Ağrı Belediyesi Eş Başkanı Sırrı Sakık hakkında Twitter’daki paylaşımları nedeniyle, “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla dava açıldı. Sakık’ın bir buçuk yıldan yedi buçuk yıla kadar hapis cezası isteniyor. Ayrıca Sakık’ın, “memuriyet hizmeti ile seçme, seçilme ve velayet haklarından yoksun bırakılması” da talep ediliyor.
Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı'nca bir vatandaşın 155 Polis hattına, "Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık'ın "twitter" hesabından terör örgütü PKK/KCK'nın propagandası yaptığı" yönündeki ihbar üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı. Twitter hesabındaki paylaşımlarını inceleyen ve ifadesine başvuran savcılık, Sakık hakkında, kendisince yapıldığını kabul ettiği paylaşımlarla, "silahlı terör örgütü PKK/KCK'nın Türkiye Cumhuriyeti devletine yönelik oluşturduğu illegal yapıyı meşru göstermek ve övmek suretiyle terör örgütün propagandası yapma" suçunu işlediği iddiasıyla iddianame hazırladı.
Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede Sakık hakkında,"terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası ve memuriyet hizmeti ile seçme, seçilme ve velayet haklarından yoksun bırakılması istendi. Davanın ilk duruşması, 10 Aralık'ta yapılacak.
Sakık: Yıldırma politikalarının kimseye faydası yok
Konuyla ilgili açıklama yapan Sakık, bu toprakların barışa ihtiyacı olduğunu söylediği için hakkında dava açıldığını belirtti. Söylediklerinin, bu topraklarda siyaset yapan, vicdanlı olan her insanın sözlerinden farklı bir şey olmadığını ifade eden Sakık, yüzlerce kişinin de bu yönde basın açıklaması yaptığı için, protesto gösterisine katıldığı için tutuklandığını ifade etti ve şunları söyledi:
“Bu savaş, bir ömür boyu sürüp gitmeyecek. Eğer sorunlar çözülecekse benim cezalandırılmam, benim bedenim, barışa, Ağrı’ya, ülkeme armağan olsun. Bu yıldırma politikalarının hiç kimseye bir yararı yoktur. Bu kentte görevimizin başındayız. Bu ülkeyi yönetenlerin de bir an önce barışın iklimini bu topraklara yayması lazım. Çünkü bu topraklar ölüme, kana artık doydu. Bu topraklar ölüm, kan kokuyor. Ben bu toprakların bir evladı olarak bu kana, ölüme seyirci kalamam, kalmamalıyız. Onun için barış mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu topraklarda yaşayacak demokratik bir Türkiye için mücadele ediyoruz.”