CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz başkanlığında toplanan CHP Gençlik Kolları MYK’sı Ankara’da 37 kişinin yaşamını yitirdiği saldırı hakkında bir açıklama yaptı: ”Son 8 ayda aramızdan ayrılan tüm insanlarımızın anısı önünde; barışın, kardeşliğin ve eşitliğin hakim olduğu başka bir geleceği inşa edeceğiz!”
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz başkanlığında toplanan CHP Gençlik Kolları MYK'sı Ankara'da 37 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı ve gündemi değerlendirdi.
Pazar günü gerçekleşen saldırıyı TAK'ın (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) üstlenmesinden sonra CHP Gençlik Kolları MYK'sında saldırıyı kınayan bir açıklama yapıldı.
Açıklama şöyle:
"Beş ay içinde üçüncü patlamayı yaşadığımız ülkenin başkentinde acıya, korkuya, gözyaşına alışmaktan yorulduk. Bombaların değil kahrın öldürdüğü gençler olarak, üniversite hayaline bir adım daha yaklaştığı için arkadaşlarıyla kutlama yapan, okul harçlığını çıkarmak için çalışan, evine gitmek için otobüs durağında bekleyen dostlarımızı yine toprağa teslim ettik.
Ülkesinin güvenliğini sağlayamayan bir Başbakanın tek kelimesi bile değişmeyen açıklamalarıyla, "sabır ve metanet” dilekleriyle yine geçiştirilmeye çalışıldık. Reyhanlı’dan bu yana önleyemediği olaylarla istihbarat konusunda destan yazan MİT’in, ABD Büyükelçiliğinin bile haberinin olduğu bir patlamayı engelleyemediğini ise hep beraber gördük. Devlet erkânını dinledikten sonra getirilen yayın yasağıyla haber alma hakkımız bir kez daha elimizden alındı.
AKP politikalarının açtığı kanallarla büyüyen tüm terör saldırılarında olduğu gibi, dün de hiç tanımadığımız insanların son fotoğraflarına bakmaya çalışırken yaşamaktan utandık. Nefes almaktan utandığımız yerde, “Yere batsın iktidarınız!” diyen ağabeyin çığlığı; “çocuğuma bir şey olduysa bu ülkeyi yakarım” diyen annenin feryadı olduk.
Ve bugün, Ankara Garı’nda kaybettiği dostunun temiz kalbini ve mücadelesini bize bırakan Ozan Can için, o feryat ve çığlıktan güç almak zorundayız.
İçerde ve dışarıda savaş çığırtkanlığı yapan bir iktidara ve politikalarına rağmen, ölümü yaşam karşısında mağlup etmek için bugüne yeni bir umutla uyanmak zorundayız.
Hiçbir devrimci ahlaka, hiçbir eylem geleneğine sığmayan bu alçakça saldırıyla bizi Güvenpark'ta o anıtın önünde katleden halk düşmanlarına karşı gözyaşımızı, öfkemizi, eylem birliğimizi örgütlemek zorundayız.
Son 8 ayda aramızdan ayrılan tüm insanlarımızın anısı önünde; barışın, kardeşliğin ve eşitliğin hakim olduğu başka bir geleceği inşa edeceğiz."