Edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Adalet Ağaoğlu, güncel siyaset ve yeni medya düzenine ilişkin verdiği röportajda dikkat çeken ifadeler kullandı. 12 Eylül 2010 Referandumu’nda ‘evet’ oyu verdiği için pişman olduğunu belirten Ağaoğlu, ”enayilik etmişim” dedi.
Edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Adalet Ağaoğlu, güncel siyaset ve yeni medya düzenine ilişkin verdiği röportajda dikkat çeken ifadeler kullandı. 12 Eylül 2010 Referandumu'nda 'evet' oyu verdiği için pişman olduğunu belirten Ağaoğlu, ''Biz Anayasa Mahkemesi'nin eski raportörü Osman Can'ın peşine takıldık referandum sürecinde. Ben bir an bile onun asıl amacının AKP milletvekili seçilmek olduğunu anlayamamışım. Pişmanlığım bu.'' ifadelerini kullandı.
''Enayilik etmişim'' de diyen Ağaoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Anayasa'yı kendi menfaati için değiştirmek istediğini de belirtti. Ağaoğlu basın özgürlüğüne ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
“Basına engel koymak, düşünceyi yaymayı engellemekten başka bir şey değil. Medyaya baskı demek, düşüncenin üstünü pislikle örtmek demek. Bu kadar basittir.”
Özgür Düşünce'den Hüseyin Keleş'e konuşan Adalet Ağaoğlu'nun söyleşisinin ilgili kısmı şöyle:
2010'daki referandumda ‘evet' diyen aydınlardansınız. ‘Yanılmışım' diyor musunuz?
‘Enayilik etmişim' dedim kendi kendime. Bir yerde de dedim bunu. Ben darbe Anayasası'na, sadece 2010'daki referandum sürecinde değil, yapıldığı ilk günden bu yana ‘hayır' dedim. Roman bile yazdım bunun üzerine. Emir kulu olmayı, toplumun da emir kulu yapılmasını kabul etmedim.
Darbe anayasasının değişmesi adına önemli bir adımdı?
O zaman bize herkes küstü. Bunun acısını da çektik. Ben Hilmi Yavuz'un da dediği gibi ‘Yetmez ama evet' diyenlerden değil, direkt ‘evet' diyenlerdendim. Biz Anayasa Mahkemesi'nin eski raportörü Osman Can'ın peşine takıldık referandum sürecinde. Bir de güzel bir kitap yazmıştı: ‘Darbe Yargısının Sonu', Pişmanlığım bu. Ben bir an bile onun asıl amacının AKP milletvekili seçilmek olduğunu anlayamamışım. Pişmanlığım bu. Evime kadar çocuklarını getirdi, benim elimi öpsünler diye. Ona kandık o süreçte. Bu yüzden hâlâ başımı duvarlara vuruyorum.
Neden referandumun gereği yerine getirilmedi?
Bununla ilgili çeşitli kollara bakmak lazım. Biz Recep Tayyip Erdoğan'la ilk başbakanlığı zamanında Murat Belge'lerle falan gidip görüştük. Biz kendisine ‘Demokrasi ve yeni Anayasa istiyoruz' dedik. Sonra ‘Anayasa'yı değiştireceğim' dedi. Meğer kendi menfaati için istemiş. Anayasa'nın birkaç maddesini değiştiriyorlar. Ama kendi güçlerini artırmak için. Yamalı bohçaya benziyor Anayasa. Ben daha önceki Uzlaşma Komisyonu için komisyon başkanı Cemil Çiçek'e ve o dönemin başbakanı Erdoğan'a iki kere mektup yazdım. ‘Bu Anayasa'yı değiştirmeye mecbursunuz' dedim. ‘Anayasa'nın ilk maddeleri ayrımcı' dedim.