DİSK Genel Başkanı Kani Beko “İşçi sınıfı kendisine yönelik saldırılar yaşanırken, sınıfı ve sınıf mücadelesini bölmeye çalışanların ihanetini asla unutmayacaktır.” dedi.
AKP ve Belediye-İş Genel Başkanı Yurdakul’dan gelen suçlamalara karşı DİSK Genel Başkanı Kani Beko bir açıklama yaparak “İşçi sınıfının bu sermaye saldırılarına karşı mücadelesini örgütlemek yerine DİSK’e saldırmayı iş edinenler, açık bir biçimde hükümetten ve sermayeden aldıkları görevi ifa ediyor” dedi.
AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın “PKK DİSK’te yuvalanıyor” şeklindeki ithamı ve daha sonra Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikasının Genel Başkanı Nihat Yurdakul’un bu ithama destek vermesini işçi sınıfını bölmeye yönelik bir girişim olarak nitelendiren Beko şunları söyledi:
“İşçi sınıfı kendisine yönelik saldırılar yaşanırken, sınıfı ve sınıf mücadelesini bölmeye çalışanların ihanetini asla unutmayacaktır. Siyasi iktidardan, sermayeden ve siyasi partilerden bağımsızlığı, kuruluşundan itibaren temel ilke olarak benimseyen DİSK, işçilerden aldığı güç ile mücadelesine devam edecektir.”
DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Kani Beko’nun DİSK aleyhine ithamlarla ile ilgili açıklamasının tam metni şöyle:
Hükümetin Özel İstihdam Büroları ile işçi sınıfına kölelik dayattığı, kıdem tazminatına göz diktiği, taşeronda verdiği sözlerin üstüne yatıp kazanılmış haklara bile göz diktiği bir dönemde, sarı sendikacılar görevlerini yapmaya devam ediyor.
İşçi sınıfının bu sermaye saldırılarına karşı mücadelesini örgütlemek yerine DİSK’e saldırmayı iş edinenler, açık bir biçimde hükümetten ve sermayeden aldıkları görevi ifa ediyor.
AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın DİSK Genel İş sendikamıza üye işçilere yönelik büyük tepki çeken ithamlarının ardından, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikasının Genel Başkanı Nihat Yurdakul da bu ithamlara destek vererek tarafını gözler önüne sermiştir.
“DİSK’i PKK idare ediyor” diyen Belediye-İş Genel Başkanı Yurdakul, iktidarın kendi politikalarını eleştiren, kendisine karşı çıkan herkesi çeşitli biçimlerde itham etme kampanyasına destek vermiştir.
ABD emperyalizmi tarafından kurdurulan bir Konfederasyonun, 12 Eylül faşist cuntası tarafından kurdurulan Belediye-İş sendikasında yıllardır Genel Başkanlık yapan Yurdakul’un derdi bellidir: “Sınıf mücadelesi” diye bir derdi olmayan Yurdakul, işçilerin özgür iradeleriyle sendikalaşmalarından; özgür iradeleriyle sendikalarını seçmelerinden; özgür iradeleriyle sınıf mücadelesine katılmalarından rahatsızlık duymaktadır.
2010 yılında aynı ifadeleri kullanan ve yargı önünde mahkum olan Yurdakul, “yargı kararlarına saygı göstermemeyi ve uymamayı” marifet sayan güç odaklarının gözüne girmeye çalışmaktadır. Bu çabaları onu çeşitli güç odaklarının gözünde “kullanışlı” kılabilir ancak işçi sınıfının gözünde bir kez daha bitirmektedir.
DİSK’i kapatıp yöneticilerini hapse atan emperyalistlerin uşağı 12 Eylül darbecileri, DİSK’li yüz binlerce işçiyi süngü zoruyla Türk-İş’e bağlı sendikalara geçmeye zorlarken kimin kimi “idare ettiği” ortaya çıkmıştır. Faşist cuntacıların desteğiyle kurdukları sendikaları ailelerinin çiftlikleri haline getirenler, toplumdaki çeşitli duyarlılıkları kullanarak kendilerini aklamaya, kirli ilişkilerini örtmeye çalışsa da beyhudedir.
İşçi sınıfı kendisine yönelik saldırılar yaşanırken, sınıfı ve sınıf mücadelesini bölmeye çalışanların ihanetini asla unutmayacaktır.
Siyasi iktidardan, sermayeden ve siyasi partilerden bağımsızlığı, kuruluşundan itibaren temel ilke olarak benimseyen DİSK, işçilerden aldığı güç ile mücadelesine devam edecektir.