Diyarbakır’a gelen ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, Türkiye kamuoyuna yaşanan savaşın başkanlık rejimini inşa etme savaşı olduğunu anlatmak zorunda olduklarını söyledi. AKP’nin başkanlığı elde etmesiyle savaşın Sur ve Cizre ile sınırlı kalmayacağının altını çizen Taş, “Neden Kürt halkının özerklik talebi ile bir arada yaşamayalım ki?” dedi.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Eş Genel Başkanı Alper Taş ve Haziran Hareketi'nin Antep, Adana ve Mersin temsilcileri, 63 gündür kuşatma altındaki Sur'a yönelik saldırılar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan aileler için topladıkları yardımları ulaştırmak üzere Diyarbakır'a geldi. Diyarbakır'da yaşanan katliamlara karşı nöbet eyleminde bulunan sağlık ve eğitim emekçilerini de ziyaret eden Taş, Türkiye kamuoyuna AKP'nin başlattığı savaşın başkanlık rejimini inşa etme savaşı olduğunu anlatmak zorunda olduklarını söyledi. AKP'nin 21. yüzyılda Kürtlerin statü elde etmesinin önüne geçmek istediğini ifade eden Taş, "AKP'nin Kürtlere karşı savaş başlatma nedenini 'Seni başkan yaptırmayacağız' iradesi, Rojava da ortaya çıkan tablo ve Kürtlerin 21'inci yüzyılda yeniden tarih sahnesine çıkmalarıdır" dedi.
'Başkanlık gelirse savaş Sur'la, Cizre'yle sınırlı kalmaz'
"Eğer bu savaşı durduramazsak başkanlık rejimini de durduramayız" diyen Taş, şöyle devam etti: "Başkanlık rejimini durduramazsak sivil diktatörlük olgusunu da ortadan kaldıramayız. Bu savaşı kazanan AKP, başkanlık rejimini de hayata geçirir. Başkanlığı kazandığı noktada savaş Sur'la, Cizre'yle sınırlı bir savaş olmaktan da fazlasıyla çıkar. Çünkü bütün bölgenin savaşı haline dönüşür. Türkiye'nin batısında yaşayan yurttaşlarımızın bu gerçeği görmesi gerekiyor."
'Özerklik bir arada yaşam projesidir'
Kürt halkının Filistin halkı gibi bir statü talebinde bulunduğunu ve bu çerçevede Kürt Siyasal Hareketi'nin demokratik bir sistem içerisinde yurttaşlık haklarına dayalı olarak ortaya koyduğu özerklik projesinin evrensel bir hak olduğunu söyleyen Taş, bu talebin karşılanmayacak bir talep olmadığının altını çizdi. Özerklik talebinin Türkiye'nin üniter yapısını çatlatan, patlatan bir talep olmadığını dile getiren Taş, "Özerklik, Türkiye Cumhuriyeti devletini esnetmeye çalışan, bize de bir arada bir yaşam zemini sunan bir projedir. Türklerin, bizim bunu görmemiz gerekiyor. Neden Kürt halkının özerklik talebi etrafında bir arada yaşamayalım ki?" ifadelerini kullandı.
'Cizre'de bir katliam düşüncesi var'
Cizre'de yaşanan insan hakları ihlali ve orada kalan insanların durumuyla ilgili de değerlendirmede bulunan Taş, bir bodrum katında mahsur kalan kişilerin yaşadığı durumun insanlığı çürüttüğünü kaydetti. Mevcut savaşın bilindik bir savaş olmadığını ve gittikçe kirli bir savaş haline geldiğini söyleyen Taş, şunları vurguladı: "Siviller, kadınlar, çocuklar öldürülüyor. Bodrumda insanlar yaralı sivil, bunu görüyoruz. İsimleri belli ama bunlara ulaşma konusunda, sağlıkçıların sağlık hizmetini yürütebilme konusunda yaratılan terör ortada. Bu noktalarda hâlâ 26 tane arkadaşımızın durumuna ilişkin, bu insanların ne olduğuna dair şu an herhangi bir bilgiye ulaşmış değiliz. Bunun için Cizre'ye giden SES ve TTB heyetine de engeller konuluyor. Demek ki karanlık bir tezgâh var, bir katliam düşüncesi var ki sağlıkçıların en temel haklarını yaşama geçirmek söz konusu olmuyor."
'Yurttaşların sesi yükselmeye başladı'
AKP'nin ve Saray rejiminin 7 Haziran seçimlerinden önce bir savaş hazırlığı içinde olduğunu ve seçim sonuçlarının hemen ardından ciddi bir savaş stratejisine yöneldiğini kaydeden Taş, "1 Kasım seçim sonuçları ile insanlarda AKP'yi yenemedik duygusu nedeni ile bir kafa karışıklığının yaşandığını, bu durumun yavaş yavaş ortadan kalktığını, insanların korkularını aşmaya, umutsuzlukları aşmaya ve AKP'nin hem içerde, hem dışarıda yürüttüğü savaş politikalarına karşı yeniden seslerini yükseltmeye başladığını giderek güçleneceğini görüyoruz" şeklinde konuştu.
'Dolmabahçe Mutabakatı'na dönülsün'
Tank ve topla bir yere varılmayacağına dikkat çeken Taş, macunun bir kere tüpten çıktığını, macunu tekrar tüpün içerisine sokmanın beyhude bir çaba olduğunu vurguladı. Kürt halkının yıllardan bu yana direndiğini söyleyen Taş, "Türk devletinin askeri mana da gelişen, siyasal mana da güçlenen Kürt siyasi iradesini asla yenemeyeceği ortada. Tank, toplarla bu savaşın uzamasının kimseye bir faydası yok. Olması gereken Dolmabahçe Mutabakatı'nda ortaya konmuş olan yaklaşımının ortaya konmasıdır" dedi.(diha)