YPG liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri, Fırat’ın batısındaki Minbic’e geçiyor. Ankara “Fırat’ın batısı kırmızı çizgimiz, YPG geçemez” demişti. Ayrıca Minbic operasyonuna ABD askerleri de hem havadan hem karadan destek veriyor.
Operasyona ilişkin açıklama Askeri Meclis Genel Sorumlusu Ebu Emced tarafından yapıldı.
Açıklamada şunlar ifade edildi:
“Bölge halkı ve rûsipilerinin çağrıları üzerine 1 Haziran 2016 itibariyle ‘Minbic’i Kurtarma ve Özgürleştirme” operasyonuna başlamış bulunuyoruz. Savaşçılarımız bu hamlenin, Minbic bölgesinde işgal altındaki son bir karış toprağı da özgürleştirilinceye kadar en yüksek kararlılıkla sürdürüleceğine söz vermiş, and içmiştir."
“Bu temelde kentteki halkımızı can güvenliklerini garanti altına alacak gerekli tedbirlerini almaya, açık askeri hedeflerimiz olan çetelerin karargah ve mevzilerinden, noktalarından uzak durmaya, güçlerimize gereken kolaylığı sağlayıp destek olmaya çağırıyoruz."
“Özellikle de Minbicli genç kadın ve erkekleri saflarımıza katılmaya ve IŞİD’e karşı savaşarak kentin özgürleştirilmesi görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz."
“Askeri Meclisimiz içinde, Arap, Kürt, Türkmen ve Çerkes tüm Minbic halklarının en değerli evlatları bulunmaktadır."
"Kenti ve kırsalını tümden çetelerden temizleme amacımıza ulaştıktan sonra da kenti Arap, Kürt, Türkmen ve Çerkeslerden müteşekkil bir sivil yapılanma olan Minbic Bölge Meclisine teslim edeceğiz.”
ABD askerleriyle
SDG Sözcüsü Tackır Kobane, 12 bin savaşçıyla operasyon yaptıklarını belirtip “Savaşçıların çoğu Araplardan oluşuyor. Kürt savaşçılar da var ama azlar. Savaşçılar Mınbıc halkından oluşuyor. ABD askerleri de var” dedi. Reuters’e konuşan ABD’li yetkililer de operasyona katılanların ağırlıklı olarak Arap savaşçılardan oluştuğunu söylemiş, Ankara’nın YPG’den duyduğu rahatsızlığa “Mınbıç alındıktan sonra, anlaşma YPG’nin kalmayacağı yönünde. Dolayısıyla geleneksel Arap bölgesini Araplar kontrol edecek” cevabını verdi. Muhaliflerin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise tam tersi konuştu. Londra merkezli ama Suriye’de aktivist ağı olan Gözlemevi, operasyona katılan savaşçıların çoğunun YPG’lilerden oluştuğunu ileri sürdü.
Türkiye hattına
ABD’li bir ordu yetkilisi, operasyonun amacını “Türkiye sınırı boyunca uzanan ve IŞİD’in Avrupa’dan gelen ve giden militanların Suriye’ye geçişi için lojistik üs olarak kullandığı rotayı kapatabilmek” diye açıklarken bunun haftalar sürebileceğini söyledi. Kobane ise “Operasyon çok başarılı gidiyor. Kent merkezine 9 km yaklaştık. 15 köyü aldık” dedi. “Koalisyon uçakları havadan bize destek veriyor. Salı akşamından beri IŞİD’e 50 hava saldırısı gerçekleştirdiler. IŞİD mevzilerini yoğun bir şekilde bombalıyorlar” bilgisini veren SDG sözcüsü “IŞİD kaçıyor. Mınbıc kent merkezine varmamıza 9 km kaldı. Bu gidişle akşama kadar kent merkezine varırız” öngürüsünde bulundu.
Felluce’de ara
Bu arada IŞİD’in 2014’te Irak’te ele geçirdiği ilk büyük kent olan Felluce’yi kurtarma operasyonuna 50 bin sivilin örgüt tarafından canlı kalkan olarak kullanılması sebbeiyle ara verildi. Irak Başbakanı Haydar el İbadi, Kentte yaşayan sivilleri korumak amacıyla böyle bir karar aldıklarını söyleyip “Önceliğimiz sivilleri korumak olmasaydı savaşı hızla bitirmek mümkün olurdu” dedi.
ABD'ye teklifi havada kalan Ankara: Destek vermiyoruz
Reuters’ın haberine göre Türkiye’den bir askeri yetkili, ABD destekli SDG’nin IŞİD’in kontrolündeki Mınbıc’a düzenlediği operasyona destek vermediklerini söyledi. Ankara’nın operasyon konusunda Washington tarafından bilgilendirildiğini aktaran Türk yetkili, YPG’nin katılımı ve bölgenin Türkiye’nin füze menzilinin dışında yer alması nedeniyle operasyona destek vermeyeceklerini ifade etti. Mayıs başında ABD’li yetkililer Ankara’nın YPG ile Mınbıc’a operasyonuna karşı çıktığını ancak kendilerinin Türkiye’yi ikna ettiğini ileri sürmüştü.
Teklif neydi?
Ay sonunda ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’ye güçlerini birleştirme ve Suriye’de birlikte özel operasyon yapmayı teklif ettiklerini duyurdu. Ama YPG’nin dahil edilmemesi şartıyla… “Amerikalılarla Mınbıc cebini mümkün olduğunca çabuk kapatma ve ikinci bir cephe açma konusunu görüşüyoruz. Tamam, ikinci bir cephe açılmalı, ama PYD ile olmaz” diyen Çavuşoğlu, bu operasyonlarda Türkiye ile ABD’nin özel kuvvetlerine Fransa, Britanya, Almanya özel kuvvetlerinin yanısıra Ankara destekli Sünni Arap silahlı grupların da destek verebileceğini ifade etmişti.
Suriyeli eski büyükelçi: Şam ile Ankara Kürt devletine karşı birlik olabilir
Suriye’deki çatışmaların başladığı 2011 yılında Suriye’nin Ankara büyükelçiliği görevini yürüten Nidal Kabalan, ikili ilişkilerin iyileşmesinin sadece mümkün değil, aynı zamanda gerekli olduğunu, Türkiye’nin adım atması durumunda Suriye’nin karşılık vereceğini söyledi. Mayıs sonu Vatan Partisi’nden bir heyetin Suriye’de görüşmeler yapması ve AKP hükümetinden gelen Suriye politikasını değiştirme açıklamalarının ardından BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici, Kabalan ile konuştu. Eski elçi, Türkiye sınırlarını kontrol edip teröristlere yardımı keserse Şam’ın ilişkileri düzeltmeye hazır olduğunu belirtti.
Kanton kabul edilemez
Kabalan, doğrudan görüşmelerin iki ülkenin çıkarına olacağını ifade etti. Kürtlerin güçlenmesine karşı Suriye’nin Türkiye ile ortak hareket edilebileceğini ima eden eski elçi, ülkeyi kantonlara ayırmanın “kabul edilemez” olduğunu söylerken, “Rojava Federasyonu”nun ilan edilmesine de tepki gösterdi. Kabalan şunları söyledi: “Türkiye, İran, Irak ve Suriye, aralarındaki en sert anlaşmazlıkların olduğu dönemlerde dahi, bağımsız bir Kürt devletinin çıkarlarına aykırı olduğuna dair uzlaşma içindeydi. Bu dört ülke, Kürtlere bir tür özerlik vermeyi kabul edebilir. Ama bu, devletin altı oyulmadan yapılabilir.”