM yetkilileri bütün herşeyi biliyor. Salı günü vereceğimiz rapordan haberdarlar. Bizi vursun diye Türkleri, Kürtleri Alevileri, devrimcileri vursun diye o mermileri onların eline veren onlar. Bakmayın "vah demokrasi gidiyor" demelerine. Asıl sorumlusu bunlardır. Asıl olarak da Avrupa haklarıyla, İsviçreliler, Fransızlar, Almanlar, Hollandalılarla mücadelemizi geliştirmektir. Tıpkı şimdi Fransa'da olduğu gibi işçi sınıfıyla dayanışmamız gerekiyor.
Erdoğan'ın IŞİD'e desteği yargılanacaktır
Erdoğan IŞİD'e verdiği askeri, siyasi, maddi, lojistik destekten dolayı hem uluslarası ceza mahkemelerinde hem uluslararası kamuoyunda yargılanacaktır.
Tayyip Erdoğan Kürt halkına karşı başlattığı savaştan dolayı Sur'da Cizre'de Nusaybin'de bütün askeri güçlerle yaptığı katliamlardan dolayı yargılanacaktır.
Erdoğan Akademisyenlere, gazetecilere, insan hakları savunucularına yaptığı insan hakları ihlallerinden dolayı yargılanacaktır. Biz de diyoruz ki bu yargılama bitene kadar biz de onun peşini bırakmayacağız, yakasını bırakmayacağız!
Salı günü topladığımız 50 bin imzayı BM Komiserine vereceğiz. Hemen bu kampanyanın ardından HDK-A'nın suça ortak olmayın kampanyası başlayacak ve o kampanyayla devam edeceğiz.
Partiler, demokratik kitle örgütleri, insan hakları savunucuları birşeylerin önden açar, ancak halklar önünü açmazsa devamı gelmez.
Canlı yayında bizi izleyenlere duyuralım: Erdoğan'ın karşısında yürüttüğümüz kampanyayı duyuralım:
Ey Tayyip Erdoğan
Döktüğün kanların
Aldığın canların
Yarattığın düşmanlıkların
Hırsızlıklarının
Hukuksuzluklarının
Mezhepçiliğinin
Irkçılığının
Hesabını soracağız!
Korkmayacağız!
Susmayacağız!
Unutmayacağız!
Hesap Soracağız
Biz Kazanacağız!
Döktüğün kanların
Aldığın canların
Yarattığın düşmanlıkların
Hırsızlıklarının
Hukuksuzluklarının
Mezhepçiliğinin
Irkçılığının
Hesabını soracağız!
Korkmayacağız!
Susmayacağız!
Unutmayacağız!
Hesap Soracağız
Biz Kazanacağız!