Cumhurbaşkanı Erdoğan “Çalışan Gazeteciler Günü” nedeniyle yayınlanan mesajında, farklı seslerin, özgün düşüncelerin kendini ifade imkanı bulduğu medyanın, sağlıklı bir kamuoyu için çok önemli olduğunu vurguladı.
Gazeteciler, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde taleplerini dile getirmek için İstanbul’da Taksim Tünel Meydanı'nda, Ankara'da ise Yüksel Caddesi'nde buluştu.
İstanbul'da "AKP elini medyadan çek" sloganıyla yürüyüşe geçen gazeteciler, "Gerçeğin peşindeyiz, teslim olmayacağız" pankartını açtı. CHP'li milletvekillerinin de destek verdiği yürüyüş, Galatasaray Meydanı'nda yapılan açıklama ile sona erdi. Açıklamada, "Hiç bir zaman bayram kutlayacak kadar iyi hissetmedik kendimizi. Ya arkadaşlarımız öldürüldü, ya dört duvar arasına hapsedildi, dövüldü, yargılandı. Ya da dayatılan kölelik şartları nedeniyle dermanımız olmadı bayram kutlamaya" denildi.
Erdoğan, tutuklanan gazetecilerden hiç bahsetmediği mesajında, şunlara yer verdi:
"Büyük, köklü ve güçlü ülkeler, çok sesli, renkli, etkin, modern teknoloji ile donatılmış basın yayın organlarına sahiptir.
Günümüzde sağlam toplumsal yapısı, özgüveni yüksek, demokratik işleyişi kuvvetli, sosyo-ekonomik kimliği olan ülkelerin çok sesli medya organları, kendi vatandaşlarını dünyadaki gelişmelerden anında haberdar edebilme yeteneğine sahiptir. Farklı seslerin, özgün düşüncelerin kendini ifade imkanı bulduğu medya, sağlıklı bir kamuoyu için de çok önemlidir.
Medya bağımsız ama sorumsuz olmamalı
Medya bağımsız olmalıdır; basında çalışanlar, gazeteciler, haberciler ne derece özgür olursa, ülkenin demokrasisi de o denli güçlü olur. Fakat basının özgürlüğü, hiçbir zaman sorumsuzluk olarak da algılanmamalıdır. Aslolan halkın tarafsız ve doğru biçimde haber alabilmesinin sağlanmasıdır.
Demokratikleşme ve şeffaflaşma politikalarında kilit rol oynayan basının, meslek ahlakına, tarafsızlık ilkesine, kişi hak ve özgürlüklerine saygı göstermesi, eleştirilerinde yapıcı bir tutum sergilemesi, vatandaşlarımızın haber alma ve bilgi edinme ihtiyacının da doğru biçimde karşılanmasına vesile olacaktır.
Türk basın tarihi, sayısız başarılara imza atarken, maalesef 'fikrin namusu'nu zedeleyen, kendi bağımsızlığını hiçe sayan, ülke demokrasisini sekteye uğratan uygulamalara destek veren yayınlara da sahne olmuştur.