21 yıldır cezaevinde olan İlhan Çomak 22 Aralık’ta mahkemeye çıkacak. Çomak son mektubunda herkese kendisine destek çağrısı yaparken, aydınlar da ‘Adalet için İlhan için Çağlayan’a’ çağrısı yaptı.
Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından 'PKK adına orman yakma' ve 'bölücü faaliyette bulunma' suçlamasıyla tutuklanan Şair İlhan Çomak 21 yıldır cezaevinde. Yargılandığı iki mahkeme kapatılmasına rağmen serbest bırakılmadı. 3 yıl önce çıkarılan yargı paketiyle benzer suçlamalardan tutuklu veya hükümlü bulunanlar serbest bırakılırken Çomak yine bırakılmadı. AİHM’sinin ‘Derhal serbest bırakılmalı’ kararına da uyulmadı.
Yüreği güzel olan insanlara ihtiyacım var
Bütün bunlara rağmen Abisi Nazım Çomak, “İlhan özgürlüğüne kavuşmak için hala umutlu. Son mektubunda ‘Yüreği güzel olan insanlara ihtiyacım var. Onların sesine ihtiyacım var. Onlar seslerini çıkartırlarsa inanıyorum ki güzel şeyler olacak. Belki de özgürlüğüme kavuşacağım” diyordu.
21 yılın sebebi sessizliğimiz
İlhan Çomak, 22 Aralık’ta Çağlayan Adliyesi’nde tekrar hakim karşısına çıkacak. Duruşma öncesi sanatçılar, oyuncular, yazarlar bir araya gelerek:
“İlhan 21 yıldır cezaevinde. Tam 21 yıldır.
Sebep?
Sebebi sessizliğimiz. Biz sesimizi çıkarsaydık bunlar olmazdı. İlhan için, adalet için 22 Aralık’ta saat 10:00’da Çağlayan Adliyesi’ndeyiz” çağrısının yer aldığı bir video yayınlayıp herkesi İlhan’a destek olmaya çağırdılar
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ve Demokratikleşme Paketine Rağmen Bırakılmadı.
1994 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğrencisiyken Şair İlhan Çomak gözaltına alınarak 16 gün boyunca ağır işkenceden geçirildi. İşkence zoruyla ifadesi alınarak DGM’ye çıkarıldı. Dönemin Devlet Güvenlik Mahkemeleri Çomak’ı 'PKK adına orman yakma' ve 'bölücü faaliyette bulunma' suçlamasıyla tutukladı. Ancak DGM kaldırılmasına rağmen yerine gelen Özel Yetkili Mahkemeler de Çomak’ın özgürlüğüne izin vermedi. Ardından ÖYM’ler de kaldırıldı, yargı paketleri çıkarıldı. Benzer suçlamalardan dolayı yargılananlar serbest bırakılırken AİHM’nin kararı ve Demokratikleşme Paketi’ne rağmen Çomak yine serbet bırakılmadı.
Bütün Aile 21 Yıldır İşkence Görüyoruz
Almanya’da yaşayan Ağabey’i Nazım Çomak, kerdeşinin durumuyla ilgili Haberdar’a konutu:
“21 yıldır İlhan, demir parmaklıklar ardında, biz de diğer taraftayız. Bütün aile 21 yıldır işkence görüyoruz. Hala DGM’nin kararı uygulanıyor. AKP, askeri vesayeti bitirmekle övünüyor ancak askeri vesayet mahkemelerinin kararlarının uygulanmasına izin veriyor. Değiştirmeye çalışmıyor. DGM veya ÖYM’lerin verdiği kararlar yüzünden, benzer durumlardan cezaevinde olanlar serbet bırakıldı. İlhan yine bırakılmadı. Yargı Paketi 3 yıl önce çıktı. AİHM’sinin de kararı var. Ancak kardeşim özgürlüğüne kavuşmadı, demir parmaklıklar ardında bırakıldı. Bu, başlı başına büyük bir mağduriyet.
21 yıldır ortada 1 delil yok
Kardeşimin cezaevine atılmasıyla ilgili tek bir delil yok.
Hangi delile göre İlhan’ın cezaevinde bırakıldığını bilmiyoruz. Israrla bize DGM’nin kararının geçerli olduğunu söylüyorlar. Değişen yasalarla edilen hakları uygulamıyorlar. Meclisin kararını yerine getirmiyorlar. Bunda hükümetin ve parlamentonun da suçu var. Millet iradesinin çıkardığı yasayı, mahkeme uygulamıyorsa suç işliyor demektir. Bunun da gereğini hükümet yerine getirmeli. Eğer kendi çıkardığı yasalar uygulanmıyor, insanlar mağdur ediliyorsa ve buna hükümet sessiz kalıyorsa o da suçlu demektir. Bu yasaların uygulanması ve uygulatılması hükümetin görevi.”
"Bu Türkiye'nin sorunu, herkesin sorunu"
“Duruşmaya, sağlık sorunlarından dolayı ben annem ve babam gelemiyoruz. Ancak ailenin diğer bireyleri, tanıdıklarımız ve İlhan’ın arkadaşları duruşmaya katılacak. Sanatçılara, yazarlara, çizerlere, oyunculara İlhan’a destek için yaptıkları çağrılarından dolayı teşekkür ederim. Bu mağduriyet ve hak ihlali sadece İlhan’ın sorunu değil Türkiye’nin sorunu. Bu herkesin sorunu, insanlığın sorunu.
Eğer insanlar seslerini çıkarır ve kamuoyu oluşursa İlhan özgörlüğüne kavuşacaktır. Sağlık durumu iyi ancak 21 yıldır yaralı.”
"21 yıldır cezaevindeyim, yine de umutluyum"
Kardeşi İlhan’ın son mektubundan da bahseden Nazım Çomak şunu vurguladı:
“Kerdeşim İlhan son mektubunda insanların ne kadar sesi çıkarsa özgürlüğüne kavuşma umudunun o kadar artacağını söylüyor. İlhan mektubunda, “Yüreği güzel olan insanlara ihtiyacım var. Onların çabasına, onların çıkaracağı sese ihtiyacım var. 21 yıldır cezaevindeyim. Bıraksalardı, bırakırlardı şimdiye kadar. Ancak yine de umutluyum.”
İlhan Çomak serbest bırakılsın!
Son olarak, Ağabey Nazım Çomak, İlhan Çomak’ın yaşadığı hukusuzluğu şöyle özetledi:
“1994 yılında henüz İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğrencisiyken, altı günlük işkenceli bir gözaltı süresinden sonra tutuklanarak İstanbul’daki Bayrampaşa Cezaevi’ne kondu.
Yargılanması, polisin işkenceyle düzenlediği ifade tutanakları esas alınarak, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde gerçekleşti.
Nihayetinde, işkenceli sorgularla düzenlenmiş yalan yanlış tutanaklara dayanılarak somut hiç bir delil olmadan, 2000 yılında müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Yargıtay cezasını onayınca AİHM’ye başvurdu. AİHM 2007 yılında aldığı kararla adil yargılanmadığına ve yargılanmasının yenilenmesine hükmetti…
2005 yılında çıkan yeni Ceza Kanunu’na dayanarak avukatının kanunen lehine olan hükümlerinin uygulanması gerektiğinden hareketle yaptığı başvuru, yerel mahkemede reddedilse de Yargıtay dosyasını usulden bozdu.
İstanbul’a, duruşmalara gidip gelmeye başladı. Duruşmalarda kendisi ve avukatının, AİHM’nin tespit ettiği ihlal kararı gereği ‘yargılanmasının’ yenilenmesini içeren talepleri her defasında mevzuatta yeri olmadığından hareketle reddedildi.
2013 Ocak ayında mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararından sonra tekrar eski cezaya hükmetti.
Dosyası Yargıtay’a gitti.
2013 yılının Nisan ayında çıkan 4. Yargı Paketi’nde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin önünde bulunan 220 dosya için yeniden yargılamanın yolu açıldı.
Avukatının yaptığı başvuru, yasaya rağmen mahkemece reddedildi. Neyse ki bir üst mahkeme başvuruyu kabul etti.
19 Aralık’ta İstanbul 9.ÖYM 'de ilk duruşmaya çıkan İlhan Çomak'ın tahliye talebi reddedildi ve bir sonraki duruşmanın 11 Mart 2014 tarihinde görülmesine karar verildi.
Yerel mahkemenin tahliye talebini red etmesinden dolayı avukatlar, İlhan Çomak'ın tutuksuz yargılanması gerektiği, serbest bırakılmasının önünde herhangi yasal bir engel olmadığı gerekçesiyle 6 Şubat 2014 te AYM'ye başvuruda bulundu.
11 Mart tarihine ertelenen duruşma ÖYM'lerin kaldırılması nedeniyle ertelendi. 8 Mayıs 2014 tarihinde avukatların İlhan'ın serbest bırakılması için nöbetçi mahkemeye sunduğu dilekçenin sonucunda İlhan Çomak'ın tutuksuz yargılanma başvurusu İstanbul 4.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından red edildi.
05 Eylül 2014 tarihine ertelenen duruşmada, mahkeme heyeti, tahliye talebini reddetti ve dosyanın bir önceki mahkeme olan 9. ACM'ye iadesine karar verdi. 9. ACM (Ağır Ceza Mahkemesi) ise yetkisizlik gerekçesiyle dosyayı Yargıtay’a yolladı.
Yargıtay, 4.ACM'nin dosyaya bakmasına karar verdi. 02.07.2015'te duruşması yeniden oldu.
Bu kez de ana dosya gelmediği ve dosya incelenemediğinden karar, 6 ay sonrasına 22 Aralık 2015 tarihine ertelendi.
İlhan’la aynı hukuki statüde olup şu an dışarıda olan Balyoz davası sanıklarının yanısıra Aziz Yıldırım ve Salih Mirzabeyoğlu gibi isimler var.
Hepsinin de dosyaları İlhan'ın dosyaları gibi Yargıtay'ca onandı. Bu kişiler hükümlü olduğu halde, yeniden yargılama kararının kabulüyle cezaevinden salıverildiler. İlhan da hukuki statü olarak aynı durumda. Ama onlar dışarıda İlhan içeride. İlhan’ın tek farkı İlhan'ın siyasi kimliği.
Mahkemeler ısrarla İlhan’ı tahliye etmiyor.
Sebebi basit: AİHM’in askeri hakimin varlığı nedeniyle adil bulmadığı eski hüküm. Mahkemeler, önceki bu hükmü AİHM’e rağmen geçerli görüyor.
Önceki hüküm geçerliyse yeniden yargılamanın anlamı nedir?
Herkesi, yaklaşık çeyrek asırdır tutuklu yargılanan İlhan Çomak'ın 22 Aralık’ta İstanbul Çağlayan Adliyesinde yapılacak duruşmasına katılmaya, davayı sahiplemeye, sesimize ses katmaya davet ediyoruz.
İlhan Çomak yaklaşık 21 yıldır cezaevinde yargılanıyor. Bugünkü yasaya göre uzun tutukluluk süresini, tam dört kez aşmıştır. “