AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana 184 çocuk devlet güçleri tarafından katledildi. Bu çocuklardan 12 yaşındaki Uğur Kaymaz tam 10 yıl önce Dünya Çocuk Hakları Günü’nden bir gün sonra 13 kurşunla evinin önünde ‘terörist’ denerek öldürüldü.
Katil polisler beraat etti. AİHM Türkiye’yi mahkum etse de polisler hakkında yeniden dava açılıp açılmayacağı meçhul. Ağabeyi ve babası katledildiğinde henüz 7 yaşında olan Ali Kaymaz, “Bize bunları yaşatanların cezalandırılmaması her gün yaralarımızı daha da acıtıyor” diyor.
Uğur Kaymaz ile babası Ahmet Kaymaz, Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde 21 Kasım 2004 günü saat 17 civarında özel harekat polisleri tarafından evlerinin önünde kurşunlandı. 12 yaşındaki Uğur’a tam 13 kurşun isabet etti. ‘Terörist’ ilan edilen baba ve oğlun katledilişin bugün 10. yıldönümü. Devlet, Kaymazları katleden polisleri diğer ‘kahraman polisleri’ gibi korudu ve göz göre gerçekleşen infazdan beraat ettirdi. Mardin’de başlayan dava Eskişehir’e taşındı, 4 polis hakkında açılan dava ‘meşru müdaafa’ gerekçesiyle beraatle sonuçlandı. Yargıtay’da da “eylemin meşru müdafaa sınırları içinde kaldığı“ savunuldu. Türkiye’deki hukuk yolları tükenince dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı. AİHM’de de polisini koruyan Türk devleti, ‘teslim olun’ çağrısına baba ve oğlun silahla karşılık verdiğini; 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın silahından 8, Ahmet Kaymaz’ın silahından ise 5 kere ateş açıldığını iddia etti.
Adli Tıp’ın Uğur’un yakından 13 kurşunla vurulduğu, yaşının büyük olduğu iddialarını çürüttüğü, kaleşnikof taşıyamayacak kadar küçük olduğu, sırtından 9 kurşun yiyen birisinin çatışmayı sürdüremeyeceği yönündeki tespitlerini görmezden gelerek polislerin ‘meşru müdafaada’ bulunduğunu savundu. AİHM’de görülen dava bu yıl Şubat ayında sonuçlandı ve Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkı ihlalini düzenleyen 2. maddesi, işkence yasağı düzenleyen 3. maddesinden makhum oldu.
AİHM kararı üzerine Kaymaz ailesinin avukatları, yeniden yargılamanın başlatılması amacıyla üst mahkemeye başvurdu. Yapılan başvuruya şu ana kadar herhangi bir cevap verilmiş değil.
Yaşasaydı 22 yaşında olacaktı
Uğur Kaymaz’ın annesi Makbule Kaymaz, yıllardır eşi ve oğlunun katillerinin cezalandırılması için hukuk mücadelesi veriyor. AİHM’de Türkiye’nin mahkum edilmesini buruk bir sevinçle karşıladıklarını belirten Kaymaz, “Uğur’um katledilmeseydi bugün 22 yaşında olacaktı. AİHM tüm dünyanın gözleri önünde bize yıllardır ‘terörist’ diyen Türkiye devletini ‘terörist’ olarak mahkum etti” dedi.
Anne Kaymaz, çocuğu ve eşinin, dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan’ın talimatı ile katledildiğini söyledi: “Uğur’umun küçük bedenini paramparça ettiler.”
Ağabeyi ve babası katledildiğinde henüz 7 yaşında olan Ali Kaymaz ise bugün artık genç bir delikanlı. Saldırının gözünün önünden asla gitmediğini dile getiren Ali, şunları söyledi: “İçerde otururken taranan silah sesleriyle dışarıya kaçtık. Her yeri asker ve polisler sarmıştı. Ağabeyim ve babamı hiç sorgulamadan kim olduklarına bakmadan kurşuna dizerek infaz ettiler. İnfazın ardında evimizi işgal edip anne ve nenemi karakola götürdüler. Uğur ve babamın katlledilmesi hiçbir zaman gözlerimizin önünde gitmiyor.” (DİHA)