Bir süredir İstanbul’un dört bir yanı isimsiz pankartlarla doluyor. Topkapı Surlarından, Adalar Vapur İskelesi’ne, Boğaziçi Köprüsü'ne kadar her yerde “Gençlik yeni anayasa istiyor, Başkanlık sistemi istiyor” yazılı pankartlar asılıyor. Peki yeni anayasa isteyen gençler kim? Bu kampanyayı neden ve nasıl gerçekleştiriyorlar?
Haber: İsa Artar
Bu kampanya afişlerinin bazılarının altında HAD (Hürriyet ve Adalet Derneği) imzası bulunması, AKP’ye yakınlığıyla bilinen bu derneğin çalışmaları örgütlediğini gösteriyor. Ancak esas olarak kampanya AKP İstanbul İl Gençlik Kolları’nın desteğiyle büyüyor. Hiç kimsenin pankart asamayacağı yerlerden, ‘STK’ adı altında pankartlar asabilen bu grup kampanyayı internet sitesi üzerinden besliyor.
HAD adlı dernek ise Twitter adresinden görebildiğimiz üzere “Ümmetin kalkınmasında Hukukçuların rolü” gibi paneller düzenleyen ve öğrencilere ‘yemek’ dağıtarak örgütlenmeye çalışan bir dernek.
AKP’lilerin bile -anketlerde görüldüğü üzere- sadece bir kısmının “Başkanlık sistemi” denilen sistemi kabul ettiği bilinirken, tek bir adamın diktatörlüğünü savunan bir kampanyanın gençliğe mal edilmesinden duyulan rahatsızlık, konuya ilişkin atılan diğer Twitlerden de belli oluyor.
“Gençlik yeni anayasa istiyor” kampanyasını, HDP Gençlik Koordinasyonları, CHP Gençlik Kolları, FKF ve Kolektif üyelerine sorduk.
Gönenç Hacaloğlu (Öğrenci Kolektifleri Sözcüsü): AKP/SARAY tarafından örülen kampanya gençliği temsil etmiyor.
AKP/Saray iktidarının temsilcileri tarafından çokça kez 'ya başkanlık ya kaos' minvalinde yapılan açıklamalarla başkanlık sistemine nasıl bir yöntemle ulaşılmak istendiği söylendi. Zaten bugün de bizzat yaşamaktayız; Kürt illerinde gerçekleşen katliamlar, batıda patlayan bombalar, toplumsal muhalefete uygulanan baskılar, sıra arkadaşlarımızın, hocalarımızın, avukatların tutuklanması gibi daha sıralayabileceğimiz örnekler bu yöntemi gösteriyor. Elbette AKP/Saray bu savaş politikalarının arkasında her dönem karşısında bulduğu üniversiteyi de taraflaştırmak istiyor. Ancak üniversiteyle arasında bir kan uyuşmazlığının olduğu aşikar. Gençliği kapsayamadıkları, aralarında büyük bir açının olduğu bizzat AKP kurmayları tarafından yazılıp, çiziliyor; hatta 1 Kasım seçimleri öncesinde yayınlanan AKP Günlükleri'nde AKP'lilerin 'Gençliği nasıl tavlayabiliriz?' diye sordukları ortaya çıkmıştı. Kendi gençlik tabanları olmadığı için de bir dönemdir gerici-faşist çeteleri üniversiteye saldırtarak, bu çetelere kendi politikalarını meşrulaştıracak etkinlikler yaptırarak sözde gençliği temsil ettiklerini göstermeye çalışıyorlar. Ancak AKP hiçbir zaman gençliği hele de üniversiteyi temsil etmedi. Dolayısıyla bu kampanyayı yapanlar da gençliği temsil etmiyorlar. Gençlik başkanlık sistemi değil; faşizme karşı özgürlük ve demokrasi, savaşa karşı barış istiyor.
Baransel Ağca (Fikir Kulüpleri Federasyonu MYK üyesi): Bahsi geçen kampanya afişlerini 40 yaş üst amcaların arabalarla yaptığını gören arkadaşlarımız var
İstediği kindar-dindar gençliği yaratamayan iktidar, gençliği sindirilmesi ve baskılanması gereken bir tehlike olarak görüyor. Bir yandan da kendi gençliğini yaratmaya çalışıyor. Ancak bu konuda oldukça başarısız. Başarısızlığın diğer nedenleri bir yana, AKP genç olan bir yapı değil. 12 yıllık iktidarı boyunca, Gençliğe sunabileceği bir figür dahi yaratamadı. Gençlik Tayyip Erdoğan'ın peşinden gitmez. Gençlik Mahir'i bilir Deniz'i bilir. Türkiye sağının kronik sorunudur bu. Bu nedenle bahsedilen "anayasa" ya da " başkanlık" yazılamalarını yapan ya da bu hedefin peşinden giden bir genç kitle göremiyoruz. Sosyal medyada birçok paylaşıma rastlıyoruz, adı geçen stickerları 40 yaş üstü amcaların arabalarla yaptığını gören arkadaşlarımız var. AKP kendine inanan, peşinden giden bir genç kitle yaratamadı. Osmanlı ocakları gibi komik denemeler ise gençliğin sadece alay konusu oluyor. Bir genç neden başkanlık istesin ki? Bir genç neden şeriatla yönetilen her hangi bir özgürlüğün olmadığı Osmanlı'ya dönüşü istesin ki?
Emre Yılmaz (CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı): Kampanya gençlikte bir talep varmış algısı yaratmaya yönelik
Bahsettiğiniz kampanya bilindiği gibi gençler arasında başkanlık sistemi için bir talep varmış gibi bir algı yaratmaya yönelik. Peki neden “gençler” vurgusu yapılmış, bu önemli.
Söyleyelim: genç dediğimiz kişi, toplumda yanlış gördüğüne yanlış, doğru gördüğüne doğru demekten çekinmeyendir. Sorunu varsa korkmadan haykırır, talebi varsa açıkça söyler. Bağımsız ve idealisttir. Emir almaz, maddiyat ve kişiler gençlik için ikinci plandadır. Bu kampanyayı yapanlar işte bu yüzden gençliğin adını kullanmaktadır. Fakat başkanlık sistemi asla ve asla gençliğin talebi değildir.
Gençliğin bugünkü sorunu anayasa değildir: 13 yıllık AKP iktidarı yüzünden anayasadan çok daha büyük sorunlarımız vardır. Gençler olarak çok iyi biliyoruz ki, AKP’nin isteği de zaten demokratik bir anayasa yapmak değildir. AKP iktidarında 1982 faşist darbe anayasası tarafından bile korunan birçok insan hakkı açıkça çiğnenmiş ve çiğnenmektedir.
Bütün bunların yanında darbe döneminden kalan, yüzde 10 barajı gibi demokrasi karşıtı kural ve YÖK gibi birçok antidemokratik kurum AKP’ce korunurken; toplumda herhangi bir siyasi tartışma yapılmasın diye iktidara karşı olan herkes sindirilmeye çalışılırken gerçek anlamda bir anayasa tartışmasının kamuoyunda yapılamayacağını görüyoruz. Sadece tüm siyasi partilerin de değil; üniversitelerin, öğrencilerin, işçilerin, işsizlerin, kadınların, dini ve etnik azınlıkların ve sivil toplum örgütlerinin görüşü alınmadan yeni bir anayasa yapılamaz.
Berfin Özgü Köse (HDP Gençlik Yürütme Kurulu üyesi): Gençlik sorunlarından haberi olmayanlar, gençliği nasıl temsil edebilirler?
Aslında afişler ve pankartlar tam olarak imzasız değiller . Bazı afişlerde imzalar bulunmasada bu çalışma HAD (Hürriyet ve Adalet İnisiyatifi ) adı altında örgütlenen bir kampanya . Örgütleyeninde kampanyanın propaganda çalışmalarının gösterdiği üzere AKP İstanbul Gençlik Kolları olduğu biliniyor . Ayrıca kampanya kapsamında hazırladıkları kapsamlı bir metinde bulunmakla beraber metnin içerik incelemesi yapılınca esasa dair önemli değerlendirmeler yapmak mümkün .
Bu çalışmayı yapanların gerçekten gençliği temsil edip etmediğini iki noktadan değerlendirmek gerekir . 1- Kampanya'da gençliğin sorunlarına değen , taleplerini kapsayan gerçek değerlendirmeler var mıdır ? 2- Bu çalışmayı yapanların gençliğin bulunduğu alanlarda temsiliyeti nedir ? Birinci nokta bahsettiğimiz metinde gençliğin sorunlarını ve esas taleplerini karşılayacak hiçbir nokta bulunmamaktadır . Ne eğitim sistemine dair , ne gençliğin geleceksizleştirilmesine dair , ne güvenceli istihdamına , ne de herhangi başka bir soruna dair en ufak bir vurgu yoktur. Örneğin; mevcut anayasaya dair sürekli bir darbe anayasası vurgusu yaparken , o darbenin ürünü olan YÖK'ün AKP eliyle üniversiteli gençliğe karşı nasıl kullanıldığını görmezden gelmek garip ve çalışmanın esas olarak kime hizmet ettiğini açıkça göstermektedir .
Çok basit bir şekilde gençlik sorunlarından haberi olmayan bir kampanyanın gençliğin bulunduğu alanlarda ki karşılığına ve nasıl gençliği temsil edeceklerine dair ciddi bir akıl tutulmasından öteye geçemeyecektir.
Orantısız zeka
İstanbul'un Adalar ilçesinde ise Büyükada'da bu kampanya için her tarafa afiş ve sticker yapılmasının ardından bir orantısız zeka örneği gösterilmiş. "Gençlik yeni anayasa istiyor" stickerlarının yanına aynı fontlarda ve renkte "Ama başkanlık istemiyor" yazılı stickerlar yapıştırılmış.