Sarıyer’de evine yapılan baskınında polis Yüksel Moğoltay’ın silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Dilek Doğan’ın öldürülmesiyle ilgili davanın ilk duruşması yapıldı. Dava öncesi 22 kişi gözaltına alındı. Sanık polis, savunmasında aileyi suçladı.
Sarıyer'deki evinde özel harekatçı polis Yüksel Moğoltay'ın silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Dilek Doğan'ın ölümüyle ilgili dava Çağlayan Adliyesi'nde görüldü. Moğoltay ifadesinde Dilek Doğan ailesini suçlayarak, "Aile elimdeki silaha saldırınca silah patladı" dedi. Katil polis Yüksel Moğoltay hakkında “İhmali davranışla kasten adam öldürme” suçundan 20 yıldan 26,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Dava öncesi 22 kişi gözaltına alındı. Sanık polis, savunmasında aileyi suçladı.
‘ELİMDEKİ SİLAHA SALDIRINCA SİLAH PATLADI’
"İhmali davranışla kasten adam öldürme" suçundan 26.5 yıla kadar hapsi talep edilen sanık polis Yüksel Moğoltay kendisinin tetiğe basmadığını, aileyi salona ittirdiği sırada silahının patladığını savundu. Patlamaya Dilek Doğan'ın ağabeyi Mehmet Doğan'ın neden olduğunu iddia etti.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuksuz yargılanan sanık Moğoltay, savunmasında eski görev yaptığı yerler hakkında bilgi vermesinin ardından Şırnak'ta bir ay çalıştıktan sonra İstanbul'a döndüğünü söyledi. Y.M. gece yapılacak operasyon için erken saatlerde özel harekat ekibiyle hazır bulunduklarını, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlüğü'nde operasyonla ilgili kendilerine brifing verildiğini anlattı. Burada arama yapacakları kişinin bilgisinin verildiğini anlatan Yüksel Moğoltay kendilerine verilen adrese intikal ettiklerini, bahçe duvarından ikamete giriş yaptıklarını söyledi. Üç kişinin bahçede alkol aldıklarını ve adının Mehmet Doğan olduğunu öğrendiği kişinin adresi doğruladığını ifade eden Moğoltay "Arama kararımız olduğunu, içeride başka kişiler olup olmadığını sordum. Mehmet Doğan, annesi ve babasının olduğunu, annesinin şeker hastası olduğunu belirterek 'Telaşlanır, korkar, önce ben girip arama yapılacağını söylesem olur mu?' dedi. Bizim de annemiz var, insani duygularla onun bu isteğini onayladım. Evin kapısını zorlamadan içeri girdik. İçeri girdiğimizde koridorun başında annesi ve babası bekliyordu. Ön kontrol için ekipten arkadaşları içeri aldım. O sırada bir bayan daha gördük. Öncesinde Mehmet Doğan bize içeride sadece anne ve babasının olduğunu söylediği için temkinli yaklaştım. Mehmet Doğan, kızkardeşi olduğunu söyleyince ismini sordum. Adının Dilek olduğunu kimliğini sordum. Kimliğini alarak kontrol için GBT'deki arkadaşlara verdim" diye konuştu.
Bunun üzerine Dilek Doğan'ın ağabeyi Mehmet Doğan, "Yalan söyleme, öyle demedim" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Nimet Demir de sakin olması için Doğan'ı uyardı.
"ARAMA YAPILIRKEN AİLEYİ SALONA ALDIM"
Dilek Doğan'ın "Galoş giyin, pis herifler" dediğini iddia eden Moğoltay "Kendisine operasyonel ekibinin galoş giyemeyeceğini ancak arama ekibinin giyeceğini söyledim. Daha sonra Dilek Doğan ile aramızda bir diyalog olmadı. Ancak Mehmet Doğan, sürekli hakaretlerine devam ediyordu. Ben de ona, 'Annem hasta dedin, istediğin gibi girdik. Niye böyle yapıyorsun? Arama yapıp çekip gideceğiz' dedim. Genel aramadan sonra özel harekat ekibini dışarı aldım. Arama ekipleri içeri girdi. Bu sırada Mehmet Doğan, sözlü hakaretlerine devam ediyordu. Aileyi salona aldım" dedi.
"PATLAMA SESİNİN KENDİ SİLAHIMDAN GELDİĞİNİ BİLE ANLAMADIM"
Arama devam ettiği sırada Mehmet Doğan'ın salondan çıktığını gördüğünü iddia eden Moğoltay arama ekipleri çalışırken bellerinin açıldığını, silahlarının açıkta kaldığını, bu nedenle güvenliği sağlamak için Doğan'ı içeri doğru ittirdiğini söyledi. Silahını ittirmek için göğsüne yasladığını gösteren Moğoltay, " Mehmet Doğan'ı ve arkasında bulunan annesiyle babasını geriye doğru ittiriyordum. Dilek Doğan, solumdaydı. Mehmet Doğan, silahıma ellerini atmaya başladı. Ben de silahımı kaptırmamak için geri hamle yaptım. O sırada patlama sesi geldi. Patlama sesinin kendi silahımdan geldiğini bile anlamadım" dedi. Sanığın bu sözlerine duruşma salonundakiler tepki gösterdi.
AİLEYİ SUÇLAYIP BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Dilek Doğan yere düşünce eğilip baktığını yaralanmış olduğunu görünce, hemen ambulansa haber vermelerini söylediğini iddia eden Moğoltay "Ben tetiğe basmadım, öyle bir pozisyonum da yoktu. Annesi bağırdığında ona da söyledim. Benim de ailem var. Üzgünüm. Ailesine başsağlığı diliyorum" dedi.
Moğoltay, Dilek Doğan'ı hastaneye götürme çabalarına ailenin engel olduğunu da ileri sürdü.
"EMEKLİLİK PLANLARI YAPARKEN BAŞIMA BU GELDİ"
İfadesinin ardından sanığın çapraz sorgusuna geçildi. Doğan ailesinin avukatları, "Evde güvenli ortamı sağladıktan sonra neden silahın emniyetini kapatmadın" diye sordu. Sanık ise bu soruya, "Özel harekatçılar silahlı ya da bombalı saldırıların olma ihtimali olan yerlere gideriz. Nereden ne zaman ne geleceğini bilemeyiz. Bunun için de her zaman tetikte bekleriz" dedi. Doğan ailesinin avukatlarından biri ise sanığa, "Daha önce birini vurdunuz mu?" diye sordu. Sanık Moğoltay, "26 yıllık polisim. Emekliliğime az kaldı. Emeklilik planları yaparken başıma bu geldi" dedi. Avukatın sorusunu tekrarlaması üzerine ise sanık, "Şimdiye kadar kimseyi vurmadım, öldürmedim. Hakkımda açılmış bir tek bir adli ve idari dava yok. 'Galoş giy' dedi diye silahımı çekip kimseyi vurmam. İnsanlığa sığmaz. Bizim de annemiz var" dedi. Bunun üzerine ise izleyici sıralarından biri, "Senin de kızların varmış" diye bağırdı.
"PATLAMAYA NEDEN OLAN KİŞİ MEHMET DOĞAN'DIR"
Avukatların, Mehmet Doğan'ın kelepçelenmesini sormaları üzerine de sanık Moğoltay, "Dilek Doğan'a ambulans çağrılmasını söyledim. Daha sonra Mehmet Doğan'ın gözaltına alınmasını söyledim. Çünkü patlamaya neden olan kişi Mehmet Doğan'dır" dedi. Sanığın savunmasının ardından Doğan ailesine söz verildi.
Dilek'in abisi Mehmet Doğan:
Kapı açık olduğu halde duvardan atlayarak bahçeye girdiler. Evde babam annem ve kardeşimin yaşadığını söyledim geldiklerinde. Evin kapısını kendi ellerimle açtım. Kapıyı açtığımda Dilek'in uyandığını gördüm. Annemi uyandırmasını istedim. Dilek'e adını sordu 3 defa. Dilek adını söyledi. Kimliklerimizi verdiğimiz halde Dilek'e ismini sormaya devam etti. Dilek galoş giyerseniz sevinirim dedi. Tartışma, bağırma yoktu. Ankara'da o kadar insan öldü, o canlı bombaları neden bulmadınız dedik. Evimizde bulunan polisleri tehdit etmedik. Sanık dışarıda bir şeye sinirlenmiş gibiydi içeri girdiğinde, girer girmez de silah patladı. Eli sürekli tetikteydi.
Dilek'in annesi:
Dilek geldi, korkma anne polisler geldi, sen otur bir an önce arayıp gitsinler dedi. Sanık polis etrafta sinirli bir halde dolaşıyordu. Hatice Ruken Kılıç burada mı dedi, 21 yıldır buradayım böyle bir kişi tanımadım dedim. Benim evimde bomba arayacağınıza Ankara'daki bombayı bulsaydınız dedim. Yıllardır aynı yerde yaşıyoruz. Defalarca aramalara şahit olduk ama bu gelişleri başkaydı. Öyle bir ruh hali vardı ki sanıkta, hakaret etmiş olsaydık hepimizi, bütün aileyi öldürürdü. Keşke bana ateş etseydi de çocuğumun acısını görmeseydim. Çoçuğuma ateş ettiğini tahmin etmedim, duvara ateş etti sandım. Meğerse çocuğumdan sekmiş duvara gitmiş mermi.
Dilek Doğan davası öncesinde 22 gözaltı
Adliye girişinde aralarında Dilek Doğan'ın yakınlarının da bulunduğu bir grup, içeri girmek istedi. Ancak polis, sadece Dilek Doğan'ın ailesinin adliyeye girebileceğini belirterek, grubu içeri almadı. Polis, davayı izlemeye gelenleri tazyikli su, biber gazı ve plastik mermi sıktı. Yere düşenleri onlarca polis tekmeledi, plastik mermi sıktı. Olayda 22 kişi gözaltına alındı.
Dava başlamadan önce İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bulunduğu koridor da karıştı. Polis şefi stajyer avukatları ve davayı izlemeye gelen vatandaşları ‘hakimin talimatı yok’ diye içeri almak istemedi. Güvenlik stajyer avukatları almak istemeyince salon önünde yaşanan arbedede avukatlar joplandı.
Stajyer avukatların salona alınmaması üzerine tartışma çıktı. Çevik kuvvet polisleri duruşmanın yapılacağı salonun katına çıktı. Yaşanan gerilimin ardından duruşmanın adliyenin büyük salonunda yapılmasına karar verildi. Büyük salonda yapılacak duruşmaya stajyer avukatların da alınmasına ilişkin güvenlik görevlilerine talimat verildi. Yeni salona geçilirken avukatlar, gazeteciler ve izleyiciler 3 tane polis ve güvenlik bariyerinden geçti.
DİLEK DOĞAN'IN ANNESİ FENALAŞTI
Duruşma salonuna girildiğinde Dilek Doğan’ın annesi 'Dileğim, yavrum, bebeğim' diye feryatla ağlamaya başladı. Sanığı gören Doğan’ın annesi fenalaştı.
Hatay, Gaziantep, Adana, Diyarbakır baro başkanları, İstanbul Barosu adına sözcü Hasan Kılıç'ın yanı sıra davaya 300 avukat müdahil oldu. Yurt dışından davayı izlemeye gelen avukatlar yer kalmadığı için içeri alınmadı.
Mahkemeyi Sami Elvan, Gülsüm Elvan, HDP milletvekili Hüda Kaya, CHP milletvekilleri Selina Doğan, Ali Haydar Doğan, Gamze İlgezdi, Hilmi Yarayıcı, İlhan Cihaner ve Uluslarası Barış Delegasyonundan Ekvadorlu eski bakan Andrade Francisco Velasco da izliyor.
Nasıl öldürüldü?
İstanbul polisi, 18 Ekim’de 16 farklı adrese operasyon düzenledi. Polisin gittiği evlerden biri de Doğan Ailesi’nin Sarıyer Küçükarmutlu’daki adresiydi. Polisler içeride arama yaptıkları sırada, özel harekat polisi Yüksel Moğultay 26 yaşındaki Dilek Doğan’ı tüfeğiyle vurarak öldürdü. Soruşturma sürecinde Doğan'ın vurulma anına ait görüntüler yayınlanmıştı. Görüntülerde, Doğan'ın polisten galoş giymelerini istediği, polisler eve girip arama yaptığı esnada Doğan'ın vurulduğu anlaşılmıştı. (Cumhuriyet)