YPS, Nusaybin’deki silahlı güçlerini geri çektiğini duyurdu. Yapılan açıklamada ise şu çağrıda bulunuldu: “Nusaybin’deki sivil ve savunmasız olarak bulunan anaların ve çocukların yaşamını garantiye almak için devreye girmeye, bu insanlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.”
YPS Genel Koordinasyonu, yaptığı yazılı açıklama ile Nusaybin'deki silahlı güçlerini geri çektiğini duyurdu. Bu kararın alınmasının nedeni ise kentte bulunan sivillerin can güvenliği. 13 Mart'ta ilan edilen son 'sokağa çıkma yasağı' ile birlikte Kürt halkının meşru talebi olan demokratik özerklik mücadelesi çerçevesinde geliştirilen öz savunma direnişinin 72 gün boyunca sürdürüldüğü kent, ağır bir abluka ve saldırı altında tutuldu. Yaşanan şiddetli çatışmalarda devlet güçlerinin ağır kayıplar vermesine rağmen YPS, sivil ölümlerin önüne geçmek için böylesi bir karar aldığını kaydetti.
YPS açıklamasında şunlar ifade edildi: "Türk devleti adına hareket eden güçlerin uçak dahil her türlü tekniği kullanmalarına rağmen direnişin bugüne kadar sürdürülmüş olması önemli bir sonuçtur. Devlet güçlerinin pervasız bir biçimde her tarafı yerle bir ettiği bu koşullarda direniş güçlerinin pozisyon değiştirmesi gerekli görülmüştür. Bu temelde alınan karar çerçevesinde güçlerimiz 25 Mayıs günü itibarıyla Nusaybin şehrinden başarılı bir biçimde geri çekilmeyi sağlayarak ulaşması gereken üslerine ulaşmışlardır. Şu anda Nusaybin şehrinde herhangi bir silahlı birimimiz kalmamıştır. Bu durumda AKP devletinin şehri daha fazla yakıp yıkma faaliyetini sürdürme gerekçesi de ortadan kaldırılmıştır. Bu saatten itibaren Türk devlet güçlerinin Nusaybin'de sıkacağı her mermi, silahsız-sivil insanlara sıkılmış olacaktır. Çünkü alanda silahlı hiçbir kimse kalmamış bulunmaktadır.
Bununla birlikte Alika (Tunç) Mahallesi'nde kalan sivil analar ve çocuklar vardır. Onlarla birlikte yerel ve sivil gençlerden bazı yaralılar da bulunmaktadır. Silahsız olarak bulunan bu insanların yaşamı şu anda tehlike altındadır. Tüm insan hakları kuruluşlarının, tüm demokrasi güçlerinin, sivil-silahsız olarak Alika Mahallesi'nde bulunan bu insanların yaşam hakkının korunması için devreye girmeleri bir insanlık görevi olarak gündeme girmiştir. Yurtsever Nusaybin ve Mardin halkı ile tüm Kürdistan halkını, Nusaybin'de sivil ve savunmasız olarak bulunan anaların ve çocukların yaşamını garantiye almak için devreye girmeye, bu insanlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Kürdistan'da, Türkiye'de ve uluslararası alanda demokrasiden ve insan haklarından yana olan tüm kesimleri bu konuda üzerine düşen sorumlulukların gereğini yerine getirmeye, sivil, savunmasız, çocuk ve yaşlı insanlarımızın Cizre'deki gibi katledilmemesi için devreye girmelerinin bir insanlık görevi olduğunu hatırlatıyor ve bu konuda duyarlı tüm kesimleri devreye girmeye çağırıyoruz."